Letonya hakkında son günlerde sosyal medyada ve bazı haber sitelerinde yer alan “erkek kıtlığı nedeniyle kadınların kiralık koca aradığı” yönündeki paylaşımlar kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Söz konusu iddiaların arka planında ise demografik gerçekler kadar medyada kullanılan abartılı dil de bulunuyor.
Resmî nüfus verilerine göre Letonya’da kadın nüfusu, erkek nüfusundan belirgin şekilde fazla. Erkeklerde alkol kullanımı, kronik hastalıklar, iş kazaları ve intihar oranlarının yüksek olması, erkeklerin yaşam süresinin kadınlara kıyasla daha kısa olmasına neden oluyor. Bu durum da ülkede yıllardır süregelen bir cinsiyet dengesizliğini beraberinde getiriyor.
Basına yansıyan “kiralık koca” hizmetleri ise birçok haberde sunulduğu gibi romantik ya da evlilik amaçlı bir uygulamayı değil, daha çok tamirat, teknik işler, montaj ve ağır ev işleri gibi pratik ihtiyaçlara yönelik saatlik yardımcı hizmetlerini kapsıyor. Yani burada söz konusu olan hizmet, eş ya da partner arayışından çok, günlük yaşamda ihtiyaç duyulan teknik desteğin profesyonel olarak satın alınması anlamına geliyor.
Bazı uluslararası medya organlarının dikkat çekici başlıklarla sunduğu haberler, zaman zaman “Letonyalı kadınlar eş bulamıyor” algısı oluşturacak şekilde çarpıtılabiliyor. Uzmanlar ise ülkede bekar nüfus oranının yüksek olmasının doğru olduğunu ancak bunun “kiralık koca ile ilişki arayışı” gibi sunulmasının gerçeği tam olarak yansıtmadığını vurguluyor.
Demografi uzmanlarına göre Letonya’daki cinsiyet dengesizliği, sosyal ilişkilerden evlilik oranlarına kadar pek çok alanda etkili olurken, sorunun temelinde ekonomik koşullar, göç, sağlık politikaları ve yaşam tarzına bağlı riskler yer alıyor.
Özetle, Letonya’da erkek nüfusunun kadınlara göre az olması istatistiksel bir gerçekliğe dayanıyor. Ancak “kadınların erkek kıtlığı nedeniyle kiralık koca aradığı” yönündeki iddialar, çoğu zaman pratik ev hizmetlerini ifade eden bir uygulamanın sansasyonel bir dille sunulmasından ibaret görülüyor.
