Bugünlerde televizyon ekranlarında dünyadaki milyonlarca insanı düşünüp cevap üretmeye teşvik eden bir belgesel var, denk geldiniz mi? Adı "neden yoksulluk?" CNN Türk, Twitter aracılığıyla Türkçe olarak, dünyanın birçok medya kuruluşuysa kendi dillerinde, kendi takipçilerine bu soruyu soruyor. Eğer bu projeden henüz haberiniz olmadıysa kısaca bahsedeyim ve asıl meselemi paylaşayım sizlerle (sorulan soruyla birlikte farkettiğim ve beni ne kadar bencil olduğuma inandıran o mesele).
Proje, kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan "Steps International" tarafından hazırlandı. Amaçları, ulaşabilecekleri kadar çok sayıdaki insanı yoksullukla ilgili yapabilecekleri konusunda bilgilendirmek.
Buraya kadar olan bölüm projenin kendisi. Bir de gerçeğin ta kendisi var! O gerçekse benim, belgeselin reklamı için hazırlanmış olan fotoğrafa verdiğim ve o ana kadar çok normal saydığım tepkim; "Binlerce kez şükürler olsun halimize!" Ne kadar da alışmışız Afrika'da susuzluktan ve açlıktan kemiklerini sayabildiğimiz insan portrelerine ve ne kadar da alışmışız her görüşümüzde "inandığımız güce sonsuz teşekkürler sunmaya". Neden? Bize O'na sunulandan daha yaşanası şartlar sunulduğundan mı? HAYIR! Sadece bencillikten! Sadece bencilliğimizden, elimizde yardım edebilecek tüm imkanlar mevcutken açlıktan ölen birine nispet yaparcasına halimize edilen şükürler.
Böylesine insanın içini acıtan fotoğraflardan sonra bile kendimizi düşünebiliyor oluşumuz neden daha önce gözüme batmamış bilmiyorum ama geç olsa da bazen farkına varışlarımız hiç açılmamasından iyidir gözümüzün! Neden mi " yoksulluk"? Çünkü biz hiç yoksul olmadık, çünkü biz yoksulluğun acısını bilmiyoruz, çünkü biz kendi sahip olduklarımıza şükretmemekle o kadar meşgulüz ki, diğerlerinin neleri yok göremiyoruz.
Bu ay hiç yapmadığım birşeyi yapıyor olduğumu, negatif konuları paylaşıyor olduğumu sanmayın sakın! Tam tersi, yeni yıla karnı aç olan çocukları görüp, haline şükredenler olarak değil de, kendine 'neden' sorusunu sorma cesaretini gösterenler olarak girebilmek... Ne kadar pozitif bir adım olur. Olmaz mı bir düşünün. Bir tarafta şükredenin bu kabul edilemez durumu kabullenişi, bir tarafta neden sorusuna binlerce cevap üreten, düşünen, sorgulayanın harekete yakın duruşu.
Diyorum ki, harekete geçmek için yepyeni bir başlangıç gerekiyorsa, bu sene o başlangıç her 31 Aralık gecesi onlarca dileğin yanısıra aldığımız kararlarla gelsin! 2013, yol kenarında dilenenlere bakıp şükredenlerin değil, O'nu oradan kaldırmak için el uzatanların isteklerinin gerçekleştiği bir yıl olsun! 2013, açların yiyecek, hastaların sağlık, evsizlerin ev bulabileceği bir dünyaya gelsin!
