İnsanoğlunun tarih boyunca eşitlik-özgürlük-adalet mücadelesi Spartaküs'den buyana devam etmektedir. Kimisi yüreğiyle, kimisi mücadelesiyle kimisi düşünceleri ve yazdıklarıyla bu mücadeleye katkı koymuştur. Nazım ise kısacık ömrünü bu mücadeleye adamıştır. Yaptıkları ve yazdıkları ile sönmeyen bir meşale gibi bu mücadelenin yolunu aydınlatmıştır. Onu unutmak mümkün değildir. Moskova'ya gidip Novodeviç mezarlığında Nazım'ı ziyaret etmemek mümkün müydü? Kapıdan bir kırmızı karanfil alırken oradaki bekçinin söyledikleri hala kulaklarımda. Hergün diyordu bekçi, ama burada çalıştığım hergün sadece Nazım'ı ziyarete geldi ve ona çiçek aldı insanlar... Büyük ustayı 3 Haziran günü tekrardan saygıyla anıyor ve O'nu kendi dilinde okumanın bir şans olduğunu düşünüyorum... Mücadelesi ve düşünceleri devam ediyor...

Okan DAĞLI




Dört nala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan,

bu memleket , bizim

Bilekler kan içinde, dişler kuvvetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak

bu cehennem, bu cennet bizim.

Kapansın el kapıları,bir daha açılmasın,

yok edin insanın insane kulluğunu,

bu davet bizim

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşcesine

bu hasret bizim.