Kıbrıs Türk Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Ergüven, Yeşil Hat ticareti ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında Üretici Gazetesi’ne Deniz Gürgöze‘ye konuştu.

“İki toplumun birbiriyle yakınlaşması ekonomik faaliyetlerle mümkün olabilecek bir olgudur’’

Güneye satışı gerçekleştirilen zeytinyağı ürünü ile ilgili haberler kamuoyunda büyük memnuniyetle karşılandı. Doğal olarak bu gelişme bir çok üreticimizin işlenmiş gıda ürünlerinin güneye ticareti ile ilgili ümitlenmesine vesile oldu. Peki ne kadar süreden beridir böyle bir girişim için çalışma yürütülüyor? Öncelikle yaşanan süreçten bahseder misiniz?

“Bilindiği gibi Yeşil Hat Tüzüğü 2004 yılında yürürlüğe girdi. Tüzük, yürürlüğe girdiği günden itibaren kuzeyde üretilen Kıbrıs Türk ürünlerinin Güney Kıbrıs’a ticaretini regüle ediyor. Ancak Tüzüğün yürürlüğe girmesinden bu yana hayvansal ürün içermeyen ve tüzüğe göre geçişi uygun olan tarımsal işlenmiş gıdaların geçişi ne yazık ki Güney Kıbrıs otoriteleri tarafından bugüne kadar engelleniyordu.

“Odamız Tüzük yürürlüğe girdiğinden bugüne bu konuyu hep gündeme getirdi”

İşlenmiş tarımsal ürünler nedir?

Zeytinyağı, nar suyu, portokal suyu, macun, reçel, helva, tahın, kahve, pekmez vs. gibi işleme tabi olan ürünler işlenmiş tarımsal gıda kapsamında olan ürünlere örnek verilebilir. Odamız Tüzük yürürlüğe girdiğinden bugüne konuyu hep gündeme getirmiş ve bu sorunun aşılması ve işlenmiş tarımsal ürünlerimizin güneye satışının yani ticaretinin gerçekleştirebilmesi için Odamız tüm platformlarda katkısını koymaya çalışmıştır. Bu konuda Avrupa Komisyonu nezdinde konuyu defatle gündeme getirmemizi müteakip, konu 2018 yılında Avrupa Komisyonu’nun yıllık Yeşil Hat raporunda yer bulmuştur. Avrupa Komisyonu bu ürünlerin Yeşil Hat üzerinden ticareti ile ilgili Tüzükte herhangi bir kısıtlama olmadığını ve engellenmemesi gerektiğini Rum tarafına yazılı olarak bildirdiklerini yıllık Yeşil Hat Değerlendirme Raporu içerisinde belirtti. 2019 yıllık raporunda da bunu yeniden tekrarladı. Sonrasında bir takım baskı ve taleplerimiz neticesinde geçtiğimiz aylarda Avrupa Komisyonu ile Rum otoriteleri arasında yapılan görüşmeler neticesinde Rum Bakanlar Kurulu tarafından bir karar aldı. Bu karara göre işlenmiş tarımsal gıdaların güneye geçişi ile ilgili engellerin ortadan kaldırıldığı bize iletildi.

Engellerin kalkması sevindirici peki bir süresi var mı? Yani aniden güneyden bugünden itibaren bu geçişler yapılmayacak gibi bir tavır sergilemesi mümkün mü?

Karar içeriği henüz bizlerle paylaşılmadığı gibi Resmi Gazetede de yayınlanmadı. Dolayısı ile kararın tam olarak ne içerdiği ile ilgili bir bilgimiz yok. Ancak 6 adet işlenmiş gıda için bu engelin kaldırıldığına karar alındığı Avrupa Komisyonu tarafından bilgimize getirildi. Bizler de bu engel kaldırıldığından dolayı deneme olarak bu işlenmiş gıdaların geçmesini sağlamaya çalıştık.

“Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak bizler ürünün geçişi esnasında orada bulunduk”

Peki ilk iş olarak ne yapıldı?

Bizim yönlendirmemiz doğrultusunda bir zeytinyağı üreticimiz güneydeki alıcısını belirleyerek numunelik bir ürününü güneye geçirmeye çalıştı. Ancak kapıda geçiş yine engellendi. Bu ürünün kesinlikle geçemeyeceği kendisine söylenildi. Konuyla ilgili bilgilendirmemizi Avrupa Komisyonu’na yaptık. Bize yanlış anlaşılma olduğu belirtildi ve yeniden bir deneme yapılması ile ilgili mutabık kaldık. Bu denemeyi de ikinci kez yine ayni üretici ile gerçekleştirdik. Yine ürünlerin geçişine izin verilmedi ancak sınır kapısındaki Rum otoriteler bir düzenlemenin yapılmakta olduğu ve bununla ilgili kendi makamlarının bir bekleme içerisinde oldukları üreticimize belirtildi. Üçüncü kez yapılan geçişte, bu kez başka bir üreticimizin ürünü ile bizzat Kıbrıs Türk Ticaret Odası olarak bizler ürünün geçişi esnasında orada bulunduk. Üç adet 5 litrelik zeytinyağı numunesini, alıcıya denemesi amacı ile yasal olarak ilk  geçişini sağladık.

Yetki belgesi alınması gerekiyor

Güneye ticaret adı altında ürün geçmesi için koşullar nedir?

Yeşil Hat Tüzüğü’ne göre herhangi bir ürünün ticaret kapsamında Güneye geçebilmesi için Odamızdan belge alması gerekiyor. Odamız bu konuda bir Avrupa Komisyonu mevzuatı olan Yeşil Hat Tüzüğü’nde yetkilendirilmiş ve görevlendirilmiştir. Bu yetki ve görevi gereği Kıbrıs’ın kuzeyinde üretilen ürünlerin burada üretildiğini Refakatçi Belgesi isimli belge ile onaylanır. Üreticiler de ürünlerini Odamızın verdiği bu belge ile güneye geçirebilir. Dolayısı ile güneye geçen ürünler Odamız tarafından bu usulle belgelendirilmiş oluyor.”

Yasal olarak ticari satış nasıl gerçekleşti?

Numune ürünlerin güneye geçmesinin ardından bir de ticari satışını gerçekleştirmek için bir girişim başlattık. Yasal olarak ticari satışın  gerçekleşmesi için her iki tarafın karşılıklı anlayışıyla yürüttüğü bir süreç oldu. Dolayısı ile bu noktada sürece engel olabilecek ya da tıkanmasına engel  olacak haberlerden kaçınarak bunun duyurusunu yapmamayı uygun gördük. Numune geçişi sonrası bize talepte bulunan ve geçiş için hazır olan üreticilerimize bilgi verdik. EZ-KOOP isimli üreticimiz alıcısını ayarlayarak 120 şişe (90 litre) zeytinyağı satışı anlaşmasını yaptı. Beklentimiz ticari satışın sorunsuz gerçekleşeceği yönündeydi. Yine üreticimiz ile geçiş esnasında yanında bulunmayı tercih ettik. Ve ilk kez denenen ticari satış da alıcının malları alıp aracına yüklemesi ile sorunsuz gerçekleşti. Alıcı ürünleri alıp kendi deposuna koydu. Rum otoriteler tarafından bir numune alınıp, analizler başarılı şekilde gerçekleşti ve analiz sonrasında ürünlerin dağıtımına başlandı.

Bu süreçte birçok kurumla iletişimimiz oldu. Avrupa Komisyonu’nun etkin katkısı ve desteği oldu. Bu Tüzük bir Avrupa Komisyonu mevzuatı olduğu cihetle doğru ve gereğince uygulanması da Komisyon’un sorumluluğunda idi. Bu noktada özellikle son dönemde konunun takipçisi olarak büyük katkıları oldu.”

“Ürünlerin geçişişi üreticilerimizin bilgisine getiriyoruz”

Diğer tarımsal işlenmiş ürünlerin güneye geçişi ile ilgili nasıl bir çalışma yürütülecek?

Diğer tarımsal işlenmiş ürünlerin güneye geçişini de yapabilmemiz gerekiyor. Tüzüğe göre bu yönde herhangi bir kısıtlama veya sınırlandırma yoktur. Hayvansal ürün olmadığı takdirde tüm ürünlerin geçişi tüzük çerçevesinde serbesttir.  Oysa alınan karar sadece 6 pilot ürünü kapsamaktadır. Bu ürünlerin zeytinyağı, nar ve portakal suyu, helva, tahın, reçel ve harup türevi ürünler olduğu belirtilmiştir. Biz de bu çerçevede 6 ürün kapsamında olan ürünlerin numune geçişlerini tekrar Odamız eşliğinde yapmak istedik. Bu doğrultuda yerel bir üreticimizin zeytinyağı, macun ve pekmez ürünlerini birer numune olarak güneye geçişini sağladık. Bu ürünler de yine Odamızın orada refakatçi olarak bulunduğu çalışmalar çerçevesinde sağlanmış oldu. Artık bu ürünlerin Güneye geçişinin yapılabilecek durumda olduğunu üreticilerimizin bilgisine getirmek istiyoruz. Uzun bir süreci başarıyla tamamladık. Ancak bunun 6 ürünle kısıtlı kalmaması gerektiği, Tüzüğün tüm tarımsal işlenmiş gıdaların geçişine olanak sağladığı her platformda Odamız tarafından dille getirilmeye devam edilecekdir. Tarımsal işlenmiş gıdaların yanında Yeşil Hat Tüzüğü’ne göre hayvansal ürünlerin geçişi kısıtlıdır ve bu ürünlerin geçişi için Avrupa Komisyonu’nun hijyen ve sağlık denetimi mekanizmasının kurulmasını müteakip muafiyet kararı alması gerekmektedir. Örneğin 2007 yılında bal ve balık ürünleri için Avrupa Komisyonu tarafından denetim mekanizması kurulmuş ve buna istinaden muafiyet kararı alınmıştır. Bu çerçevesinde bal ve balık ürünlerimizin Yeşil Hat üzerinden ticaretini gerçekleştiriyoruz. Denetim mekanizması belirlenerek muafiyet kararı alınan üçüncü ürünümüz ise Hellim’dir. Ancak mekanizma tam olarak oluşturulamadığı için bu ürünümüzün Yeşil Hat üzerinden ticareti henüz gerçekleştirilememektedir.

“Ticaretin gelişmesi iki toplumun yakınlaşmasına çok büyük katkı koyacaktır”

Peki bu güneye geçişleri ekonomimize katkısı ne olacak?

Bu geçişlerin ekonomiye katkısının yüksek düzeyde olacağını düşünüyoruz. Şu an ekonomide yaşanan bazı gelişmeler göz önünde tutulduğu zaman Rum tarafından kuzeye olan ciddi bir talep artışı gözlemliyoruz. Gerek Rum tarafından kuzeye geçerek yapılan harcamalar gerekse de Yeşil Hat üzerinden ticari satışlar noktasında ciddi gelişmeler vardır. İstatistik vermek gerekirse de 2021 yılının 12 aylık Yeşil Hat ticareti satış rakamı 6 milyon 123 bin Euro olmasına karşın 2022 yılının sadece ilk 6 ayında gerçekleşen satış tutarı 6 milyon Euro’yu aşmıştır. Yıl sonu itibarıyla ilk kez iki haneli rakamları yakalayabileceğimizi öngörüyoruz. İki toplumun birbiriyle yakınlaşması ekonomik faaliyetlerle mümkün olabilecek bir olgudur. Dolayısı ile bu ticaretin gelişmesi iki toplumun yakınlaşmasına çok büyük katkı koyacaktır. Yeşil Hat ticaretinin özellikle önümüzdeki dönemde işlenmiş tarımsal gıdalarını da kapsamına alacağı göz önünde bulundurulduğunda daha ciddi artışlara neden olacağı ve yakınlaşmaya daha fazla katkı koyacağı yönünde öngörümüz bulunmaktadır. Ürünlerimizin Yeşil Hat Tüzüğü’nden güneye geçişi sonrası güneydeki limanlardan Avrupa ülkelerine gümrüksüz ve fonsuz girişi de sağlanabilir. Elbette ki bu bizim arzuladığımız ticari yöntem değildir. Biz her zaman kendi limanlarımızdan doğrudan ticaretin yapılabilmesini mümkün kılacak olan Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün yürürlüğe girmesini savunmaktayız ve bunun da takipçisi olmaya devam edeceğiz.”