Rusya’daki ekonomik krizin önce “Güney Kıbrıs Turizmi”ni çok kötü etkileyeceği haberlerini okuduk...

   Ardından, “Antalya bu yıl ciddi sıkıntı yaşayacak” haberlerini ya da yorumlarını görmeye başladık...

   Kuzey Kıbrıs’a Rus turist gelmiyor... Gelse bile, üç hade bilemediniz beş kişi...

   Bahsettiğimiz, son dönemlerin “tabelaları bile değişmeye zorlayan” ağırlıkta ya da kalabalıklıktaki turistleridir...

   Evet, Rusya, Ukrayna’daki tavrı nedeniyle AB’nin ve ABD’nin baskısına maruz kalınca, haliyle ciddi sıkıntı yaşamaya başladı ve çok sayıda turizm acentesi “azalan turist sayısı” sebebiyle kapandı...

   Güney Kıbrıs, paket tatillerde Ruslardan boşalan yerleri doldurabilmek için kampanya başlattı... Veya şöyle diyelim; Güney Kıbrıs’ı pazarlayan Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki tur operatörleri, fiyat indirimine gitti...

   Antalya da aynı politikayı uygulamak mecburiyetinde kaldı...

   KKTC turizminden sorumlu Müsteşar Şahap Aşıkoğlu’na göre, Antalya, son dakika rezervasyonlarına da iyice asılacak...

   Peki Kuzey Kıbrıs?

   Gerçekten çok iyi niyetle mücadele eden insanlar söz konusudur...

   Hükümeti de bu konuda eleştirmenin bir anlamı yok.

   Ama, Kuzey Kıbrıs turizmi, önümüzdeki dönemde “hiç Rus turist” almıyor olmasına rağmen, Rus turist azalmasından en fazla etkilenecek destinasyon olmaya aday!

   Neden?

   Birinci sebep fiyatlar...

   İkinci sebep doğrudan uçuş yokluğunun etkilediği yüksek maliyet...

   Rekabet gücümüz zayıf anlayacağınız...

   Bu noktada ne yapılması lazım?

   Bizim, buradan akıl vermemizin bir faydası olacağını sanmıyorum...

   Asıl gerekli olan, şart olan; bu konuda bir turizm örgütünün derhal yaşama geçirilmesi; tüm ilgili çevrelerin bir araya gelmesi ve sürekli fikir üretilmesi...

   Haaa; turist gelmezse ne mi olur?

   Şu bir gerçek ki, beş yıldızlı kumarhaneli oteller pek sıkıntı yaşamaz... Onların müşterileri şu anda “sıkıntılı” değil... Ama ülke genelinde turizm ciddi yara alır... Zaten ekonomik kriz, borç sıkıntısı bir çok turizmciyi vurmuş durumda; önemli çöküşler başlar ve bu, zincirleme iflasları getirir...

   Tedbir kaçınılmaz.

   Çok erken...

  

Ve Londralılar...

 

   “Bizim, buradan akıl vermemizin bir faydası olacağını sanmıyorum...” dedik demesine ama yine de haddimizi aşarak, bir görüş belirtmek isterim...

   İngiltere’de yaşam süren Kıbrıslı Türkler, çok “kalıplaşmış” bir değerlendirme olacak ama neredeyse yarım aşırı aşan süredir, “yolunacak kaz” gibi görüldü...

   Çok ciddi hatalar, soygunlar, sömürmeler gerçekleşti.

   Oysa İngiltere’de yaşam süren Kıbrıslı Türk kökenli insanlar, bu Ada’yı “kusursuz” seven insanlardır...

   Küstürüldüler...

   Sebebi ne isterse olsun, oradaki toplumumuz “buradan soğutuldu”...

   Ancak, şunu eklemekte fayda görüyorum; çeşitli kampanyalar, ucuz fiyatlar, güler yüz, etkili reklamla bir şeyler yapmanın tam zamanıdır.

   Londralı, geri kazanılmalıdır.

   Ya da şöyle de diyebiliriz; Kıbrıs sorununu çözmeyip, turizmi Antalya ve Güney başta olmak üzere; benzer destinasyonlarla rahat rekabet edebilir noktaya taşımadığımız sürece; kürkçü dükkanımız olan Londralılara dönmek en mantıklı olandır...