İngiltere Parlamentosu, Avrupa Birliği (AB) ile varılan ve ülkenin birlikten ayrılmasının (Brexit) koşullarını belirleyen anlaşmayı ikinci kez reddetti.

Parlamento'daki oylamada 242 milletvekili "Evet", 391 milletvekili ise "Hayır" oyu kullandı.

Parlamento Ocak ayında da anlaşmayı 202'ye karşı 432 oyla reddedilmişti.

İngiltere Parlamentosu Çarşamba akşamı, ülkenin 29 Mart'ta AB'den anlaşma olmadan ayrılıp ayrılmamasını oylayacak.

Kuzey İrlanda'nın muhafazakar Demokratik Birlik Partisi (DUP) ve iktidardaki Muhafazakar Parti'nin içindeki Brexit yanlısı Avrupa Araştırma Grubu (ERG), anlaşmayı desteklemeyeceklerini açıklamıştı. İngiltere Başbakanı Theresa May oylama öncesi yaptığı açıklamada, "Anlaşma reddedilirse Brexit gerçekleşmeyebilir" demişti.

İngiltere'de azınlık hükümetine dışardan destek veren DUP'tan ve ERG'den yapılan açıklamalar, İngiliz hükümetinin en üst düzey hukuk danışmanı Geoffrey Cox'un, İngiltere Başbakanı Theresa May'in AB ile yeniden müzakere ettiği Brexit anlaşması ile ilgili yasal tavsiyesini kamuoyuna duyrumasının ardından gelmişti.

Geoffrey Cox, tartışmalı İrlanda sınırı konusunda, May hükümetini zor durumda bırakacak bir açıklama yapmıştı.

Cox, anlaşma metninin İngiltere'ye, "backstop" uygulamasından tek taraflı olarak ayrılma hakkı vermediğini, bu konuda riskin azalsa da hala sürdüğünü bildirdi ve Avam Kamarası'ndaki konuşmasında da bu görüşünü tekrarladı.

Yasal tavsiye, May'in İngiltere Parlamentosu'ndaki oylamayı kazanabilmesi açısından kritik önemde görülüyordu.

May ise anlaşma metnine "yasal bağlayıcılığı olan" hükümler eklendiğini söylemişti.

May: Brexit'in gerçekleşmeme riski var

Başbakan May oylama öncesi İngiltere Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada milletvekillerine, "koşulları düzeltilen" anlaşmaya destek vermeleri çağrısında bulundu. May aksi takdirde, "Brexit'in gerçekleşmeme riski olduğunu" söyledi.

Anlaşmanın reddi ve yarın anlaşma olmadan AB'den ayrılma seçeneğinin yine Parlamento tarafından reddi halinde, Perşembe günü Brexit'in ertelenmesinin oylanacağını hatırlatan May, sürecin ertelenmesinin hiçbir şeyin garantisi olmadığını ve esasında müzakerelerde AB'nin elini güçlendireceğini söyledi.

May, "İkinci bir referanduma dahi yönelebiliriz" dedi.

Corbyn: Yine 'Hayır' diyeceğiz

İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lideri Jeremy Corbyn ise partisinin yine anlaşmanın reddi yönünde oy kullanacağını söylemişti.

Jeremy Corbyn, yasal tavsiyenin anlaşma metninde "hiçbir şeyin değişmediğini" gösterdiğini belirtti.

İngiliz Sterlini, Cox'un yasal tavsiyesini açıklamasının ardından Amerikan Doları karşısında değer kaybederek 1,3046 seviyesine geriledi.

İngiltere Başbakanı Theresa May, oylama öncesi Strasbourg'daki temaslarının ardından yaptığı açıklamada, anlaşmanın büyük farkla reddinin en önemli nedeni olarak gösterilen "backstop" uygulamasının "kalıcı olmayacağının" garanti altına alındığını söylemişti.

May ayrıca İngiltere ve AB'nin, Aralık 2020'ye kadar "backstop" yerine alternatif bir mekanizma oluşturma konusunda da anlaştıklarını belirtmişti.

Strasbourg'ta geç saatlerde yapılan müzakelerin ardından İngiltere Başbakanı Theresa May ile ortak basın toplantısı düzenleyen Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ise anlaşmanın kabul edilmemesi durumunda "üçüncü bir şans olmadığını" söylemişti.

Backstop nedir?

"Backstop" esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.

Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyordu. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyorlardı.

En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti'nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016'daki referandumda Brexit'e karşı çıkan İskoçya'da 2014'ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık'ın parçalanması.

İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağladı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB'yi hem İrlanda Cumhuriyeti'ni hem de Kuzey İrlanda'daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor.

Kaynak: BBC Türkçe