Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), haftalık gösterge repo  faizinde piyasa beklentileri doğrultusunda değişikliğe gitmedi. TCMB Para Politikası Kurulu(PPK) toplantısının ardından yapılan  açıklamaya göre, haftalık repo faizi yüzde 19,00 olarak kaldı.

TCMB, Ocak ve Şubat aylarında faizi beklendiği gibi yüzde 17,00  seviyesinde tutmuştu. Geçtiğimiz ay 100 baz puanlık faiz artırım beklentisine karşın, Merkez Bankası 200 baz puanlık artırım kararı  ile faiz yüzde 19,00'a yükseltilmişti.

Merkez Bankası Beklenti Anketinde enflasyon beklentisi yıl sonu için yüzde 13,12, 12 ay sonrası için yüzde 11,26 ve 24 ay sonrası  için yüzde 9,55 seviyesinde bulunuyor.

TCMB'nin enflasyon beklentisi 2021 yıl sonu için yüzde 9,4, 2022 yıl sonu için yüzde 7,0 seviyesinde bulunuyor. TCMB'nin bu ay sonu açıklayacağı "Enflasyon Raporu"nda enflasyon beklentilerinde bir revizyona gidip gitmeyeceği yakından izlenecek.

TÜİK en son tüketici fiyatlarını yıllık %16,19 olarak açıkladı. TCMB'nin bir sonraki toplantısı 6 Mayıs'ta gerçekleştirilecek.

Toplantıdan sonra yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Salgına bağlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi,  destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin  etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileşme sürecinde,  özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme  belirleyici olmaktadır. Emtia fiyatlarındaki artış eğilimi hız  keserken, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası  finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.

Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen, iç ve dış talep kaynaklı  olarak yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. İmalât sanayi  faaliyeti kuvvetli bir ivme sergilerken, salgın kısıtlamalarından  olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir.

Bununla birlikte, salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak  iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır.

İhracattaki artış ve altın ithalatındaki gerilemeye rağmen, güçlü iç  talep ve emtia fiyatları cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye  devam etmektedir. Ticari kredilerde ılımlı bir seyir gözlenirken,  finansal koşullardaki sıkılaşmaya rağmen bireysel kredi büyümesinde  yükseliş eğilimi görülmektedir.

Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve  enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları  ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir.

Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı  etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu  doğrultuda Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun  korunmasına karar vermiştir.

TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm  araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı  düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5  hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi  muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde  oluşturulmaya devam edilecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk  primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin başlaması, döviz  rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin  kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal  istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve  istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için  uygun zemin oluşacaktır.

Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir  çerçevede almaya devam edecektir."