Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, ülkeye olası bir barışın gelmesini ‘Tusunmi’ye benzeterek bunun normal bir dalga olmayacağını söyledi

 

Misli KADIOĞLU

Aşıkoğlu, “Öncelikli olarak kısa döneme bakarsak, 1-3 yıl içerisinde neler olur? Turizmde patlama yaşanır, yeni oteller hızla tamamlanır, turizm %10-15 büyür. Asıl olay 4-8 yıl içerisinde ne olacağıdır. Turizm 2 milyonu bulur. Asıl sıkıntı da burada olur” dedi.

Akdeniz’in gelişmeyen tek adası olmasının KKTC’nin tek avantajı olduğunu söyleyen Şahap Aşıkoğlu, ülkenin çözümle birlikte bir ikilem yaşayacağını siyasilerin ve bürokrasinin dik durması gerektiğini söyledi. “Bu barış bizi sonsuza kadar dipsiz bir kuyunun içine atacak” diyerek karamsar konuştu.

Aşıkoğlu, “Kar güdümlü sermayeye karşı durabilirsek barış o zamandır. Ancak, o zaman bu ekonomik ve sosyal refah getirecek” dedi.  Kıbrıs Türkü için barışın olumsuz sonuçlar doğuracağı çerçevesinde konuşan Aşıkoğlu, bunun Kıbrıs Türkü’ne işçi olmayı getireceğini de savundu.



Kuzey Kıbrıs’ta turizm sektörü son yıllarda hazırlanan stratejik planlarla birlikte büyük oranda gelişim gösterdi. Ülkeye gelen turist sayısında büyük ölçüde artış sağlanırken, ekonomide de gelişim sağlandı. Buna rağmen, 2014 yılında turizme ayrılan bütçenin düşmesiyle hedeflerde de aksamalar meydana geldiği söyleniyor.
Öte yandan son günlerde çözüme yönelik görüşmelerin hızlandırılması ülkeye barışın yaklaştığı izlenimini verirken, Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, bu süreçle birlikte turizm sektörünün ve Kıbrıs Türkünün lehine ve aleyhine gelişebilecek neticeleri, alınabilecek önlemleri değerlendirdi.
Aşıkoğlu, “Bu barış bizi sonsuza kadar dipsiz bir kuyunun içine atacak” diyerek karamsar konuştu.



Yabancı turist sayısı 4 yılda % 300 arttı

Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu 2010-2013 yılları için stratejik plan hazırladıklarını bu çerçevede Kuzey Kıbrıs’taki Pazar sayısını artırmak, yatak kapasitesini artırmak, turizmi 12 aya yaymak gibi hedefleri olduğunu hatırlattı. Bu hedeflerini büyük ölçüde gerçekleştirdiklerini belirten Aşıkoğlu, gerçek ve bilimsel verilerle de bu başarıyı rakamsal olarak gördüklerinin altını çizdi.   Aşıkoğlu, 2009 yılında 430 milyon dolar olan turizm gelirlerinin 680 milyon dolara yükseldiğine işaret etti. Yabancı turist sayısının 2009 yılına oranla 2013 sonunda %300 arttığını ifade eden Aşıkoğlu, hedefi doğru koyduklarını sonuçlarda gördüklerini belirtti.



“2014 yılı sekteye uğradı”

Kuzey Kıbrıs turizminin yapılan 15 yıllık proje ile planlandığını anlatan Aşıkoğlu, 2030-2040 yılına kadar planlamaların hazır olmasına rağmen genel siyaset ve bu projeleri halka anlatmak adına sıkıntılar yaşadıklarını dile getirdi. Aşıkoğlu, “Turizmi sevdirmek lazım. Ancak bu maddi olanaklarla yapamadık. 2014 yılı sekteye uğradı. 2014 yılında turizme ayrılan bütçe %40 oranında azaldı. Bu da büyük bir sıkıntıdır. ‘Turizm lider sektördür’ deniyor. Turizmde büyümeye rağmen bütçe azaltılıyor. Biz de hedeflerimizi küçültmek zorunda kaldık.” dedi.



En büyük patlama 2014 Eylül- 2015 Mart

2014 yılı konusunda da öngörülerde bulunan Şahap Aşıkoğlu, Kuzey Kıbrıs turizminde 2014 yılında %5-6 büyüme olacağını ifade ederek, en büyük patlamanın da 2014 Eylül- 2015 Mart aylarında olacağına dikkat çekti. Aşıkoğlu, İskandinav ülkelerinden bu dönemlerde ciddi sayıda turist gelmesini beklediklerini söyledi. Aşıkoğlu, stratejik hedefleri, kış aylarında doluluğu artırmak, özel ilgi turizmini yükseltmek, charter seferler yanında tarifeli seferler ağı kurmak, 3 yıl boyunca KKTC’de yerli halk için ciddi bilinçlendirme kampanyaları düzenlemek, yatak kapasitesinin artırılması olarak açıkladı.



İki tarafı keskin bıçak

Son günlerde Güney Kıbrıs ile müzakere süreci ve çözüm çalışmaları konusunda da konuştuğumuz Müsteşar Şahap Aşıkoğlu, olası bir çözümde ülke turizminin nasıl bir noktaya gelebileceği konusunda analizde bulundu. Aşıkoğlu, “Öncelikli olarak kısa döneme bakarsak, 1-3 yıl içerisinde neler olur? Turizmde patlama yaşanır, yeni oteller hızla tamamlanır, turizm %10-15 büyür. Asıl olay 4-8 yıl içerisinde ne olacağıdır. Turizm 2 milyonu bulur. Asıl sıkıntı da burada olur” dedi. Devlet olarak bu planlamayı iyi yapmak gerektiğine dikkat çeken Aşıkoğlu, Turizm Master Plan’ının harfiyen uygulanması, turizm sektörünün tek elden yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Turizmde politik gelişme ve barış iki tarafı keskin bıçak gibi olacak” diyerek endişelerini dile getirdi.



“Bu barış bizi dipsiz bir kuyunun içine atacak…”

2004 yılında Annan Planı dönemindeki plansız gelişimi hatırlatan Şahap Aşıkoğlu bir anlaşma olması halinde de, uzun vadede düşünüldüğünde bir şekilde el değmemiş doğal yapıyı Avrupalılara teslim edeceğimiz öngörüsünde bulundu. Aşıkoğlu, eğer bu döneme hazırlıklı olunursa da, yabancı sermayeye karşı 100-105 yıl Kıbrıs Türklerinin bu sektörden karnını doyurabileceğini ifade etti. KKTC’nin tek avantajının Akdeniz’in gelişmeyen tek adası olduğunu da savunan Aşıkoğlu, ülkenin çözümle birlikte bu ikilemi yaşayacağını siyasilerin ve bürokrasinin dik durması gerektiğini söyledi. “Bu barış bizi sonsuza kadar dipsiz bir kuyunun içine atacak” diyerek karamsar konuştu.



Dünya devi yatırımcılarla rekabet gücümüz yok!

Şahap Aşıkoğlu, dünya devi yatırımcılarla rekabet edecek gücümüz olmadığını ifade ederek, “İtalya’da, Bodrum’da Havai ’de olduğu gibi bu dünya devi şirketler güzellikleri kullanıp karlarını da merkezlerine gönderecekler. Organizma yapısı budur. Kar güdümlü sermayeye karşı durabilirsek barış o zamandır. Ancak, o zaman barış ekonomik ve sosyal refah getirecek” dedi. Aşıkoğlu, genel olarak ülkeye gelebilecek barışın sonuçları konusunda Kıbrıs Türkü için olumsuz sonuçlar doğuracağı çerçevesinde konuşarak, barışın Kıbrıs Türkü’ne işçi olmayı getireceğini de savundu.



“Maraş bizi kurtaracak diye bir şey yoktur”

Olası bir çözümde Maraş’ın imara açılması konusunda da görüşünü belirten Aşıkoğlu
“Maraş ayrı bir dış faktördür. Maraş bizi kurtaracak diye bir şey yoktur. Maraş çok uluslu bir yerdir. Doğru bir şekilde planlayacaksak Kıbrıs’ın kurtarılması için araç olur” dedi. Lefke ve Karpaz gibi bölgelerde de agro, eko turizm gibi özel ilgi turizmi yapılması gerektiğini ifade ederek, bunun dışında her kararın bu ülkenin bitmesi ve tükenmesi demek olacağını söyledi. Aşıkoğlu, “Düşünülmesi gereken barışın ne kadar zenginlik getireceği değildir. Kıbrıs Türkü’nün ne kadar pay alabileceğidir. Barış olsun da ne isterse olsun demek, bu tür yorumlarda bulunmak bilgisizliktir” diye konuştu.



“Bu ülke yabancı sermayenin elinde patlayacak”

Şahap Aşıkoğlu, çıkara dayalı insan ilişkileri, özveride bulunmak istemeyen toplum davranışlarıyla, bir yere varmamızın mümkün olmayacağına işaret ederek, barışla birlikte toprağın el değişeceğini, yabancı sermayenin geleceğini söyledi. Aşıkoğlu, ülkede yıllardır yaşanan politik belirsizliğin riski engellediğini savundu, “Bu ülke yabancı sermayenin elinde patlayacak” diye de sert konuştu. Bir ülkenin zenginliğinin fedakarlık olduğunu söyleyen Şahap Aşıkoğlu, “Herkes sanıyor ki ekonomik gelişimler ekonomik dinamiklerle olur, para, toprak ve teknolojiyle olur. Bu ekonomistlerin fikridir. Sosyal etkilerini söylemezler. Bir neslin öteki nesle refah aktarması için o neslin fedakarlık yapması lazım” dedi.



Barış ve Tusunami benzetmesi

Son olarak da ülkeye barışın gelmesi halinde tek bir kurtuluş olabileceğine dikkat çeken Aşıkoğlu, “1-3 yıl içerisinde eğer becerebilirsek yurt dışındaki Türklerin %50’sini Kıbrıs’a getirirsek  ve burada ev kurarlar, iş kurarlar, o zaman direnip kurtulabiliriz” dedi. Avrupa kültürü almış yurt dışındaki Türklerin bu gelişim dalgasında denge yaratabileceğini ifade eden Aşıkoğlu, barışın gelmesini ‘Tusunmi’ye benzeterek bunun normal bir dalga olmayacağını söyledi.