Barolar Birliği, törenin bir imam eşliğinde dua ile gerçekleştirilmesini, anayasal olarak tarafsız olması gereken yargının inançlar karşısındaki eşit duruşunu zedeleyici bir uygulama olarak değerlendirdi. Açıklamada, dini ritüellere yer verilmesinin hem devlet gelenekleriyle bağdaşmadığı hem de anayasal ilkelerle çeliştiği belirtildi.

Törenin ev sahipleri arasında Türkiye Cumhuriyeti'nin ilgili kurumlarının yer alması ve Yüksek Mahkeme'nin yürütme organlarıyla birlikte törende aynı protokolde bulunması da sert şekilde eleştirildi. Barolar Birliği, bu durumun yargının görünür bağımsızlığına zarar verdiğini ve kuvvetler ayrılığı ilkesine açıkça aykırı bir izlenim doğurduğunu ifade etti.

Açıklamada ayrıca, Yüksek Mahkeme'nin törenin bu biçimde gerçekleşmesinden sorumlu tutulamayacağı, asıl sorumluluğun ev sahipliğini üstlenen Ulaştırma Bakanlığı ve dolayısıyla hükümete ait olduğu kaydedildi.

Barolar Birliği, yüksek yargı organının anayasal sorumluluk bilinciyle hareket ederek benzeri durumların tekrar yaşanmaması için gereken hassasiyeti göstermesi çağrısında bulundu.

Tufan Erhürman'dan Ersin Tatar'a: Dilediği zaman televizyonda karşılıklı konuşabiliriz Tufan Erhürman'dan Ersin Tatar'a: Dilediği zaman televizyonda karşılıklı konuşabiliriz

Haberin sonunda ise şu vurguyla mesaj verildi: "Hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve laiklik ilkeleri, bu ülkede birlikte yaşamanın teminatıdır ve ne pahasına olursa olsun korunmalıdır."