Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 2015 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Başbakan İrsen Küçük’ün partisinin veya bireysel kararıyla aday olabileceğini ama şimdi önünde ülke sorunlarını çözmek gibi büyük bir imtihan bulunduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçimine daha iki yıl olduğunu hatırlatan Eroğlu, “İrsen beyin önünde bir pilav var, bu pilavı yemesi lazım”  dedi.

Hükümetlerin karar alırken çok iyi tartışması ve planlaması, aldığı kararlardan da geri adım atmaması gerektiğini belirten Eroğlu,  Ulusal Birlik Partisi (UBP) Hükümeti’nin aldığı kararları değiştirmesi yüzünden tabanından da tepki gördüğünü kaydetti.

Eroğlu, Başbakan Küçük’e hitaben “Bir parti tabanıyla büyür. Alacağı oy oranı önemlidir. Yüzde 44’le bir partiyi teslim aldı. Oyları çok aşağıya düşerse tahminim taban hesap sorar. ‘6 transfer yaptım Büyük UBP’yi gerçekleştirdim’ diyorsa 2015’te alacağı oy önemlidir. Parti tabandaki oy oranıyla büyür” diye konuştu.

Eroğlu, UBP Kurultayı’na Türkiye’den müdahalelerle ilgili soruları gazetecilerin gördüğünü kendisinin de gördüğünü söyleyerek yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, düzenlediği basın toplantısında iç konulardaki soruları da yanıtladı.

 

“BEN BAŞBAKAN OLSAYDIM İLK GREVDE İŞİ BİTİRİRDİM”
“Lefkoşa, Türk Belediyesi (LTB)’deki sorunlar konusunda siz başbakan olsaydınız ne yapardınız” sorusuna karşılık Eroğlu, “Ben başbakan olsaydım, ilk sendikal grev olduğunda o işi bitirirdim. Olayın bu kadar uzaması, sendika-hükümet çatışması, alınan grev yasağının uygulanmaması, Hükümet’in sessiz kalması olayı bugüne kadar taşıdı. Neticede bugün seçime gidiliyor inşallah kazasız belasız demokratik kurallar içinde bir seçim görürüz” dedi.

 

“ZOR GÖREV... HERKES BAŞARI DİLEMELİ”
Eroğlu, LTB Başkanlığı’na seçilecek kişinin zor bir görev üstleneceğine dikkat çekerek, herkesin seçilecek kişiye başarı dilemesi gerektiğini söyledi.

Başbakan İrsen Küçük ile yaşadıkları söz düellosunun ülkeye ciddi zarar verdiğiyle ilgili soruyu yanıtlarken “Benim sayın başbakanla herhangi bir sürtüşmem olduğunu kabul etmek istemiyorum” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, neticede UBP’den çıkmış bir Cumhurbaşkanı olarak bazı konularda fikir beyan etme hakkı bulunduğunu düşündüğünü kaydetti.

 

“HER TARAFTAN SES ÇIKARKEN BENİM BİRKAÇ CÜMLEM SAPTIRILMAMALI”
Eroğlu, “her taraftan seslerin çıktığı, her taraftan etkin müdahalelerin yapıldığı bir zamanda Cumhurbaşkanı’nın birkaç cümle söylemesinin saptırılmasının anlamı olmadığını” belirtti.

Tartışmalara kendisinin cevap vermediğini ancak Başbakan Küçük’ün, UBP Genel Başkan adayı Ahmet Kaşif’e karşı beyanlarında kendisini de kattığını, sanki aday kendisiymiş gibi açıklamalar yaptığını ifade eden Eroğlu, İrsen Küçük’ün geçen yıl haziran ayında adaylığını açıklayarak erken bir tartışma süreci başlattığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, bazı çevrelerce  Kurultay’daki seçimin sanki Küçük ile kendisi hatta kendisiyle Türkiye arasındaymış gibi gösterilmeye çalışılmasının üzücü olduğunu dile getirerek,  “Çünkü ben aday değilim. Ben aday olduğumda partimin oybirliğiyle oldum ve tek rakibim Mehmet Ali Talat’tı ve halkın takdiriyle seçildim, 3 yıldır da bu görevi yerine getiriyorum” dedi.

 

“SÖYLENTİ OLMASIN DİYE 3 YILDA BAKANLAR KURULU’NA 5 KEZ KATILDIM”
İç politikadan kopmadığı, halkı etki altına almak istediği yönünde bilinçli yayınlar yapıldığını kaydeden Eroğlu, böyle söylentiler olmasın diye 3 yıldır sadece 5 kez Bakanlar Kurulu toplantısına katıldığını hatırlattı. Bunlardan üçünde müzakerelerle ilgili bilgi verdiğini; birinde LTB’yle ilgili konuların görüşüldüğünü bir de yılbaşı öncesi giderek partide beraberliği sağlamak düşüncesiyle tüm UBP’li milletvekillerini yemeğe davet ettiğini, Başbakan’a da davetini ilettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, UBP’nin kurultaya ilk kez gitmediğini, daha önceki kurultaylardan sonra kendisinin ayrım yapmadığını söyledi.

“Ben en son Tahsin beyi destekleyenlerden ikisini bakan, birini Meclis Başkanı yaptım” diyen Derviş Eroğlu, “UBP kurultaylarında kaç aday çıkarsa çıksın sonuçta delege UBP’ye oy verir. Neticede aday olanlar başka bir partili değil UBP’li olduğu için adaydır ve aday olanların birbirlerine öfkeyle, nefretle, kinle bakmasının hiçbir anlamı yoktur ve bu partiye zarar verir” diye konuştu.

Her iki adayın da UBP’li olduğunun unutulduğu gün kargaşanın başladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, kendisinin kimseyle kavgası olmadığını; yıllarca birçok desteklediği, çeşitli makamlara getirdiği bazı kişilerin gün gelip farklı tutumlara girdiğini ama onları hep kucaklamaya devam ettiğini belirtti. Eroğlu, “Parti başkanının küsme, darılma, benden olan-olmayan diye ayırma hakkı yoktur. O noktaya gelirseniz partinin temelleri sarsılır” dedi.

 

“TEK RAKİBİM TALAT’TI”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye’deki iktidar partisi  Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)  ile arasında sorun olduğu yönündeki sorulara karşılık, bir sorunu olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı’na aday olmaması için telkin geldiği ve dinlemediği için AK Parti’nin kendisini istemediği yönünde söylentiler dolaştığını; kendisinin UBP Parti Meclisi’nin oybirliğiyle aldığı kararla aday olduğunu ve seçildiğini kaydeden Eroğlu, “Benim bir tek rakibim vardı, Mehmet Ali Talat. Talat’ı içten, dıştan destekleyen olabilir ona bir şey diyeceğim yok ama ben politikamı Mehmet Ali Talat’a karşı bir stratejiyle koydum. Halkın takdiri benden yana oldu. Bunu değişik yerlerde aktaranlar ‘AKP Eroğlu’nu istemez’ diye yayıyor. Buna üzülmem çünkü ben bu tür tavrı ne Sayın Gül’den ne Sayın Erdoğan’dan, ne Dışişlerinden gördüm. Türkiye’ye karşı da bir suçum olmadı” ifadelerini kullandı.

 

“ANAVATAN SEVGİM”
Henüz UBP’de siyasete başlamadığı zamanlarda, spor kulübü başkanlığı dönemlerinde dahi Türkiye’ye bağlı gençler yetiştirmeye çalıştığını, UBP’de de Anavatan sevgisi aşıladığını; Türkiye’nin kendisine karşı bir tavrı olacağını sanmadığını ancak 2. Cumhurbaşkanı Talat dahil bazı çevrelerin bunu söylediğini, Türkiye’yi bu konulara karıştırmanın doğru olmadığını anlattı.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, “UBP Kurultayı’nda ve şimdi de bir hafta kala Türkiye yetkilileri buradaydı, bu bir müdahale mi? İrsen beye neden açık bir destek veriliyor olabilir?” şeklindeki sorulara karşılık, kendisinin bıraktığı UBP’nin Türkiye’ye bağlı ve oradaki iktidar kim olursa olsun işbirliğini savunan bir parti olduğunu, UBP’de Türkiye’ye karşı tek bir milletvekili olduğunu da sanmadığını söyledi.

 

“YORUMU GAZETECİLERE BIRAKIYORUM”
“Müdahale mi değil mi sizin gazeteci olarak değerlendirmeniz lazım” diyen Eroğlu, altyapı yatırımları ve temel atma törenlerinin her zaman yapılabilecek şeyler olduğunu, yorumunu gazetecilere bıraktığını ifade etti.

“Başbakan Küçük’ün, Türkiye’den gelen iki bakanın Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etmediğini, demek ki sıkıntı olduğunu” söylediğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bundan sakat bir düşünce olabilir mi?” diye sordu ve halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı olduğunu, Türkiye ile  ilişkilerinin bilindiğini, ülkenin başbakanının bu açıklamasını üzücü bulduğunu söyledi.

 

“BENİ ZİYARET ETMEDİLER DİYE İFTİHAR EDEN BİR BAŞBAKAN...”
Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile Denizcilik, Ulaştırma, Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım’ın geçtiğimiz Pazartesi günkü Kuzeyi Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ziyaretleri sırasında kendisini de ziyaret edebileceğini, talep etseler hemen randevu verebileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Böyle bir talepte bulunmadıkları ve ziyaret etmedikleri için iftihar eden bir başbakanla karşı karşıyayız. Bunun yorumunu size bırakıyorum” dedi.

 

“CUMHURBAŞKANLIĞINA ADAY OLABİLİR AMA ÖNCE...”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük’ün gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacağıyla ilgili yorumlar konusunda, Küçük’ün UBP yetkili organları karar verirse partinin adayı olarak veya vermese kendi kararıyla aday olabileceğini ama önce yapması gerekenin “neredeyse bir yıldır duran hükümet faaliyetlerini canlandırması, ekonomik sorunların aşılmasına gayret göstermesi ve parti ile ülkeyi çok daha iyi noktalara taşıyacak kararları alması, yeniden yapılanma için çalışmalar yapması gerektiğini” söyledi.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2015’te yapılacağını hatırlatan Eroğlu, daha ortada hiçbir aday bulunmadığını ama İrsen Küçük’ün aday olacağını söylediğini belirterek, “Kendisi aday olursa kucaklarız ama şimdi önünde çok büyük imtihan var: Ekonomi güllük gülistanlık değil. Bu hale (güllük gülistanlık) getirmek, halkın takdirini kazanmak ve günü gelince Cumhurbaşkanı adayı olursa kazanmak...” diye konuştu.

 

“İRSEN BEYİN ÖNÜNDEKİ PİLAV...”
Demokrasisiyle övünen bir devlet olduklarını ama şimdi demokrasinin çarklarının dönmediği şeklinde birçok yazılar yazıldığını, konuşmalar yapıldığını ve yapılması gerekenlerin de peş peşe sıralandığını kaydeden Eroğlu, “Demek ki iyileştirici şeyler yapılmalı. Cumhurbaşkanlığı  seçimi 2 yıl sonradır. Belki 3-5-10 aday olacak. İrsen bey partisi karar verse de vermese de aday olabilir. Ama İrsen beyin önünde bir pilav var, bu pilavı yemesi lazım”  dedi.

Bir başka soruya karşılık, UBP’de Eroğlu hegemonyası diye bir şey olmadığını, kendisinin de böyle bir düşünce taşımadığını, UBP’lilerin kendisini sevdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, hükümete baskı yaptığı gibi bir düşünce olmasın diye Bakanlar Kurulu’na bile sadece beş kez gittiğini yineledi.

Eroğlu, Başbakan Küçük, parti başkanı seçildiğinde teşekküre geldiği gün kendisine “Benim ne yaşım, ne makamım geri dönmeye müsait değil, başka adayım da yok, benden faydalanın. Bu kadroyla Başbakanlık yapman mümkün değil, kadronu güçlendir” dediğini hatırlatarak, Hükümet’in kararlarını alırken iyi tartışması ve kararlı durması, geri adım atarak sendikaların oyuncağı olmaması gerektiğini söyledi.

 

“KARARI İYİ PLANLAYACAKSIN”
“En kötü şey kararsızlıktır” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, özetle “Kararını aldın mı duracaksın. Yanlış yola gidiyorsan durur düşünürsün ama kararı iyice planlayacaksın. Birçok karar ayak üstü alındı sonra değiştirilmeye çalışıldı, kendi tabanı bile karşı çıktı. Bir parti tabanıyla büyür. Alacağı oy oranı önemlidir. Yüzde 44’le bir partiyi teslim aldı. Oyları çok aşağıya düşerse tahminim taban hesap sorar. ‘6 transfer yaptım Büyük UBP’yi gerçekleştirdim’ diyorsa 2015’te alacağı oy önemlidir. Parti tabandaki oy oranıyla büyür” diye konuştu.

1995’te Cumhurbaşkanlığı’na adaylığının, rahmetli Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın bağımsız adaylıkları sonrasında partinin “kendi adayımızı göstermeliyiz” şeklindeki kararıyla olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugünkü durumun 1990’lardakinden dağlar kadar farklı olduğunu söyledi.

 

“KUYUMU KAZANLARI DAHİ KUCAKLADIM”
Eroğlu, görüşünü söylemekten korkan, saklayan biri olmadığını ifade ederek, “Ben partinin bölünmesini isteyen biri değilim. Bölünmemesi için her zaman kendinden veren bir genel başkan pozisyonunda oldum. Dün siyasette olup bugün kopanlara bakarsanız birçok kişiyi elinden tutan ben oldum ama daha sonra bana karşı tavırlar içine girenler oldu, bu onların takdiri. Benim genel başkan olduğum sürece kimseye küsmeme, kucaklama kararı aldım. Kuyumu kazanları dahi kucakladım. Canlı örnekler var, hala TV ekranlarında konuşanlar var. Kurultay’da hangi adayı önerirsiniz dediklerinde cevabım vardır. Bu cevabı vermekten hiç çekinmem” dedi.

Yeniden yapılanma derken başkanlık sistemini düşünmediğini; başbakanlığı döneminde de Anayasa değişikliği için çalışmalar yaptırdığını, şimdi de hem Anayasa, hem Siyasi Partiler, Seçim ve Halkoylaması Yasaları hem de Meclis İçtüzüğü değişikliklerine ihtiyaç olduğunu, birçok yasanın günün ihtiyaçlarına göre yenilenmesi gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Meclis’in son dönemde yasa da yapamadığını, Meclis Başkanı’nın feryadını dinlediğini, Meclis’i öncelikle çalıştırması gerekenin iktidarlar olduğunu söyledi.

Derviş Eroğlu, ekonomik programlarla halkın refah artışının sağlanmasının önem taşıdığını ancak vatandaşların sıkıntı yaşadığını; kalkınan bir ülke olunduğunu ancak refahın eşit paylaşılması gerektiğini, bunun olup olmadığını da gazetecilerin gördüğünü, sendikaların da söylediğini belirtti.

“Ben Başbakanken sendikalar maaş artışı istediğinde önlerine bütçeyi koyardım. Gerçekçi olmalı” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 2013 ekonomik programının henüz uygulanmadığını, her 4 emekliye karşı 1 istihdam denildiğini belirterek, programın uygulanması dileğinde bulundu.

Kendi başbakanlığı döneminde de ekonomik programlar olduğunu, hiçbir zaman program aleyhine olmadığını, birçok plan ve protokol imzaladığını kaydeden Eroğlu, bazılarını uygulamaya fırsat bulmadan Cumhurbaşkanı seçildiğini belirterek, şimdiki programın başarıyla uygulanmasını ve halkın talep ettiği gelişmelerin sağlanmasını diledi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ekonomik programların uzman heyetlerle çalışılarak hazırlanması gerektiğini, politik düşüncelerle değil, inanarak uygulamak gerektiğini de vurguladı.

 

“GÖRÜŞLERİMİ TÜRKİYE DE BİLİYOR”
Bir soru üzerine Eroğlu, tüm bu konuları Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça ile görüştüğünü kaydederek “Elçiyle 2 defa görüştüm. Görüşlerimi biliyorlar” dedi.

UBP Kurultayı’yla ilgili tahmininin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı, şu anda sonucu söylemenin mümkün olmadığını belirterek, kazasız belasız bir kurultay yaşanmasını ve kazanacak kişinin hayırlı olmasını diledi.

1981 seçimlerinde kendisinin Türkiye’den bir müdahale görmediğini, hatırlamadığını belirten Eroğlu, “Sandıklar değişti diyorlar ben görmedim, farkında değilim ya da diyeceksiniz” dedi.

 

“SİZDEN FARKLI BİRŞEY GÖRMÜYORUM Kİ”
Eroğlu, bugünlerde yaşananlar konusunda ise “Siz gazeteciler gördüğünüzü, bildiğinizi yazacak kişilersiniz. Bana göre yorumlarsam, elbette sizin gördüğünüzü ben de görüyorum, sizden farklı bir şey görmüyorum ki...” ifadelerini kullandı.

 

“KEŞKELERLE BİR YERE VARILAMAZ”
“Bir önceki UBP kurultayında İrsen Küçük’ü desteklemeniz hata mıydı?” sorusuna karşılık,  keşkelerle bir yere varılamayacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “O günkü koşullarda öyle düşünülmüş, tecrübeli bir kişi diyerekten bir karar verilmiştir ama o günden bugüne ortaya koyduğu icraat önemlidir. Bu kurultaya giderken mevcut Başbakan’ın icraatları ve başarıları delege tarafından görülür değerlendirilir. Partisini seven delegenin partinin geleceği için özgür iradesiyle kararını vermesi lazım” diye konuştu.

Bir başka soru üzerine Cumhurbaşkanı Eroğlu, ülkede olağanüstü hal ilan edilmesinin çok önemli durumlarda verilecek bir karar olduğuna işaret ederek, Lefkoşa’nın çöp yığınları arasında uzun süre yaşaması nedeniyle olağanüstü hal ilan edilmesinden söz edenler olduğunu ancak bu yetkisini kullanma noktasına gelinmediğini düşündüğünü, gelinse yapılacağını söyledi.

 

“TÜRK-MÜSLÜMAN”
Eroğlu, Türkiye’de anayasadan Türk sözcüğünün kaldırılması tartışmalarıyla ilgili soruya karşılık, KKTC adında Türk sözcüğü bulunduğunu ve değiştirilmesinin gündemde olmadığını, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Annan Planı’nda “Kıbrıs Türk Devleti” adının yer aldığını, Kıbrıs Türk halkının 1571’den beri adını koruduğunu, değiştirilmesini yanlış bulduğunu, hem Türklüklerini hem Müslümanlıklarını koruduklarını anlattı.

“Bazılarına göre yeterince Müslüman değilmişiz ama o başka konu. Eskiden pasaportlarımızda mezhebimiz de yazardı” diyen Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, asırlardır korudukları Türklüklerinden kimsenin şüphe etmemesini istedi.

Ercan Havalimanı’nın özelleştirilmesiyle ilgili soruya karşılık Eroğlu, taahhüt edilen sürede yeni inşaatların bitmesini ve bunun inşaat sektöründe yeniden hareketlenmeyi sağlamasını, böylece birçok sektörün iş yapmasını sağlamasını diledi.

 

“GÖNLÜMDEN GEÇEN GS”
Galatasaray taraftarlığıyla bilinen Cumhurbaşkanı Eroğlu’na sorulan sorulardan biri de bu akşam oynanacak Galatasaray-Schalke maçının sonucu oldu.  Eroğlu, soruyu “Galatasaray galip gelecek. Gönlümden geçen o ama sonuç sahada belli olur” diyerek yanıtladı.