Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) eski genel başkanı ve KKTC 'inci. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ülkede son dönemde yaşanan toplumsal bölünmeye ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Talat, başörtüsü konusunun hükümet eliyle gündeme taşınmasının toplum mühendisliği girişimi olduğunu savunarak, “Kıbrıs Türk halkı, tarihte hiç olmayan derinlikte bir bölünmeyle karşı karşıya getirildi” dedi.

Talat, geçmişte siyasi görüş ayrılıklarının ve çıkar çatışmalarının doğal bir demokrasi parçası olarak yaşandığını, ancak bugünkü kutuplaşmanın çok daha tehlikeli bir boyutta olduğunu vurguladı. “Kıbrıslı Türkler farklı düşüncelere sahip olsalar da, geçmişte bu düzeyde bir antagonizma yaşamadılar. Konuşabildiler, anlaşamasalar da birlikte yaşamanın gereklerini yerine getirmeye devam ettiler” dedi.

“Hiç var olmayan bir sorun patlatıldı”

Başörtüsü meselesinin, okulların kendi içinde çözebileceği bir mesele olduğunu belirten Talat, hükümetin aldığı ani ve gereksiz bir kararla bu konunun tüm toplumu ikiye böldüğünü ifade etti. Talat, “1974’ten bu yana başörtüsü konusu orta öğretimde hiç gündeme gelmedi. Bugün ise bu mesele üzerinden toplumsal fay hatları derinleştiriliyor” diye konuştu.

“Toplum mühendisliği mi, masum bir çözüm mü?”

Başörtüsü serbestisinin, bir kız çocuğunun ailesi tarafından ortaya atılan talep doğrultusunda tüm okullara yayılmasını eleştiren Talat, bu durumun masum bir çözüm değil, toplum mühendisliği girişimi olduğunu dile getirdi. “Eğer amaç sadece o çocuğun eğitim hakkını korumak olsaydı, mevcut yapısıyla Hala Sultan İlahiyat Koleji bir çözüm olabilirdi” diyen Talat, hükümetin bu yolu tercih etmemesini sert bir dille eleştirdi.

“Kıbrıslı Türklere yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri”

Talat, bu uygulamanın laiklik ilkesine ve Atatürk devrimlerine aykırı olduğunu belirterek, başörtüsünün serbest bırakılmasının mahalle baskısı yaratabileceğini ve okulları kutuplaşma alanına çevireceğini savundu. Avrupa ülkeleriyle yapılan kıyaslamaların ise bağlamdan kopuk olduğunu söyledi.

“Tarikat ve cemaatlere zemin hazırlanıyor”

Talat, başörtüsü serbestisinin bir başlangıç olduğunu ve bu adımın ardından tarikatların okullara başka dini sembolleri sokma çabası içine girebileceği uyarısında bulundu. “Bu ülkeyi tarikat ve cemaatler ülkesi yapmaya çalışanlara gün doğmuş olur” diyerek tehlikeye dikkat çekti.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu Bakanlık koltuğunu Arin Şahlan’a devretti Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu Bakanlık koltuğunu Arin Şahlan’a devretti

“Çocuklarımız siyasi emeller uğruna istismar edilmemeli”

Eğitim eski bakanı ve CTP genel başkanı olarak geçmişte çocuk hakları ve laiklik konusunda birçok mücadele verdiğini hatırlatan Talat, çocukların siyasi hedefler uğruna kullanılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. “Okul üniformalarının amacı ayrımcılığı ortadan kaldırmaktır” diyen Talat, hükümete bu konuda geri adım atma çağrısında bulundu.

“Böl ve yönet politikaları hortlatılıyor”

Mevcut hükümetin adeta İngiliz sömürge yönetiminin “böl ve yönet” politikalarını yeniden devreye soktuğunu savunan Talat, iç barışın korunmasının her şeyden önemli olduğunun altını çizdi: “Siyasi yelpazenin neresinde durduğumuzdan bağımsız olarak, iç barışımızı bozmamalı, bozmaya çalışanlara geçit vermemeliyiz.”