ÖZEL HABER


 

- Eşsiz tarihi dokusuyla görenleri hayran bırakan Gazimağusa Namık Kemal Meydanı’nı, bazı duyarsız işletmeciler adeta ambar gibi kullanılarak tam bir çevre kirliliği oluşturuyor!..

 

Masa, sandalye, şemsiye, geceleyin yakmak için kullanılan meşale, aydınlatma lambaları, hatta buzdolabı ve bu gibi eşyaların meydanda bırakılmasına tepki gösteren turistler, ilgili kişilerin bu konuda acil önlem almasını istiyor.


Eşsiz tarihi dokusuyla görenleri hayran bırakan Gazimağusa kaleiçi, bazı işletme sahiplerinin adeta ambarı haline geldi. D&B Cafe Restauran dışında Pazar günleri kale içerisinde kapalı olan birçok işletme sahibi, dükkânlarına ait eşyaları dışarıda bırakarak hem görsel kirlilik hem de çevre kirliliği yaratıyor. Turistlerin en fazla ilgi gösterdiği St. Nicolas Katedrali’nin de yer aldığı Mağusa Namık Kemal Meydanı’nda yer alan bu çirkin görüntüler kale içine gelen turistleri şehre hiç de yakışmayacak görüntüler içerisinde ağırlıyor.


“Rezil oluyoruz”

Mağusa’nın tarihi bir kent olarak pazarlanması ve bölgeye turist akışını artırması hedeflenirken Namık Kemal Meydanı’nda yer alan bu çirkin görüntüler, “Böyle rezalet olmaz” dedirtiyor. Yerli halkın yanı sıra turistler de buna büyük tepki gösteriyor.
Venedik surlarıyla çevrili tarih kokan Gazimağusa’yı görmeye gelen turistler, kirlilikten ötürü rahatsızlık duyuyor. Almanya, Fransa, İtalya, Güney Kıbrıs ve daha birçok ülkeden gelen ziyaretçilerini ağırlayan Gazimağusa, eski güzelliğini eski canlılığını aratıyor.
Masa, sandalye, şemsiye, geceleyin yakmak için kullanılan meşale, aydınlatma lambaları, hatta buzdolabı ve bu gibi eşyaların meydanda bırakılmasına tepki gösteren turistler, ilgili kişilerin bu konuda acil önlem almasını istiyor.


Fotoğraf çekmek imkansız

Turizm kenti olan Gazimağusa’ya hemen hemen her gün yüzlerce turist geliyor. Büyük hayranlıkla gezilen Gazimağusa’nın tarihi sokakları, turistleri adeta büyülüyor. Ancak, eşsiz güzelliklerin yanında kale içinde şehrin en önemli yeri olan Namık Kemal Meydanı’nda yaratılan çevre kirliliği, güzelliklere gölge düşürüyor. Turizmcilerin turistlere, tarihi yapısıyla pazarladığı Gazimağusa kale içinde, turistlerin görmek için akın ettiği Saint Nicolas Katedrali’nin de yer aldığı meydanda, şemsiye, masa ve sandalyeden yürünmüyor.
Tarihi yapıları fotoğraflamak isteyenler önemli bir engelle karşılaşıyorlar.
Her karede mantar gibi biten şemsiyeler, kırık dökük masalar, buzdolabı gibi eşyalar güzellikleri fotoğraflamak isteyenlere engel oluyor.


Şehitlik üzerinde cafe!

Vakıflar İdaresi’ne ait olan ve 1453’ten sonra Osmanlılar tarafından Medrese olarak kullanılan Mağusa Medresesi’nde, şimdilerde, Ginkgo Cafe&Restoran, ziyaretçilerini ağırlıyor. Ginkgo Cafe&Restoran, kale içerisine çevre ve görsel kirlilik yapan restoranlardan yalnızca bir tanesi… Pazar günü kapalı olan restoranın, tüm malzemeleri meydanın avlusunda… Meydan adeta bu restoranın deposu gibi kullanılıyor... Bir zamanlar şehitlik olan alan bugün yeşillendirildi ancak geceleyin üzerine kurulan masa ve üzerine atılan yastıklar nedeniyle bu yeşil alan da çirkin görüntüler oluşturuyor… Altında Mehmet Emin ve Zühtü Efendi’nin mezarı olan yeşil alan içerisinde, biri büyük iki türbe, Namık Kemal Büstü ve 600’lü yıllarda Salamis Antik Harabeleri’nden getirtilen sütunlar var. İşletme sahibine ait eşyalar, Namık Kemal Büstü’ne, türbelere ve sütunlara zarar veriyor. Namık Kemal Büstü’nün, sert cisimlerin çarpması sonucu, üzerindeki sıvalar döküldü. Türbeler, üzerine dayatılan şemsiye ve diğer malzemeler sonucu çizildi, hasar gördü. Eşyaların birçoğu dışarıda… Buzdolabı, meydanın ortasında duruyor, kaldırmak için zahmet edilmiyor. Kırık dökük eşyalar da cabası… Bazı malzemelerin korunması için de, üzerleri sera naylonuyla örtülüyor. Tüm bu malzemeler, tarihi güzellikleri geri planda bırakıyor. Medresenin duvarına çakılan çivi de, çöplerin atıldığı naylon poşeti asmak için kullanılıyor.