KTMMOB Yerbilim Mühendisleri Odası, 8–12 Aralık 2025 tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs’ta etkili olan şiddetli yağışlar sonucunda yaşanan sellenmelere ilişkin kapsamlı bir basın bildirisi yayımladı. Açıklamada, yaşanan su baskınlarının iklim değişikliği, jeolojik yapı ve plansız mekânsal gelişimle doğrudan ilişkili olduğu vurgulandı.

“İklim Değişikliği Etkileri Artık Daha Sık Yaşanıyor”

Bildiride, Kıbrıs’ın da içinde bulunduğu coğrafyanın insan kaynaklı karbon salımları nedeniyle küresel iklim değişikliğinin etkisi altında olduğu belirtilerek, ekstrem yağış ve kuraklık olaylarının bilim insanları tarafından uzun süredir öngörüldüğü hatırlatıldı. Son yıllarda bu tür aşırı hava olaylarının daha sık yaşandığına dikkat çekildi.

Fenerbahçeli İş İnsanları Derneği, özel eğitim gören çocuklar için yeni yıl partileri düzenledi
Fenerbahçeli İş İnsanları Derneği, özel eğitim gören çocuklar için yeni yıl partileri düzenledi
İçeriği Görüntüle

Lefkoşa ve Gönyeli Selden Etkilendi

8–12 Aralık tarihleri arasındaki yoğun yağışlar sonucunda Lefkoşa’nın Ortaköy ve Göçmenköy bölgeleri ile Gönyeli’de özellikle Yenikent ve çevresinde ciddi su baskınları meydana geldi. Oda, bu bölgelerin jeolojik olarak büyük ölçüde geçirimsiz zemin ve kayaçlar üzerinde yer aldığını, bu nedenle yağış sularının yer altına sızamayarak yüzey akışına dönüştüğünü ifade etti.

Açıklamada, Kuzey Kıbrıs arazisinin yaklaşık %40’ının geçirimsiz özellikte olduğu, Lefkoşa’nın kuzeyi ile Gönyeli, Kanlıköy, Göçmenköy ve Hamitköy gibi yerleşimlerin de bu tür zeminler üzerinde geliştiği kaydedildi.

“Teknik Çözümlerle Sel Tehdidi Önlenebilir”

Yerbilim Mühendisleri Odası, sel riskinin teknik olarak azaltılmasının mümkün olduğunu belirterek üç temel öneri sundu:

1. Derelerin Akış Yönünün Değiştirilmesi
Mesarya Havzası’nın düşük eğimli yapısı nedeniyle yüzey sularının hızla tahliye edilemediği belirtilirken, Lefkoşa çevresindeki derelerin batı yönüne çevrilmesinin öncelikli önlem olması gerektiği vurgulandı.

2. Kanlıköy ve Gönyeli Göletlerinin Temizlenmesi
Büyük ölçüde dolmuş durumda olan Kanlıköy ve Gönyeli göletlerinin, ilk inşa edildikleri hacme kavuşturulması gerektiği ifade edildi. Ayrıca gölet setlerinde zamanla oluşan aşınmalara karşı rip-rap kaplama yapılmasının önemine dikkat çekildi. Göletlerin şişme ve büzülme özelliği olan fliş türü zeminler üzerinde inşa edildiği, bu nedenle gövde çatlaklarının dikkatle izlenmesi gerektiği belirtildi.

3. Jeolojik Yapı ve Fay Hatları Dikkate Alınmalı
Derelerin batı yönüne çevrilmesi planlanırken, Ovgos (Dardere) Fay Zonu ve bölgedeki jeolojik süreçlerin mutlaka dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Özellikle Türkeli, Kanlıköy ve Gönyeli çevresindeki drenaj sistemlerinin Lefkoşa’nın düşük kotlu alanlarına yöneldiği, bu akışların Alayköy’ün batısına aktarılmasının hedeflenmesi gerektiği kaydedildi.

“Bilimsel ve Planlı Yaklaşım Şart”

KTMMOB Yerbilim Mühendisleri Odası Başkanı Dr. Mehmet Necdet, kamuoyuna saygıyla duyurulan açıklamada, sel riskinin kader olmadığına dikkat çekerek, bilimsel veriler ışığında planlama yapılması ve ilgili kurumların eşgüdüm içinde hareket etmesi çağrısında bulundu.