Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) İçişleri Bakanları 2. Toplantısı, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleştirildi. Toplantı kapsamında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, katılımcı ülkelerin içişleri bakanlarını kabul etti.

Kabulde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, Özbekistan İçişleri Bakanı Aziz Taşpolatov, Kazakistan İçişleri Bakanı Erjan Sadenov, Kırgızistan İçişleri Bakanı Ulan Niyazbekov, Macaristan İçişleri Bakan Yardımcısı Bence Retvari ve TDT Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev yer aldı.

Aliyev: “Biz sadece dost değil, stratejik ortak ve müttefikiz”
Toplantıda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ve gözlemci ülkeler arasındaki bağların derinliğine vurgu yaptı. Aliyev, "Biz sadece dost değil, stratejik ortak, müttefikiz. Ve en önemli unsur şudur ki, kardeş ülkeyiz. Teşkilatın temelinde de bu ilke yer almaktadır," dedi.

Aliyev, TDT'nin geleceğine dair umut verici mesajlar vererek, "Teşkilatımız gelecek yıllarda daha yüksek zirvelere ulaşabilir. Bunun için tüm imkanlar mevcuttur. Ülkelerimizde olumlu bir gelişim dinamiği gözlenmektedir," ifadelerini kullandı.

“İçişleri organlarının iş birliği kritik önemde”
İçişleri bakanlarının bir araya gelmesinin önemine değinen Aliyev, iç güvenliğin sürdürülebilirliği açısından iş birliği ve bilgi paylaşımının hayati olduğunu belirtti. “Tehditler ve dış müdahale girişimleri her zaman olacaktır. Bu nedenle içişleri organlarının en temel görevi olan kamu düzenini sağlamak, ülkelerimiz için hayati önemdedir,” dedi.

TDT’nin küresel vizyonu: Uluslararası aktör olma hedefi
TDT'nin uluslararası gündemde daha etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini söyleyen Aliyev, “Teşkilatımız sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de etkili bir siyasi örgüt haline gelebilir,” diyerek örgütün potansiyeline işaret etti.

Bakan Oğuz'un katılımı dikkat çekti
KKTC İçişleri Bakanı Dursun Oğuz’un da zirvede yer alması, Türk Devletleri Teşkilatı içindeki dayanışmanın somut bir göstergesi olarak değerlendirildi. KKTC’nin gözlemci statüsüyle katılımı, Türk dünyasıyla ilişkilerinin güçlendiğinin bir işareti olarak yorumlandı.