AP Güney Kıbrıs’tan pegasus-predator gibi şüpheli yazılımlar konusunda şeffaflık istiyor. KYP pegasus satın aldı, Anastasiadis hükümetinin “geçmişi ağır”

Yunanistan’da siyasi depreme de sebep olan yasadışı dinleme skandalının, eski MOSSAD ajanı Tal Dilian’a ait “casus van” meselesini yeniden gündeme getirerek krizi Güney Kıbrıs’a yayabileceği bildirildi.

Avrupa Parlamentosu’nun, Pegasus isimli casus yazılım veya benzer yazılımlar kullanılan dinlemeleri araştıran raportörü Hollandalı Avrupa Milletvekili Sophia In ‘t Veld haftalık Kathimerini’ye yaptığı açıklamada, AP komiserleri de dahil Avrupa’da yapılan yasadışı dinlemelerle ilgili işitilenlerin “Watergate” skandalı olma potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekti. 

AP komiseri araştırma komitesinin bugüne kadar yaptığı çalışmalarda “birçok defa Güney Kıbrıs’ın,  bu tür yazılımlar üreten şirketlere “gizlenme alanı ve AB piyasasına satış için olası başlama noktası olarak ortaya çıktığını” söyledi.

“Ulusal güvenliğin ardına saklanamazlar. Keza bu mesele Kıbrıs’ın posta kutusu, aktarma istasyonu olarak kullanılması meselesidir. Ulusal güvenlik değil ticaret söz konusudur” vurgusunu yapan Sophia In ‘t Velt Güney Kıbrıs’tan, şüpheli yazılım piyasasındaki rolü konusunda şeffaf olmasını beklediklerini kaydetti.

Aynı gazete yasadışı dinlemenin Yunanistan’da siyasi deprem yaratmasına karşın Güney Kıbrıs’ta “casus van” meselesinin sadece şirkete para cezası kesilmesi ve sahibi Tall Dilian hakkında kovuşturma bile yapılmamasının, meselenin üzerinin örtüldüğü hissi yarattığına dikkat çekerek Rum siyasi sahnesinde yasadışı dinleme söylentileri çıktığında bunların hiç resmen yalanlanmadığını vurguladı.

AKEL’in, “Predator-Pegasus” meselelerinin bağlantısıyla ilgili sorular sorduğunda Sözcü Marios Pelekanos’un popülizm suçlaması yaparak “9 yıllık iktidarı döneminde Anastasiadis’in herhangi bir siyasi kişi veya gazeteci veya medya vb doğrudan veya dolaylı dinlenmesine müsamaha göstermediği” açıklamasına dikkat çekti.

-Anastasiadis hükümetinin dinlemelerdeki “ağır geçmişi”

Gazete Anastasiadis hükümetinin bu konudaki, kimi zaman dalga geçilen, kimi zaman küçümsenen ya da görmezden gelinen dolaylı dinleme-izleme meseleleriyle ilgili ağır geçmişe sahip olduğunu” belirterek bu iddiasını şu örneklerle destekledi:

“Ağustos 2017’de,  Ulusal Konsey toplantısında ses tonları çok yükselmişti, Andros Kiprianu Başkan’ın Crans Montana’daki icraatlarını eleştirirken Başkan, Kiprianu’nun lafını keserek, kimlerle görüştüğünü bildiğini söyledi: ‘Sayın Eide ile gerek parti ofisinde gerek başka yerde görüşmüş olabileceğini biliyorum. Görüştüğün kişi izleniyor olabilir’ diyerek imalı bir şekilde muhalefet liderini  KYP’in takibine takılmakla suçladı.

İki yıl sonra Başkanlık ofisi müdürü Viktoras Papadopulos Kıbrıs sorununun tartışıldığı sırada ‘Dostun Eide’nin sana Whatsapp’ta veya ünlü stüdyo dairede söylediğine eminim’ mesajını tweetlemişti devlet yetkilisinin siyasi parti başkanı ile alenen alay edişi, kişilerin dinlendiğini/izlendiğini doğruladı.”

Gazete devamla EDEK’li milletvekili Kostas Efstathiu’nun, çalışma ofisinde böcek bulunduğundan, EDEK Avrupa Milletvekili Dimitris Papadakis’in de basın toplantısı sırasında “siyasi partilerin dinleme/izleme sistemleri satın aldığı söylentileri ayyuka çıktı” dediğini hatırlattı.

-Pegasus yazılım satın alan KYP’in dinlemelerdeki rolü

Öte yandan Fileleftheros Rum İstihbarat Teşkilâtı’nın (KYP) dinlemelerdeki rolünü irdelediği haberinde KİP’ten iki yetkilinin, Da Vinci ve Galileo isimli iki yazılımı üreten İtalyan “The Hacking Team” şirketi yetkilileriyle 2013’te temas ederek onları Güney Kıbrıs’a davet ettiğini gösteren elektronik postaların bugünlerde bazı sosyal medya gruplarında paylaşılmakta olduğuna dikkat çekti.

Gazete 2013’te Da Vinci yazılımı alınıp alınmadığının bilinmediğini ancak KİP’in 2015 yazında Galileo yazılımı satın aldığını hatırlattı.

Mayıs 2015’te Prag’da gerçekleştirilen Avrupa ülkeleri güvenlik birimlerinin bir araya geldiği ve yasal dinleme ürünlerinin teşhir edildiği ISS Europe konferansı için bir dizi mesajlaşma daha yapıldığını kaydeden gazete aynı iki KYP yetkilisinin bu konferansa katılarak İtalyan şirketinin ürünlerini inceleme fırsatı bulduğunu belirtti.

Gazeteye göre bu yazışmalar The Hacking Team’ın Temmuz 2015’te wikileaks’e sızdırdığı belgeler arasındaydı. İtalyanlarla yazışmaları yapan ve elektronik posta yazışmalarından dinleme uzmanı oldukları anlaşılan iki KYP yetkilisi bugün Rum Başkanlık Sarayı’nda telekomünikasyon güvenliği-kriptolar alanında hizmet vererek Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in telefon görüşmeleri ve yazışmalarını “erişilemez” olmasını sağlıyor.

Gazete The Hacking Team’ın ana ürünlerinin, kullanıcılarına elektronik cihazlara girme ve izleme olanağı tanıyan Da Vinci ve Galileo yazılımları olduğunu hatırlattı ve verilerin 2015’te Wikileaks’te sızdırılmasından sonra KYP’in “Pegasus yazılımı satın aldığını” yazdı.