Ülgen Aksay’ın sunduğu “Gündem+” programının konuğu olan Öztürkler, Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev ile yaptığı görüşmeden başlayarak Türk devletleriyle olan ilişkilerin geleceğine uzanan geniş bir çerçevede değerlendirmelerde bulundu.
Kazakistan temaslarını “tarihi bir ilk” ve “dönüm noktası” olarak nitelendiren Öztürkler, Türk dünyasının birliğini pekiştirmeye yönelik adımların önemine dikkat çekti. Genel Kurul’da, üye devletler arasında parlamenter diplomasi aracılığıyla iş birliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel meselelerde ortak duruş sergilenmesi konularının ön plana çıktığını belirtti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Türk dünyasındaki yeri üzerine de değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, “Parlamenter diplomasi sadece siyasal değil, aynı zamanda gönül bağlarını da pekiştiren bir köprüdür” ifadelerini kullandı. Görüşmelerin yalnızca protokol düzeyinde kalmadığını, somut kararlarla ilerlediğini vurguladı.
TÜRKPA çatısı altında daha sıkı entegrasyon ve ortak projelere yönelik kararların alındığını belirten Öztürkler, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’a verdiği destekten dolayı ayrıca teşekkür etti.
Bölgesel Gelişmeler ve Güney Kıbrıs’ın Tutumu
Canlı yayında İsrail ile İran arasında patlak veren çatışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Öztürkler, Güney Kıbrıs’ın İsrail’e verdiği askeri destek ve bölgedeki artan askeri hareketliliğin tehlikelerine değindi.
İsrail’e ait savaş uçaklarının Güney Kıbrıs’a konuşlandırılması ve İsrailli grupların gemilerle bölgeye taşınmasının ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunu vurgulayan Öztürkler, bu gelişmelerin Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki garantörlüğünün önemini daha da artırdığını belirtti.
İsrail uçaklarının Larnaka Havalimanı’nda park halinde bulunmasını doğru bulmadığını belirten Öztürkler, bunun Güney Kıbrıs’ı doğrudan hedef haline getirebileceği uyarısında bulundu. Ayrıca, İngiliz üslerinden kalkan tanker uçaklarla desteklenen İsrail savaş uçaklarının oluşturduğu askeri yoğunluğun, Kıbrıs Türk halkını da doğrudan risk altına soktuğunu ifade etti.
“Rumlar açıkça ateşle oynuyor” diyen Öztürkler, Güney Kıbrıs’ın İsrail’e verdiği desteğin sadece bölgesel istikrarı değil, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini de tehdit ettiğini kaydetti.
Türkiye’nin garantörlük rolünün bu süreçte yalnızca siyasi bir pozisyon değil, aynı zamanda güvenlik açısından da yaşamsal önemde olduğunu dile getiren Öztürkler, sürecin çok boyutlu bir diplomasiyle yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Öztürkler, “Anavatan Türkiye’nin garantörlüğü bizim için sadece bir hukuki yükümlülük değil, aynı zamanda bir güvenlik teminatıdır. Birlik ve kararlılıkla bu hassas dönemi aşacağız” dedi.
Kapalı Oturum ve KKTC'nin Uluslararası Politikaları
Programda, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımıyla Meclis’te gerçekleşen kapalı oturuma da değinen Öztürkler, toplantının odağında KKTC’nin dış politikadaki yönelimi ve stratejik duruşunun yer aldığını ifade etti.
