Erdoğan’dan desdek...

Gorona hepsimizi da laos etmeye devam ederken, benim Bafidissa’nın elinden çektiklerim da her geçen gün daha bir çekilmez hale geliyor.

Geçennerde, Gıbrıs’dan arayıp da Bafidissa’ya bireccik fırça çeken abasından sonra, birkaç günlüğüne da olsa rahatladık amma, ondan sonra vay anam vay! Sanki da acısını çıkarmak için üsdüme üsdüme gelmeye başladı. Dibelik laos oluyorum bunun içinde, berikât versin bir havlıcık var da arada sırada gider otururum köşeciğe oracıya duvar dibine da kafamı diğnendiririm. Yoksa vallahi kafayı yeyceyim bunu içinde. Çekilmez gayrık.

Neysa! Etişmez beni Bafidissa’nın halleri bunun içinde, bir da dün akşam Gıbrıs’dan gardaşı-oğlu Erdoğan aradı. Meğer, obir gardaşı-oğlu Ahmet duymuş nerden duyduysa, gendi aramaz, gor üsdüne Erdoğan’ı. “Bak bir ara deyzemi da enişdem böyle böyle” demiş, ne dediysa!

Bakarım zırt zırt telefon çalar. Telefon buyanda, Bafidissa oyanda, ben annadım telefon Gıbrıs’dan. Dedim belki duymaz, sindim oracıya. Ma nere? Bir goşdurarak geldi oyandan, bir da bana bağrır, “Telefon çalar da söylemeen?” diye. Kapdı genni oracıkdan, başladı gonuşmaya. Erdoğan’ın sesini duyarım:

Napan be hala? İyisin?

İyiyim halacığım. Sen nasılsın? Aile nasıl?

Hepsimiz da iyiyik hala. İyiyik da senin tarafdan gelen haberler eyi değil. Duyduklarım doğruysa, neler oluyor oyanda?

Birşey yok be halam! Herşey kontrol altında, aha bunun içinde debellenirik.

Birşey yok deme hala! Söyle o enişteme dua etsin da bu Gorono var, yoksa tayareye atlarkandan iki tayikada oracıkdaydım. N’oldu Gorono geşdi genne galiba? Benim bildiğim Gorono ciğerlere bulaşır, bu enişdemin galiba kellesine bulaşdı.

Ma kim söyledi be halam?

Ben haberleri alırım hala! Acırım o Goronoya, gidecek kelle bulamadı da enişdeminkine giddi, bişey da bulamaycak içinde amma napayım genne! Bak sana ne deyim. At genni dişarı da çekilecek garın ağrısı değil annadığım gadarıynan. At genni dişarı derim sana da gorkma! Bu Gorono çıkdı ya, kimsesinin yanına da yanaşamaz gayrık.

Ma yanaşsa n’olacak?

N’oldu? Gorona tekmilden bitirdi genni galiba.

Hah! Ne varıdı da bitireceydi be halam?

Madem hiçbir işe yaramaz, ne dutan genni evin içinde da ortalığı garışdırır?

Bir işe yaramaz, doğrudur be halam, amma brak genni oraşda da evin neşesidir. Atacam genni dişarı da kimiynan uğraşacam bunun içinde? İsden yalınız başıma kafayı yeyim?

O zaman halacığım, verecen eline çappayı küreği, salacan genni havlının içine, iş yapsın. Duracan başında, işe yarasın biraz. Bak ben naparım? Hanım ne söylersa yaparım. Bütün havlıyı temizledim, ağaçları çapaladım, budadım. Hergün genneri suvarırım, bakarım. Yalınız onlar değil, ev işlerini da ben yaparım. Yemek bişireyim, ortalığı süpüreyim, masayı temizleyim, gapları ikâyım, herbişeyi yaparım. Söyle o enişdeme, eski zaman modundan çıksın, hanımlar evin gıraliççasıdır öğrensin gayrık. Hele da kadın bizim aileden olursa!..

———————————————————————-

BU AYIN ZİRZİRİTLERİ...

TRUMP KKTC’YE SIĞINACAK...

Donald Trump seçimleri gaybeddi. Eh! Aldı genni bir düşünce şimdi. Aleyhine olan davalardan şimdi nasıl gurtulacak? Bir hafdadır gara gara düşünür! Yenilgiyi reddedip oyalama takdikleri peşinde.

Danışmanları tek seçeneğin Kuzey Kıbrıs’a sığınma olduğu görüşünde. Asil Nadir’in görüşü de alındı. Tatar da sığınmaya oldukça sıcak bakıyor..

YEYEMEM YOK: UBP KURULTAYI TUMBA!.

Tüzükte olmamasına rağmen, UBP Kurultayı’nın, yani partinin en üst organının “ikinci turuna darbe” yapıldı, seçimin sonuçlanması engellendi. Faiz Sucuoğlu ve taraftarları “darbeye” ateş püsküdüysa da, küllü suyu gibin oturup galdılar.

E daha evel da söyledik, gene söyleylim. Bu iş tüzük işi değil, “büzzük” işidir. Emir “böyük yerden” geldiysa, yeyemem yok!.. Hem yeycen, hem da ne yediğini ortalık yerde beyan edmeycen. Hade bakalım!.

KİMDİR YAHU BU SUCUOĞLU?

“Olân! Biz Tatar dedik, Akıncı’yı evine gönderdik. Sizin UBP Kurultay’ında da Taçoy birinci turdan gazanacak dedik. Sizde meram annama yok mu be amma? Kimdir yahu bu Sucuoğlu? Yollayın yahu onu da mahalleye artık!. Ma nedir be amma siz Gıbrıslı Türklerin elinden çektiğimiz? Biz gosgoca 80 milyondan bile böyle bu gadar harros eden birini görmedik! Hade bakalım haaa!..”

(Nodcuk: Bu birinci Kurultay mayna ettikten sonra yazıldıydı)

SUCUOĞLU HARROS EDDİ..

UBP’nin gene Kurultay yapacağını duyan Sucuoğlu, genne “Tek aday Saner’dir haa” demelerine rağmen; “Ma kim yahu! Benim aday olmadığım yerde Kurultay olmaz” deyerek, birkaç gün evel başına gelenleri unuttu..

Sucuoğlu acabi harros eddiği usdalarına garşı “rüşdünü isbat etti” da genne “yörü ya kulum” dediler? Yoksa acabi, gendi gendine gelin güveyi olmaya mı garar verdi? Hep beraber göreceyik...

TOPARLANDIRILDI ACABİ?

Noldu Kudret bey! Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra hussoldun! Dut yemiş bülbüle döndün assıl! Hiç ağzını aşmadın!

Söz gümüşüsa, husolmak altındandır deller! Acabi ondandır, yoksa toparlandırıldığındandır?

İLLE ERSS OLACAK..

UBP Kurultayı’na yapılan darbeden sonra, ansızdan gene Kurultay yapılacağı açıklandı. Ule havle vela Guvvete! Bu ne kereviz, bu ne pazı turşusu, annamadık başta. Sonra “tek aday Ersan Saner olacak” diye okuyunca, kerevizi da annadık, pazıyı da!

Meğerlim Erss’lere rağbet varmış! Bir Erss gitmiş, obir Erss gelmeliymiş! Ehali sonra kime “Come on Erss” diyecek! O boşluğu doldurmasalarmış, Cumhurbaşkanı’nın “masgara” olmasının önüne geçemeyeceklermiş!.

DOLAR ÜRKTÜ..

Duydunuz? Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal, geçen hafta yaptığı “sert” bir açıklamaynan doların ürkmesine ve aşşa düşmesine neden olmuş!

İstifa eden Maliye Bakanı Berat Albayrak da, ondan önce yaptığı bir açıklamada, “Biz dolarla uğraşmayık, isdesek onu iki tayikada dize getiririk" dediydi.

İstifa etmese, doların işi zorudu bir kere! Erdoğan şimdi, kükrediği zaman, yok yalınız doları; sterlini, yuroyu ve goca Türk lirasına kafa dutan bilimum bütün döviz bozuntularını dize getirecek gahraman bir Maliye Bakanı arıyor..

—————————

MASGA DAKMA SAÇMALIKLARI..

Yannış annamayın be refikler! Biz MASGA dakılmasına garşı değilik! Kapalı, galabalık yerlerde, insanların biribiriynan yakından temas eddiği ortamlarda tamam! Amma bir bakın bakalım etrafınıza, ne görürsünüz? Böyle ortamlarda masga dakmayan bir sürü “gahraman”, obir tarafdan da “kafası çalışmayan” bir sürü tip.

Bakın göresiniz bazıları ne zaman MASGA dakar:

ORMANDA, KALDIRIMDA YALINIZ YÜRÜRKAN: Olan gâvole deycem sa, yalınız yörürkan nesden bre masgayı? Gorona saklıdır köşede, ya da ağaçların arkasında da üsdüne atılacak? Çıkart be masgayı nefes alasın, da düşüp galacan oraşda ansızdan havasızlıkdan..

KOŞARKAN, VELESBİT SÜRERKAN: Yörürkan hade annadık! Koşarkan ya da velesbit sürerkan masgayı nesdersiniz? Karbon monoksitten gendi gendinizi öldüreceksiniz be gâvolem. Gorkmayın da o hızınan giderkana gorona dutamaz sizi..

YALINIZ BAŞINA TUMUFİL SÜRERKAN: Nesden olan masgayı yalınız başına tumufilde giderkan? Madem yalınızsın. Tumufilde biri yok. Yoksa şeytanlardan gorona bulaşır da bilmezdik.

ACABA DERİM bu insanlar yatırkan da masga dakallar? Ya da sıçarkan? Olur mu olur! Bilemeyik, şimdilik öğrenmek da isdemeyik! Brak galsın!.

Ma bir da, masgayı “ölüsünün körü” gibi dakanlar var! Onlar da bir alem! Gadın çarşıda yörür, suratında masga. Amma masgası ağzını kapadır, burnu dişarda. Masga mıdır güçük, burnu mudur böyük annamak zor! Amma, midem burnun dişarda galacak, masgayı boşuna ne dakan be nene? Yoksa burnundan değil oşu nefes alın? Gorona gireceysa burnundan girecek. Burnun böyüğüsa, sen da ona göre masga bul. Bulamazsan “gurukla” sar suratına..

Bir da masga dakmadan, gonuşacak diye burnunun dibine sokulanlar var! “Ü yerrimo çekil oyannı” da desen, nolacak! Oraşdan toz kesip gayibolmakdan başka çare mi var? Hade eyvallah..