Misli Kadıoğlu

* Lefkoşa’nın değişimine rağmen 26 yıldır aynı noktada sandviççilik yapan Lefkeli, yıllara meydan okuyor. Eski Cumhurbaşkanı’ndan bakanlara, birçok insana sandviç yaparak büfesinde ağırlayan Lefkeli, yağmur çamur demeden her gün dükkanını açıyor.

 

Lefkoşa Sarayönü’de tarihi mahkemeler ve posta binası arasında senelerin sandviççisi Hilmi Lefkeli. 1986 yılından beridir durduğu noktada, Lefkoşa’nın değişimine bire bir tanıklık etti. Bir dönemlerin, seyyar satıcıların kol gezdiği, zanaatkarların çok daha fazla olduğu Lefkoşa’sında o, Cumhurbaşkanlarından, bakanlara, köylüsünden kentlisine, gencinden yaşlısına, memurundan işçisine birçoklarını büfesinde ağırladı. Bir öğleden sonra, büfesinin başında işine odaklanmış, hızlıca müşterilerine sandviç yetiştirmeye çalışırken “Selam” dedik Lefkeli’ye…

“O zaman o parayla iki araba alırdın”

29 yaşında, işsiz, iş bulduğunda da orda burda çalışan bir gençken karar vermiş sandviççi olmaya, “Merağım vardı. Daha önceleri kendime sandviç yapardım. Evliydik, iki çocuk vardı ne yapacaktık?” diye başlıyor söze. Ve o dönemler, onun değimiyle iki araba alacak kadar olan 500 bin lira ödeyerek, şimdi bulunduğu büfeyi alıyor.

“Yağmur çamur demedim”

O günden bu güne, Lefke’den Lefkoşa’ya hala daha otobüsle her gün gidip gelerek dükkanını açan Lefkeli, “Azmettim. Yağmur çamur demedim gittim geldim” diyerek, kışın yağmurunda, yazın sıcağında büfesinde ayaküstü hergün birçok insanın karnını doyurarak kendi ekmek parasını çıkarıyor.

Siyasiler’de onun sandviçini yiyor

 Her sabah 07:00’dan 16:00’ya kadar açtığı büfede Lefkeli’yi tanımayan ve onun elinden sandviç yemeyen neredeyse yok gibi. Ona “Kimler geldi kimler geçti?” sorusunu yöneltiyoruz biz de. “Gelmiş geçmiş büyüklerden ufaklara birçokları…Eski Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş geldi bir defa. Sohbet ettik. Siyasiler hepsi gelir. İsim vermeyim” diyor.

Yüreğin geniş olacak...

Mütevazi, sakin tavırlarıyla dikkat çekiyor Lefkeli, ve işin sırrını soruyoruz ona. Hem ayaküstü hergün, sabahtan akşama, hemde senelerce ayakta durabilmek..! Değişmiş Lefkoşa’sına rağmen… “Yüreğin geniş olacak. Sabır ister. Sinir kaldırmaz bu iş. Yapan verin başka türlü ister. İnsanların istekleri bitmez” diyor. Öğlenin yoğunluğunda, sürekli sipariş geliyor Lefkeli’ye…Çabucak doğruyor malzemeleri, eksildikçe…Keserken de gururla, “Bir ölçek alsan mesafeleri ölçsen eşittir. Sanattır bu iş…” diyor. Müşterilerinin siparişleri geldikçe de “Bir Lefkeli hangi birinize oğlum” diye yükselerek sesini, espri yapıyor.

Ya onlardan sonra?

26 senede değişen Lefkoşa’dan da söz ediyoruz onunla. İç çekerek çok şey değiştiğini söylüyor bizlere. Özellikle de eskiden çok zanaatkar olduğunu anlatıyor. Onu kaygılandıran ise, onlardan sonra gelecek nesillerin bu işleri sürdüremeyecek olması. “Hani eski usul kebap var mı? Kültürümüz da gidecek” diyerek dert yanıyor.

Lezzetin sırrı Lefkeli’de gizli

Hellimlisinden karışığına, tavuklusundan yumurtalısına birçok çeşitte sandviçler yapıyor Lefkeli, biklalı sandviçi de çok beğeniliyor. İster çörek ekmekte isterseniz de normal ekmekte olsun sırrı Lefkeli’de gizli bu lezzetli sandviçler özellikle öğle molalarında yolu Lefkoşa’dan geçenlerin tercihi oluyor.