GORONA HALLERİ 3
Gomuşu da hemen garışdı...
Gâvole gâvole napacayik! Herhalde bizim Bafidissa’nın bağırmalarını duyan bizim garşı gomuşu, ertesi gün kapıya dayandı. Dedim kimdir be osu kapıyı çalar? Ya bircez posdacıdır ya da bircez ‘delivery’ var da onu getirdiler.
Bafidissa da tam o vakıt yatak odasında oğraşır, “Bak be bakalım kimdir kapıda” deye bana çığırır. Açarım kapıyı, bakarım garşı gomuşu Müsdeyde hanım garşımda durur. Görürkandan beni başladı söylenmeye:
“Ne Lurucadi efendi. Bakarım da erkekliğin Facebook’larda geçer. Hiç utanman bre sen yüzünden. Altın gibi garıcığın var buraşda, da gıymetini bilmen?”
“Hoop” dedim genne. “Sen dur oraşda. Fazla yanaşma kapıya doğru da salyalarını ora bura saçasın. Allah bilir Gorona’nın kaçıncı evresindesin, bulaştıracan beni da. Yörü oyannı.”
Amman anam, sen miydin onu söyleyen? Ateş aldı:
“Kime söylen bre sen Goronalı? Goronalı senin anandır, annadın? Ben garbayit sabunuynan ikârım ellerimi da ağzımı yüzümü da, senin gibi milingidi değilim.”
Bağırmaları duyan Bafidissa, işini bırağıp goşdurarak kapıya geldi:
“Ma n’oluyor buraşda Müsdeyde hanım? Bir tayika bakalım. Kim verdi sana o haggı kapıma gelip da gocama bağırasın? Benim gocam Facebook’a da girer, Essogram’a da girer, sana ne? Girerse girer, sana ne girer annamadım! Hem bilme min sen osu hökümat dedi kapıdan dişarı çıkmayasın. Ne aran benim kapımın önünde? Hade yallah! Yoksa geldin Gorona’nı bize da bulaşdırasın!”
“Yörü bre ‘two-face’ ikiyüzlü işine. Sen değilidin bre osu dün barabono ederdin, yok gocan öyle yok gocan böyle? Bir günde bulunmaz hint gumaşı oldu? Hem dün beraber gave işdik, falımıza bakdık, Goronalı değilidik, böyün Goronalı olduk?”
“Dün dünüdü Müsdeyde, böyün böyündür. Ne bileyim ben akşam kimiynan yattın da çıkdın geldin kapıma? Hem ben sana barabono ettiysam gocamdan, ben ettim. Orasını ben bilirim. Davetiye çıkarddım sana, kapıya gelip da fasariya çıkartasın? Hade, hade! Dön arkanı da yalla. Bir defa daha görmeyim seni yanaşasın bu evin önüne. İki metre oyandan geçesin. Ben hayatımı tehlikeye atamam senin gibi carralar için. Annadın?”
Bafidissa öyle deyince genne, bilin? Ma nassıl cilit oldu da gayiboldu annadamam size. Arkasından da bir vurdu kapıyı o sinirinan, ben da dururum öyle geride da seyrederim durumu. İçeri dönünca da beni gördü garşısında:
“Sen? Hep sensin sebep bu fasariyalara! İki paralık insanlarınan yüz göz eddirin beni. Facebook’larda ortalığı rezil eden, iki paralık garılar da sırtımızda ‘hohoy’ yapar. Çaddık belalara vallahi. Hade, gayibol garşımdan!”
Onnar gavga eder, suçlu gene ben! Ma napacan? Bişey deyemen! En eyisi sin da gal. Ta da bu gulle geçsin bakalım n’olacak!..

———————-

BU AYIN ZİRZİRİTLERİ...
Pireyee yorgaan?
Bir pireye yorgan yakmak bizim işimiz. Fransızlar bu alanda da bizi yüz mil geride brakdılar. Onlar bir sineğe mutfak yakdılar vallahi..
Belki da duymadınız! Bir sineği öldürecek diye evini nerdeysa havaya uçuran Fransız’ın olayını duymadınız? Şaka etmem ha! Olay 5 Eylül’de Fransa’nın Dordogne bölgesindeki Parcoul-Chenaud köyünde meydana geldi.
80 yaşındaki ihdiyar, yemek yemek için masaya oturdu. Tam yumulacak, bir garasinek ‘vız vız’ başında dört dönmeye başladı. Canı sıkılan ihdiyar, kapdı oraşdan elektrikli sinek raketini, düşdü sineğin peşine. Ne bilsin evde gaz gaçağı var! Tam sineğe vurmak için elektrikli sinek raketini salladı, mutfak böyük bir patlamaynan az galsın başına yıkılıyordu. Mutfakta böyük zarar meydana geldi, tavanın bir kısmı çöktü.
Patlamadan ucuz gurtulan ve yalınız eli yanan ihdiyarın evi tamire alınırken, gendisi da hastahanede ayakta tedavi edildi. Haberi yapan bölge gazetesine göre sineğin akıbeti henüz bilinmiyor...

Tatar güldü gomuşuya...
Seçim kampanyasına başlarkana, Covid-19 konusunda Urum tarafından “bin gat daha iyi” durumda olmaynan böbürlenen Ersin Tatar, “Bizdeki vakalara ve ölümlere bak, Urumlardakilere bak!” deyerek ırkçı karakterini bir defa daha ispatladıydı hatırlarsanız!
Eh! Şimdi noldu? Siz zannedersiniz da “yokardaki gonnara toplar?” - Güldüydün gomuşuna, aha gelsin başına. Hade bakalım goşdur. Goşdur bakalım etişebileceysan!

Pilli garar ala ala yörüyecek...
Sağlık Bakanı Ali Pilli, kimsenin genneri “garar almakdan” alıgoyamayacağını söyleyerek bir bundo daha yokarı yükseldi.
Pilli, garar ala ala yörüyeceklerini söyledi amma, bu gararları hayata geçirip geçirmeyeceklerinden hiç söz etmedi.
E ne yahu siz da! Önemli olan garar almak değil? İstediğimiz gadar garar alırık. Garar defderinde sayfa çok. Dolarsa defter çok. Biz garar ala ala yörüyelim da..
Pilli’yi sanki da duyar gibiyim. Odasında yiro yiro dönerken gendi gendine söylenir: Patariyayı dakarım, icabına bakarım. Covid Movid vız gelir, genni siler atarım...

Maske ve gulaklar...
Maskeler çıkdı, gulaklarımız daha bir işe yarar oldu. Eskiden duymanın dışında, bir da gözlük daşımaya yarayan gulaklar, şimdi isder isdemez maske dutmaya başladı. Gözlük daşıyan daşımayan bütün gulaklar, maske lasdikleriynan muhatap olmak zorunda galdı.
Ma bir sorun var! Bizim gibi gulakları “kepçe” gibi olan “kepçegulaklarda” değil. Gulakları, lastiği dutamayacak gadar minnacık olanlarda sorun. Bu zavallılar, maskelerini mecbur isbahoynan bağlayıp kellelerine yiro bağlamak zorunda galıyorlar. Etişmez potinnerini bağlaycan, bir da maske bağlama fasariyası. Zor iş vallahi, zor!..

————————
COVİD EVELİ ve SONRASI MASKELER...
⁃ Evelden dükkanlara, alış-veriş merkezlerine “hoody” ya da yüzün başın kapalı giremezdin. Şimdi sıkarsa kapatma!..
⁃ Evelden yüzün kapalı gezersan herkes sana şüpheynan bakardı. Şimdi açık gezersan şüpheynan bakarlar..
⁃ Evelden altını fazla açarsan belki ayıba gaçardı, bazı yerlerde rezil olma riski varıdı. Şimdi istediğin gadar aç, nasıl olsa kimse kim olduğunu bilmez.
⁃ Evelden maske dakanlar, yüzünü acayip kapatanlar hırsızlarınan soyguncularıdı. Şimdi herkes onlara benzedi, onların işi golaylaştı.
⁃ Evelden birbirimizi yüz hadlarımızdan, gülümsememizden tanırdık. Şimdi nereciye bakacağımızı şaşırdık, garşımızdakinin ses çıkarmasını beklerik.
⁃ Evelden yemek yerkan ya da ağzımıza birşey götürürkan “Amman maske varısa çıkarayım” diye düşünmemiz, suratımızı yoklamamız gerekmezdi. Nebileyim anam amma, bu iş uzun sürersa, ağzımızdan değil, başka yerimizden yemek zorunda galacayik, öyle gözüğür..
⁃ Evelden bayanların makyaj için son derece titiz olmaları, rekabete ayak uydurmak için böyük çaba ve para harcamaları gerekirdi. Şimdi maske bahane, suratı saklı dutmak şahane!
⁃ Evelden dişlerinin parıl parıl parlaması, nefesinin kokmaması için dişlerini fırçalamak, parlatmak ve ağzını güzel kokulu sıvılarla yıkamak zorundaydın. Şimdi yaşasın maske, gendi ağız kokunu senden başka kimsesine kaptırmadan, sorunsuz yaşamaya devam edebilin..
⁃ Evelden “maskeli balo” yalınız şarkılarda türkülerdeydi. Şimdi düğünler, balolar hepsi maskeli.
⁃ Evelden Halloween gününde, yani cadılar bayramında ortalık maskeli cadılarınan dolardı. Şimdi hergün her yer cadılarınan doldu.

----------

GÜLME GADINA GELİR BAŞINA:
Boris Johnson, 2018 yılında peçeli Müslüman kadınları “posta kutusuna” benzeterek şöyle demişti: Bu kadınların posta kutusu gibi ortalarda dolaşmayı seçmesi son derece komik değil mi?
ŞİMDİ DA BİZ SORALIM: Bir Başbakan’ın, bir posta kutusu görünümünde ortalarda dolanması, hatta hökümat binaları içinde yiro atması son derece komik değil mi?