Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Arasında E-Devlet Hizmetlerinin Gerçekleştirilmesine İlişkin İş Birliği Protokolünün Onaylanmasının Uygun Bulunmasına İlişkin (Onay) Yasa Tasarısı ele almaya devam etti.

Stenografların ek mesaiye kalmama eylemi nedeniyle oturumun kapatılması sonucu gündemindeki konuları bugün görüşmeye devam eden genel kurulda, HP milletvekili Jale Refik Rogers dünkü oturumda yarım kalan konuşmasını tamamlamak üzere söz aldı.

Rogers, ek mesailerin ödenmesiyle ilgili gereğinin yapılmasını beklediklerini söyledi. Veriye dayalı unsurların korunmasının önemine değinen Rogers, birçok ülkede vergi güvenliği konusunda zafiyet yaşandığını, vergi güvenliği olmayan ülkelere veri akışı da sağlanmadığını belirtti.

Rogers, “Dünyada hiçbir devlet tüm veri güvenliğini kendi mekanizması dışında bir şirkete devretmiyor. Verilen korumasında sorumlu kimdir? Kişilerin tapu, sağlık, vergi verileri çalınırsa kim yargılanacak? Hepimizin verileri özel bir şirkete devrediliyor… ” dedi.

Bu protokolün hukuka aykırı olduğunu belirten Rogers, KKTC’nin kurumlarının, Anayasa'nın, egemenliğin, yargının ve  demokrasinin hiçe sayıldığını savundu.

-Şahali

CTP milletvekili Erkut Şahali, “Ülkede yetkili otorite oluşursa bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinde sıkıntı yok. Türksat yetkili bir otoriteyle muhatap kılınmalı…. Yetkili bir kurum olmadan verilerin buraya yüklenmesi küçük bir mesele değil. Bu konu bir daha değerlendirilmeli” dedi.

Anlaşmanın Anayasa'ya da, kamusal vicdana da aykırı olduğunu belirten Şahali, “Kendi iradenize, halktan aldığınız yetkiye uygun davranın… ” diyerek hükümete seslendi.

-Derya

CTP milletvekili Doğuş Derya, anlaşmanın geçen yıl komiteye geldiğini ifade ederek, “O dönemde protokolün komiteden geçmesini engelledik. Meclisten onaylanmayan protokolün yürürlüğe girdiğini Türkiye Cumhuriyeti tarafından öğrendik” dedi.

Protokolün, Başbakan değil de müsteşarı tarafından imzalandığını da savunan Derya, “Niyetin ne olduğunu anlamak istiyorum. Evinizin tapusunu komşu görsün diye kapıya asar mısınız? Haciz yazınızı kapınıza asar mısınız? Tahlil sonuçlarınızı yedi mahalleye ilan eder misin?  Mutfağınıza, yatak odanıza, tuvaletinize kamera asar mısınız? Bu o demek… Başka ülkedeki şirkete devletin tüm verilerine erişme ve yönetme hakkı veriyorsunuz…" şeklinde konuştu.

İnsanların artık hapse konulmadığını, gözlendiği için “izleniyorum, bunu söylersem başıma neden gelir diye” düşündüğünü ifade eden Derya, “Taviz vererek imzaladığınız protokollerden ülkeye bir kuruş gelmezken, bu yoksullaşma içinde ne e-devleti, ne Türksat’ı…?” diye sordu.

Verilerin güvenliğinin korunması konusunda bir anlaşma olmadığını da ifade eden Derya, hükümete “Bu protokol bu haliyle yürürlüğe girerse bağımsızlıktan, egemenlikten, insan haklarından söz etmeyin” ifadeleriyle seslendi.