Gelenek yine bozulmadı, seçim öncesi cenneti vaat edenler, seçim sonrası yine çaresizliğe büründü.

Hep öyle olmuyor mu? Aynı filmi defalarca izliyoruz.

Seçim önceleri vaatler havada uçuşuyor ama siyasi partiler iktidara geldi mi başlıyorlar mazeretlere.

Yine öyle oldu, büyük iddialarla seçime giren, iyi de bir oy alan hükümetin büyük ortağı UBP ve küçük ortaklar; DP ile YDP’nin, birçok sorun karşısında eli kolu adeta bağlı gibi.

Devlet çalışanları ile emeklilerini az kalsın ödeyemiyorlardı, yine borçlanarak ödediler.

Devlet sürekli olarak borçlanıyor… Peki ama bu nereye kadar böyle gidecek?

Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK), kötü yönetim ve yıllardır yapılmayan ücret artışı nedeniyle perişan bir hale düşürüldü.

KIB-TEK de borçlanarak yakıt alıyor ve diğer yükümlülüklerini yerine getiriyor.

Şimdi elektrik vatandaşa ve iş yaşamına ciddi zamlarla geliyor.

Ülkede herkes korku içinde elektriğe gelecek zammı bekliyor.

Evet, bu zammın yapılması kaçınılmaz, yapılması gerekiyor ama zaten zor durumda olan vatandaş ve iş çevreleri bunun altından nasıl kalkacak?

Zaten çok pahalı olan piyasa daha da pahalanmayacak mı?

Elektrik faturaları nasıl ödenecek?

Birileri yanlış yapsın, hata yapsın, beceriksizlik yapsın, ihmal ve istismar etsin, sonra çekip gitsin ama bedelini de vatandaş ödesin…

İşte bu olmaz, kaç yıldır bu ihmalleri kimler yapıyorsa, kimler kurumu bu hale getirmişse onlardan da hesap sorulmalıdır, onlar da bedel ödemelidir.

Bizde hep yapanın yanına kalıyor ve yine öyle olmuştur.

KIB-TEK kendi kendine bu hale gelmiş değildir ki, onu bu hale getirenler vardır.

Yönetici adı altındaki kişiler mahvetsin, vatandaş da belasını çeksin, işte bu olmamalı ama oluyor gördüğünüz gibi…

Başkalarının sebep olduğu sıkıntıların cezasını neden vatandaş çeksin?

Ülkenin en zor günlerinde halkın boynuna bir de elektrik yükü binecek…

Hükümet, başka bir çare, başka bir kaynak bulamadığı için, yük olduğu gibi halkın boynuna kaldı.

Sanayicisinden, turizmcisine, tarımla uğraşana kadar ülkedeki iş çevreleri, kara kara, elektriği nasıl ödeyeceğini düşünüyor.

Elektriği girdilerine aktardığında vereceği hizmet pahalı olacak, mal ve hizmetlerini satamayacak.

Çok kötü bir durum, çaresizlik ülkenin her tarafına yayılmış durumda.

Tabii elektriğe yapılan zamla kalmayacak, ülkede her şey pahalı, akaryakıta, tüp gaza sürekli zam geliyor, harçlar zamlanacak, resmen ülke yaşanmaz bir hale geliyor.

Ülkede çok sorun var, hükümet sıcak paraya ihtiyaç duyuyor ama bunu nereden bulacağı da meçhul.

Türkiye’den de para gelmiyor, uzunca bir süre daha gelmeyeceği öngörüleri var.

2022’nin çok zor geçeceği öngörülerinde bulunanların haklılığı ortaya çıkıyor.

Çok zor günlerden geçiyoruz, seçim masalları bitti, herkes gerçekle yüzleşti.

Bakalım “yönetmek bizim işimiz” diyen UBP ve küçük ortakları şapkadan tavşan çıkarabilecek mi?