Dünya genelinde yapılan pek çok araştırma 50 saatin üzerindeki çalışma saatlerinin insan sağlığı açısından riskli olduğunu ortaya koyuyor. Geçtiğimiz günlerde 600,000 kişi genelinde yapılan yeni bir araştırma gösterdi ki; ortalama 55 saat çalışanların, 35 ila 40 saat çalışanlara göre; kriz geçirme riski yüzde 33 daha fazla. Araştırma sonuçlarını inceleyen İsveç hükümeti de bunun üzerine, mesai saatlerinde düzenlemeye gitti. Çalışma saatlerini günlük 6 saate indirmeyi planladıklarını açıklayan hükümet, emeklilik vb. standartlarda da yeni düzenlemeler geliştiriyor.

Stockholm kuruluşlu Filimundus şirketi CEO'su Linus Feldt “8 saatlik çalışma süresi, düşünüldüğü gibi etkili bir çalışma vaad eden bir süre değil. Belli bir iş üzerinde odaklanmamız gerektiğini düşünürsek, 8 saat boyunca bunu sürdürmek büyük mücadele. Bununla başa çıkabilmek için molaları çoğaltarak iş gününü daha verimli hale getirdik" açıklaması yaptı.

Filimundus, geçtiğimiz yıl 6 saat mesaisine geçen şirketlerden olmuştu ve Feldt, eski sistemlerini hiç mi hiç özlemediklerini söyledi.

"Tüm çalışanlar özel hayatları olan, aileleriyle vakit geçirmek, kendine kaliteli zaman ayırmak isteyen insanlar. Bu yüzden iş hayatıyla özel hayatı doğru dengelemek lazım."

Şubat ayında yeni mesai saatleri uygulamasını denemeye girişen bir diğer kurum da, Gothenburg'daki bir emekli ve yaşlı bakım evi oldu. uygulamaya geçen bakım evi, 2016 yışına kadar bu saatleri sürdürüuyor olacak ve bu sırada çalışanların performansları ve yeni saat uygulamasının faydalarını gözlemleyecekler.

The Guardian’da yer alan haberine göre, şimdilik bakım evi personelinin gün içindeki çalışma şevki ve morallerinde artma görülmekte. Üstelik bu gelişme sadece moralman ve manevi olarak gözlenmekle kalmayıp, aynı zamanda fiziksel sağlığı da etkiliyor. Kalp krizi, yaşam süresi ve akıl sağlığı gibi durumları da olumlu etkiler nitelikte.

İşe erken başlamak da vücudu yoruyor

Çalışma saatleri ile birebir ilgili bir diğer konu ise, işe başama saatleri. Normal standartlarda 09.00 olan başlama saatlerini de, çalışanlar için erken olduğu görüşü hakim. Oxford Üniversitesi Uyku ve Nörolojik Bilimler Enstitüsü Uzmanı Paul Kelley, toplumun uykusuzluk ve az uyuma gibi sorunlardan muzdarip olduğunu ve sabah 09.00 akşam 17.00 sistemin vücut biyolojik saatine uymadığını söyledi.

"Çalışanlar, sabah 10.00'da işe başlamalılar. Herkes uykusuzluktan muzdarip ve 24 saatlik dilimi değiştiremeyeceğmize göre bu saatlerde değişikliklere gitmeliyiz."

Umuyoruz ki; dünyanın geri kalanı da en kısa zamanda İsveç normlarına geçer. Yoksa oraya taşınmamız an meselesi.




Kaynak: T24.com