Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanan İktisadi ve Mali İş Birliği Anlaşması’nda yer alan maddelere bazı kişilerin tepki göstermesine karşılık sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Arıklı “Bu malum cepheyi ve onların itirazlarını çok da ciddiye almak gerekmiyor. Çünkü bunlar, yıllardır oluşturulan bu statükonun aynen devamını arzuluyorlar. Bu statükoyu bozacak yapısal dönüşüm ve reformlara ölesiye karşı olmak onların varlık sebebi…” ifadelerini kullandı.

Arıklı’nın açıklaması şöyle:

YAPISAL DÖNÜŞÜM VE REFORMLARA KARŞI ÇIKMAK BİZE ÖZGÜ BİR HASTALIKTIR…

Anavatan Türkiye ile imzalanan İktisadi Mali İşbirliği Protokolü, malum cephede bilinen ve beklenen tepkileri doğurmakta gecikmedi. Bu “Malum Cephe”, Türkiye ile imzalanan her anlaşmaya olduğu gibi bu anlaşmaya da standart bir tepki gösteriyor. Göstermeye de devam edecek. Bunlara göre en güzel anlaşma; Türkiye’nin hiç bir karşılık beklemeden ve hiç bir talepte bulunmadan, arzu ettiğimizin de üstünde maddi yardımı sağlaması, hatta bu parayı yardım olarak değil, Kıbrıs’taki askeri ve siyasi varlığının bir bedeli olarak vermesidir…Bu malum cepheyi ve onların itirazlarını çok da ciddiye almak gerekmiyor. Çünkü bunlar, yıllardır oluşturulan bu statükonun aynen devamını arzuluyorlar. Bu statükoyu bozacak yapısal dönüşüm ve reformlara ölesiye karşı olmak onların varlık sebebi…Oysa bu statükonun devamı mümkün değil. Anavatan Türkiye bütün altyapı çalışmalarını finanse etse bile sadece cari giderleri karşılamaya yarıyan bütçemiz, her yıl daha fazla açık veriyor…Şu andaki bütçe açığı 5 milyar TL nin üstündedir. Malum Cephenin talebi, Türkiye bu 5 Milyar TL lik açığı da ödemesi. Hatta %35 e varacak HP yi de, hatta ve hatta13. Maaşları da ödemesi. Bu da yetmez bütün altyapı yatırımlarını yapmaya da devam etmesi. Ve sakın ola buradaki statükoya dokunacak herhangi bir talepte bulunmaması…Ekonomik Protokolün bütün maddelerini konuşup tartışabiliriz elbette. Ama ezberlenmiş klişe argümanlarla size saldırmaya hazır insanlarla ne konuşup neyi tartışacaksınız ki…Neyse biz konuşup anlatacağız. Gerisi onların işi…