Kıbrıs Haber Ajansına yaptığı açıklamalarda Papaconstantinou telefon merkezinin ayda yaklaşık 20 ile 30 bin telefon aldığını bunların çoğunun basit sorular olduğunu ve duruma göre yönlendirildiğini açıkladı.

Papaconstantinou “Gelen şikâyetlerin sayısı günde 15 civarında ve ayda 500 civarındadır ve bunlar Hizmet tarafından inceleniyor. Bunların bazıları ciddi bazıları ise önemsizdir” dedi.

EN ALIŞAGELMİŞ ŞİKÂYETLER

Telefon merkezinin doktorlarla ya da GSS hizmetleri ile ilgili şikâyetler aldığını belirten Papaconstantinou “bazı şikâyetler ciddi konular olarak algılanırken bazıları da araştırılarak devamı olmadan kapatılıyor” dedi.

Andreas Papaconstantinou, şikâyetlerin doğal olarak günlük bazda olduğunu 870 bin hak sahibinden çeşitli şikâyetlerin gelmesinin normal olduğunu kaydetti.

İlgili bir soruya, en alışagelmiş şikâyetlerin kişisel doktorların hak sahiplerinin telefonlarına cevap vermemesi olduğunu, bunlar SSÖ tarafından araştırılana kadar konunun kapandığını çünkü hak sahiplerinin geri telefon ederek kişisel doktorlarının en nihayet birkaç saat sonra kendisini geri aradığını söylediklerini belirtti. 

Örgütün aldığı şikâyetlerin yazılımlarda belli olup olmadığıyla ilgili Papaconstantinou yazılımları konuların araştırılması için yardımcı bir araç olarak kullanıldığını dile getirdi ve “buna rağmen tüm cevapları vermiyor, eğer sorun kişisel doktorun cevap vermemesiyse bu sistemden kontrol edilemez” dedi.

 “Bu sistem hizmet vericinin davranışlarını yansıtan bazı istatistik verileri incelemek için önemlidir. Mesela bir hizmet verici kuşku uyandırıcı hareketlerde bulunuyorsa istatistik veriler bize yardımcı olarak bizi yönlendirebilir”.

 “Bir doktorun izlediği pratik diğer meslektaşlarından farklıysa o zaman bu, araştırma için kuşku uyandırır ama bu söz konusu doktorun ille de suçlu olduğu anlamına gelmez. Bunun için bir nedeni olabilir ya da bu, GSS sonuçlarının kötü yönetiminden kaynaklanabilir”.

“TÜM GSS HİZMETLERİNDE ART NİYET OLABİLİR”

Hastane için tedavilerde art niyet olabileceğini belirten Papaconstantinou  “tüm GSS Hizmetlerinde ve dünyanın her sisteminde art niyet olabilir”.

“Kötü kullanım olmayan bir Hizmet olduğunu kesinlikle söyleyemeyiz. Kötü kullanım dediğimizde kaynakların daha iyi yönetilebileceğinden ya da yasaların çiğnenmesini kastediyoruz. Bunlar ciddi suçlar olabilir. Kötü hareket için çok yol var ve her durumda farklı olabiliyor”.

“Bu durumda SSÖ düzeltici hareketlerde bulunarak bu yolsuzlukların önünü kesmeye çalışır. Çeşitli eylemlerle bu yasa dışı hareketlerin belirlenmesinde edindiğimiz deneyimleri değerlendiririz”.

“Kontroller yoğunlaştırılırken Yönetim Kurulu da yönetim suçlarını boyut, süre ve ciddiyete göre kodlamaktadır”.

“Örgüt hem hizmet verici hem de hizmet alıcı düzeyinde bir kültür oluşturmaya çalışıyor”.

“Buna ek olarak, bilgilendirme sistemi aracılığıyla veriler incelenir. Sistemin çalışmaya başladığı bu iki yıl içinde bir hizmet vericinin hareketleriyle ilgili ama aynı zamanda yolsuzlukları sınırlamak için önlemler uygulamada daha iyi bir görüntüye sahibiz”.

KÖTÜ YÖNETİMİ SINIRLAMAK İÇİN UZUN YOL VAR

“Bu fenomenin var olduğunu ve yönetmemiz gerektiğini biliyoruz.  Gelen bilgiler sonucunda gerçekleştirilen kontroller sonunda elde ettiğimiz veriler bu yolsuzluklarla mücadelede önümüzde uzun bir yol olduğunu gösteriyor. Henüz memnun edici bir düzeye ulaşmadı. Yolsuzlukları sınırlamak için daha uzun bir yol almamız gerekecek”.

Yönetim cezalarıyla ilgili Papaconstantinou bu yönde bir kültür oluşturulması için çabaladıklarını ve başladıkları günden bugüne kadar çok şey başarıldığını kaydetti.

EN BÜYÜK CEZA 30 BİN AVRO

Verilen cezaların bazılarının küçük bazılarının büyük olduğunu belirten Papaconstantinou en büyük cezanın 30 bin avro öngördüğünü ancak bugüne kadar kimseye böyle bir ceza kesilmediğini vurguladı.

Kişisel doktorlara kaydedilen hasta sayısının azaltılacağı ile ilgili bilgilerin gerçek olup olmadığı konusunda Papaconstantinou, Yönetim Kurulunun şu ana kadar bu konuda herhangi bir karar almadığını ancak bunun gelecekte geçerli olabileceği yanıtını verdi.

Herhangi bir doktorun bir hastayı listesinden çıkarma hakkına sahip olup olmadığı sorusuna Papaconstantinou “evet bunu yapabilir. O zaman hasta bu konuda şikâyette bulunabilir. Bazı durumlarda kayıtlı bir hasta altı ay kayıtlılık süresini doldurmadan bir doktordan ayrılmak isteyebilir, o zaman bunun için doktorun onayına ihtiyaç var. Bunun aksine, bir doktorun sinirlenip bir hastasını silmek istemesi ise çok ender olarak görülüyor” dedi.