Demokrat Parti (DP) Kadın Örgütü Genel Başkanlığına Esen Yalın Aktoprak seçildi.

 

DP 10. Olağan Kadın Örgütü Kurultayı dün gece yapıldı. DP Genel Merkezi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen kurultaya; DP Genel Başkanı Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, eşi Müge Denktaş, Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Genel Sekreter Mehmet Erol Aktoprak, ilçe başkanları, parti yetkilileri, Kadın ve Gençlik Örgütleri ve partililer katıldı.

 

DP’den verilen bilgiye göre, kongre, Başkanlık Divanının seçilmesiyle başladı. Mehmet Erol Aktoprak divan başkanı oldu. Başkanlık divanının oluşturulmasının ardından saygı duruşu yapıldı, istiklal marşı okundu, konuşmalar yapıldı.

 

İlk olarak DP Kadın Örgütü Genel Başkanı Esen Yalın Aktoprak açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

 

DP Kadın Örgütü Genel Başkanı Esen Yalın Aktoprak, konuşmasında, var oluş mücadelesinde ve sonrasında ülkenin kalkınması ve ilerlemesinde Kıbrıs Türk Kadının büyük emeği olduğunu vurguladı.

 

“KKTC’nin siyasi geleceği Kıbrıs Türk Kadının aktif katılımıyla yükselecek” diyen Aktoprak, DP’nin zor günlerin partisi olduğunu, şimdi ise sıranın; “koşarak öne geçme ve birinci parti olma zamanı” olduğunu kaydetti.

 

DP’nin son yapılan genel seçimlerden seçmenin desteğini artırarak çıktığını hatırlatan Esen Yalın Aktoprak, bu başarının birilerini ürküttüğünü ancak tüm müdahalelere rağmen DP’nin zorlu sınavların üstesinden gelerek iktidar ortağı olmayı başardığını belirtti.

 

KKTC’nin yaşatılması ve Kıbrıs Türk Halkı’nın refah içinde yaşamını idame ettirmesi için ciddi, çalışan bir devlet yönetimine ihtiyaç duyulduğuna işaret eden Aktoprak, iyi bir yönetimin; “DP iktidarı ve genel başkan Serdar Denktaş’ın Başbakan olması ile gerçekleşebileceğini” savundu.

 

Aktoprak, tüm kadınların siyasete girmesi ve siyasetin içinde aktif rol üstlenerek yer alması çağrısında da bulundu.

 

Son yıllarda ülkede ve dünyada özellikle kadınların ve çocukların maruz kaldığı şiddet ve ayrımcılığa da dikkat çeken Aktoprak, hiçbir insan ve kadının bu kötülükleri hak etmediğini, şiddet ve tacizin kadınların kaderi olamayacağına vurgu yaptı ve iktidar sorumluluğundaki bir parti olarak bu konuda yaptıklarının yeterli bulunmaması ve sorgulanması gerekliliğine değindi.

 

Aktoprak, DP olarak KKTC’ye inanç ve milli davaya olan bağlılıklarını da belirterek, Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf R. Denktaş’ı rahmetle andı, KKTC’yi sonsuza kadar yaşatma davasının savunucusu olduklarını kaydetti.

 

SERDAR DENKTAŞ

 

DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş da, partinin kuruluşundan bu zamana kadar görev alan tüm kadınlara teşekkür etti.

 

Siyasi Partiler Yasası’nın değiştiğini, böylelikle kadın adayların en az yüzde 30 oranında listelerde yer alması gerekeceğinin altını çizen Serdar Denktaş, Kıbrıs Türk kadınına aktif siyasete girme çağrısı yaptı.

 

Ülke yönetiminde fikri olan, güzel işler başaracağına inanılan birçok kadının ve erkeğin “Siyaset çirkindir” söylemi nedeniyle ön plana çıkmayarak geride kaldığını söyleyen Denktaş, 26 yıldır aktif siyaset içinde yer alan biri olarak zaman zaman çok üzüldüğünü kaydetti. Denktaş, yalnızlık hissi taşıdığı anlarda bile attıkları her adımda bir ferdi bile mutlu edebilmişse, o mutluluğun kendisinde büyük sevinç yarattığını belirtti.

 

Serdar Denktaş, “Biz bu sevince çoğaltmak için ortak arıyoruz. İçinizden, çevrenizden, aktif siyaseti isteyen kadınlarımızın ön plana çıkması, bizlerle ülke sorunlarını tartışması, yol göstermesi en çok istediğimiz şey” diye konuştu.

 

Denktaş, UBP-DP hükümetinin attığı her adım, aldığı her kararla ülkenin refahını biraz daha yükseltmek için büyük bir uğraş verdiğini, Girne dağ yolunda meydana gelen ve ülkede infial yaratan trafik kazası öncesine kadar tüm sendika, kurum ve sivil toplum örgütleri ile son derece güzel bir istişare dönemi geçirdiklerini anlattı.

 

Serdar Denktaş, eleştirecek bir şey bulunamadığı, ana muhalefet partisinin dahi “kerhen eleştiri” yaptığı ve sendikaların da artık “eylemsizlikten” şikâyet ettiği bir dönemde ülkede infial yaratan ve tüm ülkeyi yasa boğan trafik kazası ile birlikte bazı kesimlerin acı üzerinden siyaset yaptığını savundu.

 

DENKTAŞ: “ACININ ÜZERİNDEN SİYASET YAPANLARI ALLAHA HAVALE EDİYORUM”

 

Denktaş şöyle konuştu:

 

“Ülkemizde çok üzücü bir trafik kazası gerçekleşti ve pırıl pırıl evlatlarımız, insanımız yaşamını yitirdi. Allah’tan rahmet diliyorum. Hastanede hala daha yatan bir gencimiz var. İnşallah biran evvel sağlığına kavuşur. Trafikte bir ağabey/kardeş kaybetmiş biri olarak insanımızın üzüntülerini, kederlerini, acılarını yürekten hissediyor ve paylaşıyorum. Ama trafik kazasının ve acının üzerinden siyaset yapanları bir kez daha Allah’a havale ediyorum. Sanki daima kaos içerisindeymişiz algısını halkımıza lanse ettirmeye uğraşanları da Allah’a havale ediyorum”

 

Serdar Denktaş, devletin ve çocukların menfaatini gözeterek, bu çatışmanın sona ermesi için hükümet olarak son girişimlerini de yapacaklarını ve yaratılmaya çalışılan kaos ortamından ülkeyi kurtarmayı başaracaklarını kaydetti.

 

DP’nin hamurunun sevgi, kardeşlik ve hoşgörüyle yoğrulduğunu söyleyen Serdar Denktaş, hiç kimseye düşman olmadıklarını ve kimseyi de düşman ilan etmediklerini söyledi. Denktaş, şöyle devam etti:

 

“Hiçbir vatandaşımıza, hatta bize küfredenlere dahi düşman değiliz. Düşman olarak da görmüyoruz. Bu ülkenin her ferdi, bizim kucaklaşabileceğimiz insanlarımızdır. Bizim için tüm vatandaşımız eşittir. Bu bağlamda, devlet, vatan toprağı, bayrak ve insan sevgimize sarılarak hoşgörümüzü sürekli ön planda tutarak bu ülkenin bütününü kucaklayabiliyoruz.”

 

KIBRIS MÜZAKERELERİ…

 

Konuşmasının sonunda Kıbrıs konusuyla birlikte müzakere sürecinin gidişatı hakkında da kısa bir konuşma gerçekleştiren DP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Serdar Denktaş, öncelikle Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi parti liderlerini Ocak ayında Cenevre’de yapılacak Kıbrıs Zirvesi ve 5’li konferansa katılmaya daveti hakkında konuştu.

 

Cumhurbaşkanının daveti üzerine kendilerinin de bir talep mektubu ilettiklerini söyleyen Serdar Denktaş, bu yazıda Cumhurbaşkanına; “Cenevre’de gerçekleşecek 5’li konferansın artık bütün olayın son aşaması olduğunu, buraya kadar gelindiğine göre ellerinde mutlaka bir taslak metinin var olduğunu, o taslağın kendileriyle de paylaşılmasını” istediklerini kaydetti.

 

Denktaş, böylelikle DP’nin 24 Aralık’ta gerçekleşecek 10. Olağan Kurultayı sonrası oluşacak yeni kurullarda bu taslak metin üzerinden Cenevre davetine katılıp, katılmama kararı vermesinin çok daha sağlıklı olacağını ancak Cumhurbaşkanlığından henüz böyle bir metinin ortaya çıkmadığı yönünde bir yanıt aldıklarını söyledi.

 

Serdar Denktaş, “Ocak ayında Cenevre’de artık sona gidiyoruz ancak henüz ortaya bir taslak metin dahi çıkmamış. Ama halkımıza pompalanan ‘artık sonuca geldik, çözüm çok yakın, çözüm olacak’ yönünde. Ben bu durumun büyük bir aldatmaca olduğu iddiasındayım” dedi.

 

“OYUM BUGÜNDEN HAYIR”

 

Olası bir referandumda bugünden oyunun “hayır” olduğunu da yineleyen Serdar Denktaş, siyasi eşitlikte, egemenliğin paylaşımında ve kullanımında zafiyetler gördüğünü söyledi.

 

Ancak gerek parti tabanı, gerekse halka bu kararını empoze etmediğinin de bilinmesi gerektiğinin altını çizen Denktaş, partililere şöyle seslendi:

 

“Benim kararım ‘hayır’ olsa da, sizlere yönelik henüz, oyunuz ‘evet veya hayır’ olsun demiyorum. Bunun için metinin ortaya çıkmasını bekliyorum. İşte o gün geldiğinde konuşacak, tartışacak, geleceğimizi, eşitliğimizi garanti eden bir sistem oluşmuşsa olumlu oyu elbette vereceğiz. Oluşmamışsa ve bizi yeniden 1963-74 arasına, hatta belki daha kötü günlere götürecek bir durum varsa veya halkımızın geleceğini tehdit eden bir unsur/unsurlar varsa ebetteki o zaman da cevabımız ‘hayır’ olur. Halkımız en sağlıklı kararı verecektir.”

 

Konuşmaların ardından Faaliyet ve Kesin Hesap Raporlarının okunup ve oylanması, ardından seçimler yapıldı.

 

DP 10. Kadın Örgütü Genel Başkanlığına tek aday olarak Esen Yalın Aktoprak yeniden oy birliği ile seçildi.

 

DP Kadın Örgütü Merkez Yönetim Kurulu ise şu isimlerden oluştu:

 

“Şeyda Luckinger, Emete Gerçel, Turhan Dülgeroğlu, Pembe Tölük, Fatma Haydaroğulları, Şerife Yavuz, Emrim Kayıkçı, Aysel Ergün, Meryem Rıfkı, Samiye Yıldırım, İmren Aytaçoğlu, Azmiye Yınal, Reyhan Kişmir, Tülay Atalay.”