CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, CTP’nin neden ad hoc komiteden çekildiğini gerekçeleriyle anlattı.

Tufan Erhürman yazılı açıklamasında “Hazırlanan yasa önerisinde tasarruf yok. Gelirlerden aktarılan dikkate değmeyecek kadar az! Bağış yerine zorunluluk var. Lüks tüketimden vergi yok. Peki yönetim? Kaynağı yönetecek birimde kimlerin yer alacağını Bakanlar Kurulu belirleyecek. Gider kalemlerinde gider öngörüsü yok!” ifadelerini kullandı.

Açıklama şöyle:

“Hükumet” CTP’nin ad hoc komiteden çekilmesine anlam verememiş! Gerek bizim, gerek sendikalar ve ekonomik örgütlerin söylediği net. Türkiye’deki depremin yaralarının sarılmasına yönelik katkılar ve ülkemizde deprem riski karşısında yapılması gereken hazırlıklar için yaratılacak kaynak şu unsurlardan oluşmalı:

1. Maliye’nin tasarrufları.

2. Bu olağan dışı durum karşısında bütçede öngörülen gelirlerden bu konu için ayrılacak kaynağa aktarılacak miktarlar.

3. Yapılacak bağışlar.

4. Lüks tüketim için konulacak ek vergiler.

Peki bu kaynak nasıl yönetilmeli? “Hükumet”e duyulan güvensizlik karşısında bununla ilgili olarak da iki unsur öne çıkıyor:

1. Kaynağı “hükumet” yalnız başına yönetmemeli. Muhalefet, ekonomik örgütler ve sendikalar da yönetimde söz sahibi olmalı.

2. Kaynağın kullanımının denetlenebilir olması için, yasada gider kalemleri de açık biçimde belirlenmeli.

Ad hoca komitede bunlar hem bizler, hem de ekonomik örgütler ve sendikalar tarafından dile getirilmiş olmasına karşın ne oldu?

Hazırlanan yasa önerisinde tasarruf yok. Gelirlerden aktarılan dikkate değmeyecek kadar az! Bağış yerine zorunluluk var. Lüks tüketimden vergi yok.

Peki yönetim? Kaynağı yönetecek birimde kimlerin yer alacağını Bakanlar Kurulu belirleyecek. Gider kalemlerinde gider öngörüsü yok!

Sonuç: “Hükumet” tasarruf etmeden, kendi gelirlerinden hemen hemen hiç vazgeçmeden, özel ve kamu çalışanlarından, işletmelerden ve belediyelerden yapacağı kesintiler/alacağı ek vergilerle bir kaynak oluşturup, bu kaynaklarla yapacaklarını kendi başarısıymış gibi lanse etme planı yapıyor.

Bu hamle, bu halkın dayanışma konusundaki duyarlılığının en üst noktada olduğu bu dönemde bu yöndeki motivasyonu kırmaktan, zaten daralma eğilimi gösteren ekonomiyi daha da daraltmaktan, zaten azmış durumdaki kayıt dışılığı daha da azdırmaktan, zaten düşmüş olan alım gücünü daha da düşürmekten başka işe yaramaz.

Dolayısıyla bizim, bu kadar yanlış bir işin parçası olmamızı kimse bekleyemez. Belki böyle anlatınca daha iyi anlaşılır!..