*Oscar Grup ve ülkemize turist getiren acentelerin başında gelen Northern Travel Ltd. (NTL) Direktörlerinden turizmci Hüseyin Oskar,  Kuzey Kıbrıs’ın bu güne kadar turizm açısından en güzel yılını yaşadığını söyledi.  Ayrıca  gelen turistten ülkemizin sağladığı katma değerin, daha da artırılabileceğini belirtti. 

 Misli KADIOĞLU

Kuzey Kıbrıs 2012 yılında son dönemlerin en büyük turizm patlamasını yaşadı. TC ve KKTC Hükümeti’nin hazırladığı teşvik programları sayesinde, düzenlenen charter seferler dünya ülkelerinden bir çok turistin ülkeye gelmesini sağladı. Eşsiz güzellikte bir doğa, temiz bir hava ve sıcak insanlarıyla adaya gelen yabancıları kucaklayan Kuzey Kıbrıs’ta bazı kesimler, turistin yalnızca herşey dahil  otellere yaradığını savundu. Özellikle esnaf bu konuda her fırsatta şikayetlerini dile getirdi. Oscar Grup ve ülkemize turist getiren acentelerin başında gelen Northern Travel Ltd. (NTL) Direktörlerinden genç müteşebbis Hüseyin Oskar bu eleştirileri bambaşka bir boyuta taşıyacak açıklamalarda bulundu. Oskar, ülkeye gelen turistten kazancımızın daha da artırılabileceğini söyledi. Önerilerde bulundu.

Turizm açısından en güzel yıldı
Hüseyin Oskar, ülkenin turizm açısından bu güne kadar en güzel yılını geçirdiğine dikkat çekerek, turizmcilerin risk alarak charter seferler düzenlemelerinin meyvelerinin alındığını söyledi. TC ve KKTC hükümetinin teşvikleriyle de Kuzey Kıbrıs turizminin Rum kesimiyle rekabet edebilir duruma geldiğini açıklayan Oskar, Almanya, Hollanda, Belçika, Polonya, Avusturya, Fransa, İtalya, İran,  Azerbaycan, Lübnan, Slovenya gibi çeşitli ülkelerden turistin adamıza geldiğini işaret ederek, 2013 yılında bu ülkelere İskandinav ve  Orta Avrupa’dan yeni ülkelerin de ilave edildiğinin müjdesini verdi.

“Alışveriş yapacak yer sıkıntısı yaşanıyor”
“Turistler kendi anlayışlarına yönelik kurulmuş ve düzenlenmiş alanlarda , alışveriş yapabilecek yer sıkıntısı yaşıyor.” diyen Oskar, “Turist geliyor otelden dışarıya çıkmıyor” şeklinde eleştirilere de yanıt verdi. Oskar, turistlerin alışveriş yapacağı yerlerin yetersizliğinden, yani çok dağınık, içerik olarak yoksun  ve ulaşımın zor olduğundan bahsetti. “Yatırımcılar otel yapıyor, Acenteler turisti buraya getiriyorlar. Bu piyasada çalışan insanlar riskler alarak bunu başarıyorlar. Bundan sonraki etap ise sistemli bir şekilde çalışılarak düzeltilebilinir. Turizm bölgeleri incelenerek gelen turistten yararlanmanın yolları bulunmalıdır. Bu da çok basittir.” diye konuştu.

Çok uzağa gitmeden Antalya’yı örnek alabiliriz
Alışveriş mekanlarının yetersizliğine dikkat çeken Oskar, çarşının gece açık olmamasının çok büyük bir dezavantaj olduğunu söyledi. Çalışma sisteminin değişmesi gerektiğine değinen Oskar, öğlen sıcağında turistlerin alışveriş yapamayacağı göz önünde bulundurularak, esnafında çalışma saatlerini buna göre ayarlamasının öneminden bahsetti. Tarihi yerlerde, turistlere yönelik hediyelik eşya satan dükkanların yetersizliğine rağmen ciddi bir gelir artışı sağladıklarını belirterek, en yakınımızda bulunan Antalya bölgesi örnek alınarak, özellikle turistik yerlerde sunulan hizmetlerin ivedilikle düzenlenip bu turistlerin ihtiyaç ve taleplerini karşılayacak değişimlerin yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

Esnaf da elini taşın altına koymalı
“Sadece NTL olarak bizim tüm yıla yayılmış, haftalık olarak ortalama 600 kişiyi Mağusa, Lefkoşa ve Girne çarşılarına indirdiğimiz oluyor. Gün oluyor 12 otobüs turisti çarşıya götürüyoruz. Doğal olarak hem programlarının yoğunluğu, hem de havaların onlara göre sıcak olmasından dolayı gündüz gezilen bu yerlerde alışveriş yapma yerine, akşamları rahat bir şekilde alışveriş yapma talepleri oluyor. Ancak, misafirlerimizin  gece alışveriş yapabilecekleri dükkanlar ne yazık ki kapalı. Unutulmamalıdır ki turizm bir bütündür. Gelen turist bu ülkenin, hizmet, tarihi ve doğal dokusunun yanında, ihtiyaçlarına ve ülkemize özgü alışveriş yapabilecekleri imkanlar da sağlanmalıdır. Biz otelciler ve acenteler olarak elimizi taşın altına koymuşsak, esnaf da aynı şekilde elini taşın altına koymalı” diyen Oskar, herşey dahil sistemde çalışan bazı otellerde de konaklayan turistlerin, yukarıda belirtilen hususların tamamlanmasından sonra, esnafa daha da katkı yapabileceğini belirtti. Gerekli düzenlemelerin ve değişikliklerin yapılması ile beklenilenin üzerinde hem gelir, hem de memnuniyet sağlanacağına dikkat çekerek, “Biz pencereden ters bakıyoruz” dedi.

“Rum’a rağmen başarıyoruz”
Öte yandan, ülkeye turist getirmek adına yaptıkları bu çalışmalarda Rum kesiminin engeliyle her zaman karşı karşıya geldiklerine de değinmeden geçemeyen Oskar, her ülkede Tur Operatörlerine  Rum kesiminden tehditler gittiğini söyledi. “Biz Rum’a rağmen başarıyoruz” diye konuştu.

“İngiliz turist otellerden villalara kaydı”
Turizm konusunda yaptığı genel değerlendirmelerle konuşmasını sürdüren Oskar, 2004- 2005 yıllarında yaşanan turizm patlamasının suni bir artış olduğuna işaret ederek, bu yıllarda adaya gelen yabancıların ev almak için geldiğini hatırlattı. Adayı kalkındıracak sektörün turizm olduğunu son iki yılda herkesin görmüş olduğunu belirterek, İngiltere’den gelen turistin azaldığı konusundaki açıklamalara da değindi. Aslında İngiltere pazarında bir düşüş olmadığını, sadece İngiliz turistin otellerden villalara kaydığını belirterek, Devlet Villa turizimindeki gerekli vergilendirmeleri yaptığı sürece, bundan da kimsenin şikayetinin olmaması gerektiğini dile getirdi.

Aralık ve Ocak ayı da yoğun…
2012 Aralık ayının turizm açısından diğer yılların aynı ayına göre, ülkede en iyi ayını yaşadığını söyleyen genç Müteşebbis,  Ocak ayının da turizm konusunda yüksek potansiyelde bir artışla geçeceğinin müjdesini verdi. Northern Travel Ltd. (NTL) Direktörü olarak diğer ülkelerden yaptıkları charter seferler konusunda da detaylı bilgi aldığımız Oskar, “Yaz aylarında, 8 uçak, yani 1400 kişiyi haftada ülkemize getiriyoruz. Aralık, Ocak ve Şubat ayında ise haftada 3 uçakla 500 kişi ülkemize geliyor. Charter uçuş olmasından dolayı yüksek maliyetle gerçekleştirdiğimiz bu operasyonlarımızda, özellikle Kış döneminde ciddi bir risk alıyoruz” diye konuştu.