North Cyprus UK Karpaz konusunu masaya yatırdı.


Misli KADIOĞLU

“Karpaz imajını ve Karpaz markasını güçlendirebilirsek tüketicilere yönelik tanıtımda veya pazarlamada sıkıntı olmaz. İyi bir ürün sunduğumuzda acentelerimiz bunu kolaylıkla pazarlayabilirler. Enerjimizi bölgenin turizm potansiyelini geliştirmeye yoğunlaştırmalıyız”

“Bu haliyle bile Karpaz bölgesi turistlere çok şey ifade ediyor. Hiç birşey yapmasak ve sadece doğamızı tahrip etmeden korusak ve doğayı, plajları kirletmesek, çevremizi temiz tutsak bölgeye ciddi bir turist akışı olur.”

“Bölgesinde turistlere en iyi hizmet doğaya dayalı turizm ile verilebilir. Karpaz’ın avantajı doğal güzellikleridir, diğer turistik yerlere göre bakirliğidir, iklim avantajı, doğal plajları, endemikleri, sakinliği hepsi Karpaz’ın artı değerleridir.”

“Dünyanın herhangi bir yerinden Karpaz’a gelmek isteyen birisi, geleceği tarihte bölgede ne gibi aktiviteler var, hangisine katılabilir diye görecek ve geldiğinde istediği aktivitelere katılarak farklı deneyimler yaşayabilecek…”

 

 

North Cyprus UK Karpaz konusunu masaya yatırdı. Karpaz Ekoturizm Birliği Başkanı Yusuf Duman sorularımızı yanıtlarken, doğal güzellikleri ve bakirliği ile ziyaretçilerini adeta büyüleyen Karpaz bölgesi için yapılan ve yapılması gereken çalışmaları anlattı.
Hükümetin bölgeye daha çok ilgi göstermesi gerektiğine dikkat çekilen röportajda, bölgenin daha fazla teşvik ve ilgiye ihtiyacı olduğu konuşuldu.
Karpaz bölgesinin bilinen ve bilinmeyen sorunlarının ve son dönemdeki yeni projelerin de ortaya konduğu röportajımız şöyle:  

2014’te Karpaz Bölgesi’ni turizm açısından ne bekliyor? Yeni projeler var mı?

Karpaz bölgesi turizm açısından çok büyük potansiyele sahiptir ancak devletimiz Karpaz bölgesine yeterli ilgiyi göstermiyor ve öncelikleri arasına almıyor. Turistlere sunulabilecek yöreye özgü birçok turistik ürün potansiyeli vardır. Bunlar değerlendirilemediği sürece bölge turizminin istediğimiz seviyede gelişebileceğini söyleyemeyiz. Bu potansiyelin değerlendirilmesi için bazı küçük girişimler var, ancak devlet kurumları ciddi bir politika ve bütçe ile Karpaz Bölgesine el atmazsa 2014 yılı da bizler açısından önceki yıllardan pek farklı olmayacaktır. Proje fikirleri tabiki her zaman vardır, insanlarda yeterli sermaye yoksa, yerel yönetimler veya merkezi kurumlar bölge için bütçe ayırmazsa, bu proje fikirlerini uygulamak mümkün değildir. Bölge turizmini geliştirecek projelerin üretilmesi ve uygulanması için bölgeye özel bütçe ayrılmalıdır. Teşvik sistemine bu yıl birlik üyelerimiz de dahil edildi ve üye tesislerimizde konaklatacakları turistler için acentelerimiz verilen teşviklerden faydalanabilecektir. Ancak bölgenin cazibesi artırılmadığı sürece bu düzenlemeden çok fayda beklemek doğru olmaz kanaatindeyim.

 

Charter seferlerle ülkeye gelen turistlerin Karpaz’a ilgisi nasıl?

Charter seferler genel olarak kitle turizmi pazarına hitap etmektedirler. Tabiki acentelerimiz gelen gruplarını bazen Karpaz'a da getirmektedirler, ancak bundan bölge insanına yeterli fayda yoktur. Tur programlarına baktığımızda içeriği sadece manastır ve altın kumsaldır. Bundan bölge insanının geneline hiçbir fayda yoktur. Daha önce dediğim gibi, bölgenin potansiyeli değerlendirilerek turistik cazibesi artırılmazsa acentelerimiz misafirlerini bölgede tutmazlar. Onları suçlayamayız. Ama yapılması gereken onların da katkılarıyla esaslı bir Karpaz turu programı veya programları geliştirmektir. Bunun için hemen bütçe ayrılarak planlamalara başlamamız gerekir. 

Karpaz bölgesinin dış ülkelere tanıtım ve pazarlaması yeterli oranda yapılıyor mu ve ne gibi eksiklikler görüyorsunuz?

Tanıtım ve pazarlama işin özüdür. Dünyanın en iyi hizmetini versek de, en iyi ürünlere sahip olsak da bunları hedef pazarlarda duyurmadığımız sürece bizdeki potansiyeli kimse görmez. Tanıtım ve pazarlamada iki önemli nokta vardır. Biri bölgesel imaj ve marka üzerinedir diğeri de tüketicilere yönelik olan tanıtım ve pazarlamadır. Bunlar çok ciddi bütçeler gerektirir. Bölgenin tanıtımı ve pazarlamasını sermayesi olmayan veya kar etmeyen bölgedeki küçük yatırımcılardan beklersek bunun sonu gelmez. Karpaz imajını ve Karpaz markasını güçlendirebilirsek tüketicilere yönelik tanıtımda veya pazarlamada sıkıntı olmaz. İyi bir ürün sunduğumuzda acentelerimiz bunu kolaylıkla pazarlayabilirler. Enerjimizi bölgenin turizm potansiyelini geliştirmeye yoğunlaştırmalıyız. Merkezi kurumların öncelikleri farklı olabilir veya tüm sektörler düşünüldüğünde çok yoğun olabilirler ve bölgeye yeterli zamanı ayıramayabilirler. Bizim istediğimiz bize özerk bir bütçe versinler. Biz sektörümüz ve bölge insanımız ile bölgemizin cazibesini artırabiliriz. Her zaman denetim yapılabilir bundan da çekinmeyiz.

Karpaz bölgesinde turistlere ne gibi aktiviteler sunuluyor?

Bu haliyle bile Karpaz bölgesi turistlere çok şey ifade ediyor. Hiç birşey yapmasak ve sadece doğamızı tahrip etmeden korusak ve doğayı, plajları kirletmesek, çevremizi temiz tutsak bölgeye ciddi bir turist akışı olur. Ancak yerel ekonominin turizmden faydalanması ve bölge insanımızın turizmden gelir elde etmesi için turistik ürün geliştirmeye ağırlık vermeliyiz. Şu anda bölgede çeşitli doğa yürüyüş parkurları vardır ve sürekli yenileri açılmaktadır. Bisiklet aktivite imkanları vardır. Eşek binme veya eşekle doğa yürüyüşü aktiviteleri çok sınırlı olmakla birlikte yavaş yavaş gelişmektedir. Kaplumbağa gözlemciliği, kuş gözlemciliği, doğa fotoğrafçılığı, bölgesel festivaller, hellim yapımı, ekmek yapımı, balıkçılık, yöresel yemekler, organik ürünler vs birçok aktivite vardır.
Birlik olarak bölgedeki potansiyel aktiviteleri kayıt altına alıyoruz. İlk önce turizme sunulabilecek ürünler yıllık takvime bağlanacak ve duyurusu yapılacaktır. Sonraki aşamada maddi kaynak bulunduğu oranda eksiklikleri olanlar tamamlanarak onların da bu yıllık takvimde yer alması sağlanacaktır. Projeyi tamamladığımızda acentelerimizin bilgisine sunulacak ve internette duyurulacaktır. Dünyanın herhangi bir yerinden Karpaz’a gelmek isteyen birisi, geleceği tarihte bölgede ne gibi aktiviteler var, hangisine katılabilirim diye görecek ve geldiğinde istediği aktivitelere katılarak farklı deneyimler yaşayabilecektir. Böylece o aktiviteleri sunan bölge insanı turizmden gelir elde edebilecektir. Aslında bu sorunuza şurada şu aktivite var şurada başka aktivite var diyerek bunları sayarak cevaplamak isterdim ama bugüne kadar bunları yapmak için bize özerk bir bütçe sağlanmadı ve bizim de yeterli imkanlarımız yoktu. Şu anda bölgeyle ilgili stratejik bir rapor çalışmasıdır yapılan ve elde edilen verilere göre yol haritamızı belirleyeceğiz.

Karpaz bölgesinde turizme yönelik teşvikler ne durumda?

İlk defa bu yıl üye tesislerimiz de teşvik sistemine dahil edilmiştir ve acentelerimiz üye tesislerimize misafir gönderdiğinde bu teşviklerden yararlanabilecektir. Üstelik bizim üyelerimizde konaklattıkları misafirler için daha fazla teşvik alacaklardır. Yanlış anlaşılmasın bu teşvikler üyelerimize verilmeyecek, üye tesislerimizde turist konaklatacak acentelere verilecek. Bu da gösteriyor ki üye tesislerimizin bu teşviklerden fayda görüp görmeyeceği acentelerimizin ilgisine bağlıdır. Yine dönüp dolaşıp aynı soruna geliyoruz. Eğer bölgede turistlere yönelik yeterli aktivite yoksa, bölgenin turistik cazibesi geliştirilmezse, acentelerimiz turistlere ne önerecek de Karpaz’a gönderecek. Tamam doğa harikasına sahibiz ama bunda bile sıkıntılar var. Doğaya çöp atılıyor, plajlar temizlenmiyor, inşaatlar ve yazlıklar Karpaz’a doğru yayılmaya devam ediyor, koruma alanında kaçak tesisler var olmaya devam ediyor, bunlar kapasite artırıyor, bölgede kitle turizmi yapılsın diye baskılar var. Kısaca Bölgemizi tehdit eden unsurlar halen gündemdedir. Acentelere teşvik vermek doğru olabilir ama sıralamasını tartışmaya açabiliriz. Bize göre teşvikler önce bölgedeki aktörlere verilmelidir ve bölgenin turizm potansiyelinin geliştirilmesinin önü açılmalıdır. Bakanlığımız bu konuda son yıllarda hibe programları açıyor ülke genelinde. Ancak özkaynak olmadığı için bölge insanımız bunlardan faydalanamıyor. Eğer bu hibelerin belli bir oranı birliğimize aktarılsa ve biz de birlik olarak bölge insanıyla hizmet antlaşmaları yaparak onlara ihtiyaca göre yüzde yüz veya yüzde yetmişbeş oranında hibeyle malzeme desteği, ekipman desteği sağlasak, birkaç ayda bölgemizin etkinlik takvimine onlarca turistik ürün sağlayabiliriz. Ama mevcut hibe programlarıyla bunu yapmak yıllarca zaman alacaktır. Turistik ürünlerimiz cazip olduktan sonra acente teşvikleriyle bölgemize turist akışı beklenebilir. Yeterli ürün yoksa acenteye iki kat da teşvik verilse bundan yeterince fayda sağlayamayız biz.

Bu bölgede turizmin daha kaliteli oranda yapılabilmesi için neler gereklidir?

Karpaz Bölgesinde turistlere en iyi hizmet doğaya dayalı turizm ile verilebilir. Karpaz’ın avantajı doğal güzellikleridir, diğer turistik yerlere göre bakirliğidir, iklim avantajı, doğal plajları, endemikleri, sakinliği hepsi Karpaz’ın artı değerleridir. Bunları güzel bir paket ile etkinliklerle, kültürel ve yöresel aktivitelerle zenginleştirip turizme sunabilirsek bölge insanı ve bölge yaşamı bundan çok olumlu etkilenecektir. Kesinlikle bölge insanını turizme daha çok dahil etmeliyiz. Bölgeye gelen misafirler bölgenin yaşamına dahil olabilmelidir. İşte bu aktivitelerden turistlerin haberdar olup, onlara katılabilmesi için de yıllık etkinlik planlaması ve takvimleme çok çok önemlidir. Ancak yapılan veya yapılacak etkinliklerin de denetim altında ve belli kriterlere göre yapılması zorunludur. Turist sağlığı ve turist güvenliği konularında çok hassas olunmalıdır. Bu denetimleri yapacak kurum veya kuruluş yetkilendirilmelidir, operasyonel kapasiteye ulaştırılmalıdır. Biz birlik olarak yerel yönetimler, bakanlık ve ilgili kurumlar ile işbirliği yaparak bu koordinasyonu sağlayabiliriz, denetimleri yapabiliriz. Ancak maddi sıkıntılarla boğuşurken, kurumsal kapasiteye ulaşamadan hiçbir şey başaramayız. Eğer Karpaz’ın doğru eksende gelişmesi isteniyorsa önce yol haritası belirlenmeli, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte Karpaz Bölgesi Yönetim Komitesi veya Konseyi kurulmalıdır. Yönetim planı olduktan sonra Karpaz’ın sürdürülebilir kalkınmasının önünde hiçbir engel duramaz ve kısa zamanda kaliteli hizmetlerle sektöre damgasını vurur.

Karpaz Ekoturizm Birliği olarak şu anki çözüm görüşmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?  Bu konuda endişeler var mı?

Bakın turizm sektörü ülke politikalarından çok fazla etkilenir. Bir ülkedeki mevcut siyasi durum birçok sektörü olduğu gibi turizm sektörünü de etkiler. Çözüm elbette yeni fırsatları da beraberinde getirecektir. Ama ondan önce biz ürünümüze sahip çıkmalıyız. Sadece turizm çalışanları değil tüm insanımız geleceğimizin turizmde olduğuna inanması gerekir. Karpaz’ın muhteşem doğasından bahsederken çöp sorununu gündeme getiriyorsak veya turistler bu konuda şikayetlerini iletiyorsa bize, doğal alanlarımızı üç beş kuruş için yazlıklarla dolduruyorsak kısa günün karı diye, bunun olası çözümle ilgisi yoktur. Yolda giderken bazı insanlarımız çöplerini savuruyorsa arabadan dışarı, olası çözüm buna ne yapsın. Kısaca biz toplum olarak kendimize çeki düzen vermeliyiz önce. Bugüne kadar hep ambargoların arkasına saklandık ve başkalarını suçladık. Oysa asıl sorun kendimizden kaynaklanmaktadır. Oturup ne istediğimize karar vermeliyiz, öyle bir iki sene için değil 10-15 yıllık vizyon ortaya koymalıyız ve günün değişen şartlarına göre bunları sürekli güncellemeliyiz. Ortak hedefi ortaya koyarsak ona ulaşmak için gidilecek yolları tartışabiliriz hep birlikte. Mesela 10 yıl sonra Karpaz'da ne istiyoruz karar vermeliyiz. Onbin tane yazlık mı yapılsın Karpaz’da, yirmi tane beş yıldızlı otel mi yapılsın, Karpaz’ın geleceği nedir? Bunları ortaya koymadan biz ekoturizmi geliştirelim doğaya dayalı turizm yapalım demişiz veya dememişiz önemsizdir. Sorunuza dönersek, bazı işler çözümden bağımsız yapılması zorunlu işlerdir. Her şartta bunları yapmalıyız. Biz şu anda tam olarak turizm yapmaya hazır değiliz ki çözüm sonrasına hazır olalım. Ama çözüm olacaksa ona göre de fırsatları tartışmalı ve gerekli tedbirleri almalıyız. Olası çözümün turizm sektörünü olumlu etkileyecek diye düşünüyorum. Eğer güney komşularımız da işbirliği yapmayı isterse ve yeni turizm potansiyelinden birlikte faydalanmak isterlerse, bundan herkes fayda sağlayabilir. Turizmin özü farklılıktır ve farklı olan her zaman ilgi çeker ve biz de adamızda farklılıklarımıza saygı göstermeli ve onu korumalıyız ki her zaman turist çekebilelim. Bir adada iki farklı kültürü yaşama imkanı vermek Akdeniz çanağındaki tüm adalardan öne geçmek demektir. Olası çözüm konusunda bölgede endişe olacağını düşünmüyorum çünkü Karpaz bölgesi milli gelirden en az pay alan bölgedir ve insanları deyim yerindeyse kendi yağıyla kavrulmaktadır. Olası çözümde birçok fırsatlar çıkacaktır ancak bugüne kadarki fırsatları bile yeterince değerlendiremedik bölgede sermaye olmayınca, onları değerlendirebilmek için de destek gereklidir.