Op. Dr. Gökçen Erdoğan

Gölgelerin gücü adına!!!! derdi bir çizgifilm kahramanı. Sanki isminin altında yatan manayı anlatır gibi. Kılıcını kaldırdığında gök gürler, şimşek çakar, gücün kendinde olduğunu bağırırdı.

Halk arasında kızlık zarı olarak bilinen yapı tıp dilinde hymen olarak adlandırılır. Düşününce öyle değil midir aslında. Güç timsalidir, saflıktır, temizliktir. Bir rivayete göre Himen-Hymenaios -Hymen- Ymene, mitolojide evlilik, gençlik ve düğün tanrısının adıdır. Dionysus ile aşk ve güzellik Tanrıçası olan ve en güzel Tanrıça olarak bilinen kızıl saçlı Afrodit'in oğludur, bir diğer rivayette ise Apollon ve ilham perilerinden birinin oğludur. Elinde düğün meşalesi tutar. Hatta ilk ilişki de bu delikanlıya ithaf edilir. Mitolojide de rastlanan Hymen günümüze kadar önemini korumuş korumaya da devam etmektedir.

Vajina girişinden 1,5-2 cm iç kısımda yer alan bu yapı bir zar olarak düşünülmesine karşın aslında yuvarlak halka şeklinde mukozal bir deri parçasıdır (ağzımızın içini kaplayan kaygan yüzey gibi). Bir görevinin olmadığı söylense de kapı vazifesi görüp bazı mikroorganizma ve yabancı cisimlerin vajina içine girişini önlediği de düşünülmektedir. Özellikle adli tıpta cinsel şiddete maruz kalındığında muayene edilen bölgelerden biridir.

Kızlık zarının tam ortasında adet kanamasının atılmasını sağlayan ve gelen salgıların içinden geçtiği ve bir delik bulunur. Kızlık zarı kişiden kişiye yapısal ve şekilsel farklılık gösterebilir (yarımay şeklinde, septalı, küçük delikli, deliksiz, kalbur gibi ). Ortalama 1 mm olan kalınlığı ve elastikiyeti de değişibilir. Bu farklılıklar muayene esnasında ortaya çıkmaktadır. Eğer genç bir kızda ortasından geçen delik küçük ise, adet kanı buradan geçerken biraz ağrı yapar ya da bu delik tamamen yoksa her ay atılması gereken adet kanı atılamayacağı ve geride gölleneceği için ağrı yapabilir. Bu gibi durumlarda doktorunuz tarafından kızlık zarına küçük bir müdahele gerekebilir.

Kızlık zarı genellikle ilk ilişki esnasında yırtılır. Fakat parmak ya da yabancı bir cisimde yırtılmasına sebep olabilir. Bu bölgenin damarlanması çok olduğu için kanar, bir ya da birkaç parçaya ayrılabilir. Bu zamanla ya öyle kalır ya da kaybolur. Eğer elastikse birden çok ilişkiye girilmesine rağmen kanamayabilir. Hymenin ortasındaki delik eğer olması gerekenden biraz daha büyükse ilişki esnasında kızlık zarı yırtılmayabilir doğal olarak da kanama olmaz. Ya da eğer yırtıldığı yerde kan damarı yok ya da çok az ise kanama olmayabilir.

Ülkemizde bazen evlenen çiftin düğün gecesinde sonuçta beklenen olmadığı yani kanama görülmediği zaman aileler o gecenin bitmesini beklemeden bir kadın doğum uzmanı aramaya başlarlar. Kıza sormadan, düşünmeden, anlamadan. Sonuç olumlu çıksa da, kız önceden hiç ilişki yaşamamış olsa da artık olan olmuş ipler gerilmiştir. Evlilik hiç başlamadan bitmiştir. Bazen bu kadar önemlidir kızlık zarı.

Belki de genç kızların korkulu rüyası ilk gece acısı ve ilk gece kanamasıdır. Hatta bazı kızlar bu ağrıya nasıl dayanacağını düşünmekten düğününün tadını çıkaramazlar. Kanamanın çok fazla olacağını düşünürler. Büyüklerine soramazlar, akranları da zaten kendileri gibi bu konuda bilgi sahibi değildir. Eğer ruhlarını ve bedenlerini rahat bırakırlarsa çok az ağrıyla ve kanama ile bu geceyi geçirirler. Ağrı genellikle sızı ya da yanma şeklindedir. Belki sonraki iki ya da üç ilişkide de olabilir. Sonra bu da geçer ve artık ağrısız bir cinsel ilişki başlar. Düşünün o bölgede bir delik var vücudu kastıkça o delik daha da daralır. Olmayacak ağrıya davetiye çıkmış olur. O yüzden rahat olunmalıdır. Tabiî ki esas rol aslında erkeğe düşmektedir. Erkeğin daha yumuşak ve hassas davranışları eşinin ilk cinselliğini daha rahat geçirmesini sağlar. Buna rağmen ağrı çok oluyorsa o zaman kızlık zarı kalın, şekil olarak ya da yapı olarak farklı olabilir. Bu gibi durumlar nadirdir. Eğer bu konuda şikayetler uzun sürerse mutlaka bir kadın doğum uzmanından yardım alınmalıdır. Doktor muayene eder gerekli bilgileri ve yapılması gerekenleri söyler.

Bekaret; müslüman toplumlarda ya da doğu toplumunda çok önemli hatta değişmeyen bir tabudur. Bazen gençler evlenmeden cinsellik yaşarlar. Fakat kendilerini korumak amacıyla kadın doğum uzmanına gidip kızlık zarını diktirmek isterler. Bunu ailesini ya da ilişki yaşadığı kişiyi düşünerek yaptıranların sayısı da oldukça fazladır.

Kızlık zarı tamir edilebilir. Sadece genç kızlar değildir bunu yaptıran. Belirli bir yaşı geçmiş, çocuk sahibi olan ve eşine evlenme yıldönümü hediyesi olarak bu operasyonu yaptıran kadınlar da bulunmaktadır.

Tamir iki türlü yapılabilir. Yaş, ilişki süresi, önceden kürtaj geçirmek, bu operasyonu önceden yaptırmak önemli değildir. İlişkiye girmiş ama artık tamamen kızlık zarını diktirmek isteyen kişilere yapılan ilk operasyonda vajenden bir parça alınır o bölgeye yerleştirilerek yeni bir kızlık zarı yapılır. Bu operasyon 15-25 dakika sürmektedir. 
Diğer operasyon ise ilişkiden 3-7 gün önce yapılmalıdır. Kızlık zarı çevresine dikiş konarak işlem gerçekleşir. İki operasyon sonrasında da eğer yapılması ve yapılmaması gereken durumları uygularsanız kanama ihtimali yüksektir. Fakat hiçbir zaman %100 kesin konuşulamaz. Genç kızlar bunun %100 olmasını isterler fakat hiçbir doktor bunun güvencesini veremez. Çünkü anlatıldığı üzere burası mukozadır ve çok fazla dikiş tutan bir yapıya sahip değildir. Bozulmuş hiçbir yapı eski haline %100 getirilemez ve dışarıya açık bir yerde olduğu için iltihaplanma olasılığı yüksektir.

İşlem o bölge uyuşturularak ya da tamamen uyutularak gerçekleştirilebilir. Bu tercihe bağlıdır. Sonrasında bu operasyonu geçirdiğiniz anlaşılmaz. Sadece sizi muayene eden bir kadın doğum doktoru ya da adli tabip bunu anlayabilir.

Kaynak: www.divakadın.com