Gecenin moderatörlüğünü gazeteci Cenk Mutluyakalı yaparken, Niyazi Kızılyürek’in ilk kitapları “Kıbrıs Sorununda İç ve Dış Etkenler”(1983) ve “Paşalar Papazlar (1988)” da dahil Kıbrıstaki Türkçe dilindeki birçok kitabının yayıncısı Işık Kitabevi adına Hürrem Tulga da açılış konuşmasını yaptı.

Etkinlikte Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Mehmet Harmancı da söz alarak, özellikle de son beş yıllık dönemde Kızılyürek’in Kıbrıslı Türklere yönelik Avrupa Parlamentosu’ndaki desteğine dikkat çekti. Kızılyürek’in yazarlık,akademisyenlik ve siyasetçi kimliklerinin ve o kimliklere ait hatıraların ve konuşmaların içiçe geçtiği gecede yazarın 1980’li yıllardan günümüze uzanan yazarlık kariyerinde ürettiği Türkçe ve Yunanca dilindeki kitaplar üzerine sohbetler yapıldı. 2024 yılında gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimleri de gündeme geldi ve konuşmalar yapıldı, etkinlik sonunda Kızılyürek kitaplarını imzaladı.

“Shakespeare’in Şen Kadınları”  son kez Lefke'de izleyiciyle buluştu “Shakespeare’in Şen Kadınları” son kez Lefke'de izleyiciyle buluştu

Kızılyürek: “Göçebe bir yazar olarak yazarlıkta 40 yılı doldurduğum için mutluyum”

Prof. Dr. Niyazi Kızılyürek birçok farklı ülkede ve coğrafyada geçen ve farklı coğrafyalarda ürettiği kitaplarla yazarlıkta 40’ıncı yılını doldurduğunu kaydederek bir nevi göçebe yazar olarak kendini tanımladığını kaydetti. Özellikle ilk yıllarda kitap yayınlamanın farklı zorluklarının üzerinden dayanışma ve dostluklar ile gelmeyi başardıklarını belirten Niyazi Kızılyürek, bölünmüş bir ülkede yazar olarak üretmenin de çok çeşitli güçlük ve engelleri olduğunu, sabır, bilim ve kararlılıkla bu güçlüklerin de üstesinden adım adım geldiklerini ifade etti.“

“Yurtsuzluğa karşı yazarak var oldum” diyen Kızılyürek günümüzde de hem eski şartlar hem de yeni şartların getirdiği farklı sorunlara farklı açılımlar getirerek yazarlık serüvenini sürdürdüğünü vurguladı.“

Işık Kitabevi, Merlen ve Tulga’ya 40 yıllık arkadaşlık, yoldaşlık ve dayanışmaları için çok teşekkür ederim”

Kızılyürek şunları da söyledi: “Işık Kitabevine ve Nahide Merlen ile Hürrem Tulga’ya bu 40 yıllık serüvenimin yayınevi ve satışı ayağında yazar olarak var olmam ve okurlara ulaşmam adına yaptıkları arkadaşlık, yoldaşlık ve dayanışma için çok teşekkür ederim. İyi ki böylesi güzel, yurtsever,kültür dostu insanlar var ve benim de onlarla yolum kesişmiş”

“Federal çözüm vizyonuyla K/T’in sesini Avrupa’da duyurmak için yoğun bir diplomasi yapıyoruz”

Bir Kıbrıslı Türk parlamenter olarak Avrupa Parlamentosu’nda geçirdiği 4,5 yılı da değerlendiren Kızılyürek, AKEL çatısı altında yürüdükleri bu yolda hem AB’nin merkezleri Brüksel ve Strazburg’da hem de seçildiği Kıbrıs adasının dört bir yanında çalışmalar yaptığını belirtti. Kızılyürek, Kıbrıslı Türklerin sesini Avrupa’da duyurmak, hem Kıbrıslı Türkleri hem de sorunlarını görünür kılmak ve taleplerini gerekli yetkili mercilere iletmek için çabaladıklarını vurguladı.

“Gördük ki Kıbrıslı Türkler hem yurtsuz hem devletsiz bırakılmıştır” diyen Kızılyürek, sözlerini şöyle sürdürdü: Avrupa Parlamentosu’nda Kıbrıs Cumhuriyeti vardır ama Kıbrıslı Türkler temsil edilmiyor. O nedenle biz Kıbrıslı Türklerin öznelik kapasitesi için çalıştık, federal çözüm hedefli mücadeleyi güçlü tuttuk, adanın kuzeyine yönelik müdahalelere sıfır tolerans gösterdik”

Kızılyürek, 2024 yılında gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinin Kıbrıs Türk toplum adına hayati öneme sahip olduğunu söyleyerek AB vatandaşı olan Kıbrıslı Türklerin AB kurumlarındaki varlığının devam etmesinin seçimlere katılıma bağlı olduğunun altını çizdi.

“Avrupalı olan K/T’in bu kimliğini devam ettirmesi adına AP Seçimleri bir var olmak veya olmamak meselesidir. Her Kıbrıslı Türk yurttaşa bu seçimlerde büyük görevler düşüyor”

Dünyalı ve Avrupalı olan Kıbrıslı Türklerin bu kimliğini devam ettirmesi adına bir var olmak veya olmamak meselesi olarak da gördüğü AP seçimleri için her Kıbrıslı Türk yurttaşa büyük görevler düştüğünü kaydetti.”