CTP milletvekili Erkut Şahali, Meclis konuşmasında, “TC-KKTC Protokolü”ne yönelik eleştiriler karşısında suçlamalara yanıt verdi.

Son dönemdeki üç ayrı hükümet programda yer almayan maddelerin, protokole yansıdığını belirtti, “Bu hükümetin meşruiyetinden ya da halkın özgür iradesiyle seçildiğinden söz etmek mümkün mü” diye sordu.

Şahali, TC-KKTC protokolünde yer alan ama hükümet programına girmeyen unsurları tek tek sıraladı.

Şahali, “Eğer anlaşma maddeleri geçerliyse hükümet programı yalandır, eğer güven oyu verdikleri hükümet programı muteberse, bu anlaşma yalandır” diye konuştu.

“Bu riya (iki yüzlülük) sürdürülebilir değildir” diyen Şahali, UBP bu anlaşmaları imzaladıktan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin kanatları altına sığındığını, “direnç gösterdiler, yapamadık” dediklerini de anlattık.

“Kıbrıs Türk halkı hiçleşerek var olmadı” diyen Şahali, TC Başkan Yardımcısı Fuat Oktay’a hitaben şunlara söyledi:

“Sizin ecdadınız 1878’de bizi sattığında da biz o mücadeleci ruha sahiptik ki bugün halen buradayız. 1878’te Fuat Oktay’ın ecdadı Kıbrıs Türk halkını İngilizlere sattı. O günden sonra Türkiye’ye ‘biz burdayız’ diye bağırdık. Duydu mu, duymadı. O kadar bir duymadı ki, 1923’te Lozan anlaşması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerken Kıbrıs diye soran olmadı. Biz hâlâ burdaydık ve kendi kimliğimle, kültürümüzle, dilimizle, bu ülkenin sahibi olduğu bilinciyle yaşantımızı sürdürüyor, direniyorduk. Evlatlarını araplara satmak pahasına direnişini sürdürdü. Biz bunu yaparken 1953 yılında TC Dışişleri Bakanı Fuat Köpürülü, sorulması üzerine bizim Kıbrıs diye bir meselemiz yok dedi. Ama biz halen buradaydık sayın Fuat Oktay.”