Küçük “Saygılıyız ancak adil değil… Mahkemenin hangi gün, hangi saatte kurultay yapılacağını emretmesi Kabul edilemez… Kuvvetler ayrılığı gereği önemli”


Başbakan İrsen Küçük, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nin UBP kurultayıyla ilgili kararına saygılı olduklarını ancak kararın adil olmadığını yineledi. “Mahkemenin bir siyasi partinin hangi gün, hangi saat kurultay yapacağını emreden noktaya gelebilmesi ve tüzel veya özel kişilerin anayasal hakkı olan yasal istinaf süresini kullanmasına hak tanımaması kabul edebileceğimiz bir sonuç değildir” diyen Küçük, bu nedenle yarın istinaf başvurusu yapacaklarını kaydetti. Kurultaydaki rakibi UBP Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif’i de eleştirerek, “Son günlerde sürekli şahsıma ikinci tur çağrısı yapmaktadır. Çağrısı yanlış adresedir; doğru adres, yok sayılmasına ses çıkarmadığı UBP yetkili organlarıdır” diyen Küçük, “Üçüncü kez de yeneceğimden hiç kuşkum yok” ifadelerini kullandı.

 

“Kaşif’I üçüncü kez yeneceğimden hiç kuşkum yok"
Başbakan İrsen Küçük, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nin UBP kurultayıyla ilgili kararına saygılı olduklarını ancak kararın adil olmadığını yineledi. “Mahkemenin bir siyasi partinin hangi gün, hangi saat kurultay yapacağını emreden noktaya gelebilmesi ve tüzel veya özel kişilerin anayasal hakkı olan yasal istinaf süresini kullanmasına hak tanımaması kabul edebileceğimiz bir sonuç değildir” diyen Küçük, bu nedenle  yarın istinaf başvurusu yapacaklarını kaydetti.

Kurultaydaki rakibi UBP Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif’i de eleştirerek, “Son günlerde sürekli şahsıma ikinci tur çağrısı yapmaktadır. Çağrısı yanlış adresedir; doğru adres, yok sayılmasına ses çıkarmadığı UBP yetkili organlarıdır” diyen Küçük, “Üçüncü kez de yeneceğimden hiç kuşkum yok” ifadelerini kullandı.

 

Kuvvetler ayrılığı gereği
Başbakan Küçük, Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nin UBP kurultayıyla ilgili kararına karşı istinafa gitme gerekçelerini yazılı açıklamayla yineledi.

Küçük, özetle şunları kaydetti:

“Lefkoşa Kaza Mahkemesi kararını vermiştir. Adil bulmadığımız ancak saygı duyduğumuz kararında, 21 Ekim’de yapılan UBP Kurultayı’nın Divan kararını geçersiz sayarak, ikinci turu emretmiştir. Mahkemenin verdiği ikinci tura gidilmesi hükmünün bizi hiçbir şekilde rahatsız etmediğini peşinen belirtmek isterim. Ancak, mahkemenin bir siyasi partinin hangi gün, hangi saat kurultay yapacağını emreden noktaya gelebilmesi ve tüzel veya özel kişilerin anayasal hakkı olan yasal istinaf süresini kullanmasına hak tanımaması, kabul edebileceğimiz bir sonuç değildir.  Hele bu tüzel kişilik bir iktidar partisi ise ve asli görevi ülkeyi yönetip halkına hizmet etmekse, kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği bu durum çok daha fazla önem taşır. İtiraz hakkımızı bu neden ve gerekçelerle kullanacağız.”

 

“Hasım ilan edilmesini kınarım”
Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nin kararıyla birlikte “Başbakan Kaşif” naraları ve zafer çığlıkları atılmaya başlandığını da belirten Küçük, “Partimizin son kurultay sonuçlarına göre sayısal olarak daha fazla olan önemli bölümünün rencide edilmesine, hatta hasım ilan edilmesine seyirci kalmanın ötesinde destek veren anlayışı UBP’nin bütünlüğü adına şiddetle kınarım. Söylemlerinde belirttikleri sevgi ve kardeşlik sözcüklerinin bu anlayışın neresinde olduğunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum” dedi.

 

 “Çağrı yanlış adrese… Üçüncü kez yenerim”

Ahmet Kaşif’in son günlerde sürekli “ikinci tur” çağrısı yaptığını da belirten Küçük, şunları ekledi:

“Sayın Kaşif’e hatırlatırım; çağrısı yanlış adresedir. Doğru adres, yok sayılmasına ses çıkarmadığı UBP yetkili organları,  Genel Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi’dir. UBP’de kurultaylar dahil geneli ilgilendiren kararları kişiler değil, yetkili kurullar alır. Bu kurumsal yapıyı hiçbir partili görmezden gelemez, yok sayamaz…

Kaldı ki, 2010 yılındaki UBP kurultayında ilk kez, 21 Ekim’deki kurultayda ikinci kez üstünlük sağladığım Sayın Kaşif’i, UBP’yi felakete sürüklemeyecek, küçültmeyecek, hatta 24 milletvekili ile devralıp 30 milletvekiline çıkarttığım partimizi iktidardan uzaklaştırmayacağından emin olduğum delegemizin sağduyusu sayesinde üçüncü kez de yeneceğimden hiç kuşkum yoktur.

Son birkaç günde dili iyice çözülen Sayın Kaşif  ‘bu hafta ikinci tura gidelim, halkımıza hizmette geç kalmayalım’ çağrılarında bulunmaya başladı. Halka hizmetleri göremeyen Sayın Kaşif, uzun bir süreden beri hükümetimizi çalıştırmamak için her türlü girişimde bulunduğunu, sorunlara çözüm aranırken muhalefet partilerinin bakış açısıyla engel çıkardığını, kurultay yenilgisini kabul etmeyerek partimizin tüzüğünün gösterdiği yolun hilafına ülkenin en köklü siyasi partisi UBP’yi mahkeme koridorlarına attığını ne çabuk unuttu…

UBP yöneticilerine, delegelerine, üyelerine ve sempatizanlarına aylardır yaşattığı kaos ve umutsuzluk ortamını nasıl unutur ve unutturabilir…

Sayın Kaşif çok iyi bilmektedir ki başkanlığımdaki hükümet, tüm bakan arkadaşlarım, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile iyi ilişkiler içinde KKTC’nin çok daha güzel günlere ulaştırılması yolunda ilerleyen çalışmalarını programlamış, aksaksız ve kararlı bir şekilde sürdürmektedir. Bu konudaki kararlılığımızdan kimsenin en ufak bir şüphesi olmamalıdır. Sanırım Sayın Kaşif’in de bu işbirliğinden, dayanışmadan ve samimi ilişkilerden şüphesi ve şikayeti yoktur. İnancım odur ki, KKTC’ye her alanda maddi ve manevi desteğini esirgemeyen Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile bu düzeyde işbirliğinden başka bir seçeneği yoktur.

2013 yılının, Güney Kıbrıs’ta gerçekleşecek seçim sonrası kesintiye uğrayan müzakere sürecine yeni boyut kazandırabileceği bir süreçte, ülkemizde güçlü ve istikrarlı bir yönetime mutlaka ihtiyaç vardır. Ülkemizdeki birlik ve bütünlüğü korumak hepimizin görevi olmalıdır…”