Fileleftheros’a göre EDEK “AB, üye devletlere desteği çerçevesinde, Türkiye’nin Maraş’taki faaliyetlerini engellemek için mümkün olan en kısa sürede siyasi ve ekonomik nitelikli önlemleri incelemelidir” dedi.

AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in açıklamasının büyük bölümü “doğru istikamette olmasına rağmen yine ilan düzeyinde kaldığına” işaret eden EDEK, Türkiye’nin ve KKTC’nin faaliyetleri açısından “caydırıcı unsur olarak işlemediği” görüşünü ortaya koydu.

“Türk tarafı kimseyi dinlemiyor, aksine kapalı Maraş’ta 500 metrelik bölümü daha açtı” diyen ELAM, Rum yönetiminin derhal Avrupa’ya başvurarak “Türkiye’ye karşı özlü yaptırım ve Kıbrıslı Türklere destek için verdiği ödeneklerin kesilmesini” talep etmesi gerektiği iddiasında bulundu.

Gazete, AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun ise Kıbrıs sorununda baş döndürücü ancak öngörülebilir gelişmeler olduğu görüşünü ortaya koyarak Rum yönetimine ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e sert eleştirilerde bulunduğunu yazdı.

Habere göre dün Alpha TV’ye konuk olan Stefanu, “İki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümü müzakerelerinin yeniden başlamasında ısrar edilmeli. Aksi görüşü olanlar, ertesi gün ne olacağına dair karşı önerilerini açıklasın. Çoğu parti Maraş’taki emrivakilere tepki olarak geçitlerin kapatılması fikrini, Başkan Anastasiadis de bu soruyu, düşünce malzemesi olarak ortaya koydu” dedi.

Maraş’taki mülkler konusuna değinirken, AKEL’in “mülkiyet hakkı bireyseldir, kimseden alınamaz” değişmez tezine sahip olduğunu kaydeden Stefanu, Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvuruların “sorunu çözemeyeceğini” öne sürerek “Çünkü Türkiye taksimci projelerini ileri götürmek için (TMK’ya başvuruları) araç haline getirmeye çalışıyor” dedi. Stefanu “İnsanlarla konuşmalıyız. Onları ‘vatanseverler’ ve ‘hainler’ olarak ayırmamalıyız, onlara Kıbrıs sorununun çözümü yönünde inisiyatifler alındığını hissettirmeliyiz” diye ekledi.

Gazeteye göre Girne kökenli Rumların örgütlü olduğu “Özgür Girne” isimli derneğin de, egemen eşit iki devlet doktrinini “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik hakları hilafına ayrılıkçı faaliyetler” sözüyle niteledi. Rum yönetimine ve siyasi partilere de iki bölgeli iki toplumlu federasyon çözümüyle ilgili her türlü görüşmeye/tartışmaya son verme çağrısında bulundu.