Halkın Partisi (HP) Genel Sekreteri, milletvekili, moleküler genetik uzmanı Jale Refik Rogers, Avrupa Birliği’nden (AB) gelecek koronavirüs (Covid-19) aşılarının alınması sürecinin yönetilmesinde gerek İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’ne gerekse Cumhurbaşkanlığına büyük görev düştüğünü söyledi. 

HP açıklamasına göre, bir televizyon programına katılarak, Covid-19 salgınıyla ilgili açıklamalarda bulunan Rogers, İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi aracılığıyla Avrupa Birliği nezdinde, Güney Kıbrıs’a gönderilecek aşılardan bir kısmının Kıbrıslı Türklere verilmesi için bazı görüşmeler yapıldığını belirterek şöyle konuştu:

“400 bin dozun Kıbrıslı Türklere verilmesi için görüşmeler devam ediyor. Bu çalışma kapsamında bizlerden bir aşı planı istendi. Bu plan hazırlandı, yetkililere sunuldu. Temel Sağlık Dairesi’nin bu aşı planı kapsamında, aşılanacak yaş grupları ve kronik hastalarımızın sayısı ve sırası ile ilgili bir planlama yapması gerekecektir. Avrupa Birliği’nden gelecek aşıların alınması için bu sürecin yönetilmesinde İki Toplumlu Sağlık Teknik Komitesi’ne ve Cumhurbaşkanlığı’na büyük görev düşüyor.”

AB’den gelecek aşıların yanı sıra Türkiye’den Çin menşeli Sinovac aşısının da gelmesinin planlandığını da kaydeden Rogers şöyle devam etti:

“Covid 19, dünyayı etkilemesi nedeniyle üzerine en çok aşı çalışması yapılan hastalık oldu. Aşı geliştirmek için farklı farklı yöntemler kullanıldı. Sinovac, geleneksel yöntemle yapılan, inaktif virüsün vücuda enjekte edildiği aşılardan biri. Aşı olunması gerektiğini düşünen biri kişi olarak bence,  Sinovac aşısıyla ilgili çekince şu anda aşının faz 3 çalışmalarının hala belli bir olgunluğa ulaşmış olmamasıdır. Faz 3 çalışmaları bir aşının yan etkilerine, etkinliğine ve güvenilirliğine bakıyor. Faz 3 çalışmalarını Türkiye, Endonezya ve Brezilya’nın yapacağını duyurdular. Brezilya bir çalışma yaptı ama yayın yapmadı ve ‘yüzde 50 etkilidir’ dedi. Türkiye ‘yüzde 91 etkilidir’ dedi ama onlar da bir yayın yapmadı. Çin’de acil kullanım için izin verildi. Önyargılı olmamızı gerektirecek bir durum yok, ama temkinli olmamız gereken ve bilimsel verileri takip etmemiz gereken bir durumdayız. Önümüzdeki günlerde Endonezya Sinovac aşısıyla yaygın aşılama çalışmalarına başlıyor, Türkiye aynı şekilde. Sağlık Bakanlığımız yapılan çalışmaları dikkatle incelemeli, adımlarını ona göre atmalıdır.”

“VİRÜSLERİN MUTASYONA UĞRAMASI BEKLENİLİR BİR DURUM”

Tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgınının, genetiğin öneminin son dönemde daha çok anlaşıldığı görüşünü dile getiren Rogers, virüslerin mutasyona uğramasının da beklenilir bir durum olduğunu belirterek, ekledi:

“Örneğin grip her sene mutasyona uğradığı için aşıyı her yıl tekrarlamamız lazım. Gelişen yeni varyanta göre aşı oluşturuluyor. İlk çıktığından beri Covid 19’da da birçok mutasyon oldu. Hatta mutasyonlarına bakarak genelde virüsün hangi ülkeden geldiğini de tanımlayabiliyorsunuz. Son ortaya çıkan mutasyonda, Covid 19 virüsünün sekansında bir anda 17 farklı mutasyon oldu. Bunun da yayılımı hızlandırdığı ama öldürücülük anlamında öncekinden farklı olmadığı düşünülüyor. Bazı yorumlarda da yayılımı hızlandıranın mutasyon değil de insanların rahat davranması mı diye soru işaretleri var. Yaklaşık bir senedir mücadele ediliyor ve insanlarda bir yorulma hali var. Bu da bazı ülkelerde kendini ikinci ve üçüncü dalga olarak gösteriyor.”

“UZMAN ENVANTERİ ÇIKARILMASI GEREKTİĞİNİ BAŞINDAN BERİ SÖYLÜYORUZ”

HP Genel Sekteri Rogers, Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin Nöroloji bölümünün pandemi merkezi olarak kullanılmasının diğer servislerde sıkışıklığa neden olduğunu ve bu sıkışıklığın giderilmesi için Acil Durum Hastanesi’nin hizmete vermeye başlamasının önemli olduğunu vurguladı.

Acil Durum Hastanesi’nin hizmete konulması konusunda bir uzman envanteri çıkarılması gerektiği görüşünü yineleyen Rogers şöyle konuştu:

“Bu taşınmayı yaparken sağlık çalışanı kaynağının kısıtlı olduğunu göz ardı etmememiz gerekiyor. Hemşire almak yeterli değildir. Bu hastalara bakacak olan göğüs hastalıkları ve enfeksiyon uzmanlarınızın olması gerekir. Bu konuda da parti olarak çok çağrı yaptık. Ülkemizde sağlık alanında uzmanlıkları olan kişilerin bir envanterini çıkararak sağlık kapasitemizin ne olduğunu sayılarla gösterebilmeliyiz. Kaç tane yoğun bakım hemşirenizin olduğu, kaç uzman hekimin hizmet verebileceği önemli. Planlama ve gerekli eğitimlerin yapılması gereken bir süreçten geçiyoruz. Yeni hastanenin elektrik altyapısıyla, kanalizasyonuyla, oksijen olup olmadığıyla ilgili duyumlar alıyoruz. Teknik altyapı olarak bir sıkıntı var mı sorusu da cevap alamadığımız sorulardan biri.”

“GENETİK LABORATUVARININ ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ ÖNEMLİ BİR YATIRIMDIR”

Rogers ayrıca, devletin genetik laboratuvarında koronavirüsün mutasyona uğrayıp uğramadığını ve gen dizilimini analiz edecek uzmanlar olmasına rağmen bu çalışmayı yapacak cihazın olmadığını belirterek, cihazın alınabilmesi için Avrupa Birliği’ne başvurulduğunu, bu testlerin uzmanlık ve altyapı gerektiğini aktardı.

Güney Kıbrıs ve İngiltere bağlantılı pozitif vakaların testlerinin Türkiye’ye gönderilerek analiz yaptırılacağını, böylece ülkedeki vakalarda mutasyonun olup olmadığının araştırılacağını belirten Rogers,  kurulduğundan beridir genetik laboratuvarının altyapısının geliştirilmesi gerektiğini sürekli dile getirdiğini hatırlattı.