Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile Kıbrıs Rum lideri Nikos Hristodulidis arasında gerçekleştirilen görüşme, Kıbrıs sorununda uzun süredir zayıflayan siyasi temasların yeniden canlandığına işaret etti. Görüşme, çözüm sürecine dair somut bir adım içermese de, diyalog kanallarının açık tutulması açısından önemli bir mesaj olarak değerlendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erhürman ile Hristodulidis’in teması, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin sürece yeniden hareket kazandırma arayışlarının gündemde olduğu bir dönemde gerçekleşti. Siyasi gözlemciler, görüşmenin tarafların masadan tamamen uzaklaşmadığını göstermesi bakımından dikkat çekici olduğuna işaret ediyor.
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile Kıbrıs Rum lideri Nikos Hristodulidis arasında gerçekleştirilen görüşme, Kıbrıs sorununda çözüm arayışları açısından simgesel bir önem taşırken, somut ilerleme bakımından temkinli iyimserliği beraberinde getirdi.
Uzun süredir kopuk seyreden siyasi diyalog ortamında gerçekleşen temas, taraflar arasında iletişim kanallarının tamamen kapanmadığını göstermesi açısından olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor. Görüşme, özellikle Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’nin sürece yeniden ivme kazandırma çabalarının gündemde olduğu bir dönemde gerçekleşmesi bakımından dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Erhürman’ın görüşmede, günlük yaşamı kolaylaştıracak adımlar, güven artırıcı önlemler ve Avrupa Birliği ile doğrudan temas gibi teknik ve yapıcı başlıklara ağırlık verdiği ifade ediliyor. Bu yaklaşımın, Erhürman’ın uluslararası alanda “diyalog kurabilen ve çözüm odaklı lider” algısını güçlendirdiği belirtiliyor.
Öte yandan Hristodulidis’in bugüne kadar izlediği siyasi çizgi, kapsamlı müzakerelerden ziyade süreci zamana yayma ve iç kamuoyunu gözetme yönünde oldu. Bu nedenle görüşmeden kısa vadede somut bir açılım beklemenin gerçekçi olmadığı vurgulanıyor. Rum tarafının Avrupa Birliği üyeliğinden kaynaklanan avantajlı konumu ile Kıbrıs Türk tarafının izolasyon baskısı altında bulunması, görüşmelerdeki güç dengesizliğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Görüşmenin en önemli eksikliği ise herhangi bir takvim ya da bağlayıcı yol haritasının gündeme gelmemesi olarak değerlendiriliyor. Bu durum, temasın olumlu bir mesaj vermesine rağmen sürecin yeniden sürüncemede kalma riskini barındırdığını gösteriyor.
Genel çerçevede değerlendirildiğinde, Erhürman–Hristodulidis görüşmesi Kıbrıs sorununda çözümün başlangıcı olarak görülmese de, çözüm ihtimalinin tamamen ortadan kalkmadığını gösteren bir işaret olarak yorumlanıyor. Cumhurbaşkanı Erhürman’ın bu adımı, çözümsüzlüğü yöneten değil, çözüm için temas kuran bir lider profili çizmesi bakımından önem taşırken, Hristodulidis açısından ise daha çok uluslararası kamuoyuna verilen bir denge mesajı niteliği taşıyor.
Siyasi gözlemciler, asıl belirleyici unsurun bu tür görüşmelerin süreklilik kazanıp kazanmayacağı ve somut başlıklara evrilip evrilmeyeceği olacağı görüşünde birleşiyor.






