Tarihi zenginlikleriyle ünlü Mağusa Suriçi’nin efsane sandviççisi “Hazım Büfe’nin” sahibi Kazım Öztüren, 18 yıldır yaptığı mesleğindeki başarısını disiplinli çalışmaya, kaliteli ve seri şekilde hizmet vermeye borçlu…

Ailesinin hayatını sandviççilik yaparak kazanan Kazım Öztüren, zamanla çeşitli sandviç ve tostlarıyla Mağusa halkının büyük beğenisini kazandı.

Sandviç ve tostçuluğa başladığı ilk yıllarda işlerin çok iyi olduğunu ancak son 5 yılda işlerin yüzde 50 azaldığından yakınan Öztüren, yine de Mağusalıların ilgisinden memnun olduğunu anlatıyor…

Öztüren; “ Hayatıma burada kurdum”  

Mesleği ile ilgili olarak gazetemiz NORTH CYPRUS UK’e konuşan Kazım Öztüren, 1968 yılında güney Civisil Bölgesi’nde doğduğunu daha sonra da kuzeyde Mormenekşe köyüne yerleştiğini söyledi.

Kazım Öztüren, iş hayatının ilk dönemlerinde Mormenekşe’de bahçecilik yaptığını ancak daha sonra suların kuruması ve tuzlanmasıyla bu işten vazgeçtiğini kaydetti.

27 Temmuz 1998 tarihinde abisi Hasan Öztüren’le yeni bir işe girmeyi planladıkları sırada aslen Sazlıköylü olan Mehmet İltaşlı’nın “gelin size benim büfeyi vereyim. Sandviç yapıp satın” demesi üzerine sandviççilik yapmaya başladığını anlatan Öztüren, o tarihten bu yana 18 yıldır sandviççilik yaptığını dile getirdi.

Ailesini sandviççilik yaparak geçindirdiğini belirten Hasan Öztüren, 18 yıldır her gün sabah saat 04.30’da büfesini açtığını, öğle de saat 14.00’da kapattığını söyledi.

Hasan Öztüren; “hayatımı burada kurdum” dediği büfesindeki işlerin eskileri mumla aradığından söz ederken sandviç ve tostçuluğa başladığı ilk yıllarda işlerin çok iyi olduğunu ancak son 5 yılda işlerin yüzde 50 azaldığını ifade etti.

İşlerin azalmasını ekonomik sıkıntılara bağlayan Öztüren, yine de Mağusa halkının sandviç ve tostlarına olan ilgisinden memnun olduğunu dile getirdi.

İşindeki başarısını disiplinli çalışmaya, kaliteye ve seriliğine borçlu olduğunu belirten Hasan Öztüren, tost ve sandviçlerinden bir kez yiyenin kaliteyi ve lezzeti rahatlıkla fark edebildiğini kaydetti.

Hasan Öztüren, büfesine az da olsa turistlerin de ilgi gösterdiğini belirtirken, ancak turistlerin daha çok bira ve patates cipsinden hoşlandıkları için rağbeti bölgede bulunan kafelere gösterdiğini bildirdi.

Büfesinin bir başka özelliğinden de bahseden Öztüren, büfesinde her gün hiçbir televizyon kanalında olmayan açık oturumlar ve sohbetler yapıldığını söyledi.

Hasan Öztüren, büfesini sadece iş olarak değil bir yuva olarak gördüğünü ve günün büyük kısmını büfesinde geçirmekten dolayı çok mutlu olduğunu söyleyerek sözlerine son verdi.