Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, Kıbrıs‘ın kuzeyinde dezavantajlı hale gelen çocukların durumunu ortaya koyarak, resmi makamların bu konuda ne yazık ki sosyal bir politikası olmadığını vurguladı

Birlik adına yazılı açıklama yapan Dalkan, Birleşmiş Milletler‘in (BM) çocukların evrensel haklarını, farkındalıklarını artırmak ve refahını geliştirmek için 1954’de 20 Kasım’ı Dünya Çocuk Günü olarak ilan ettiğini hatırlatarak, ayrıca 20 Kasım 1989 tarihinde de BM Genel Kurulu’nun Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni kabul ettiğini belirtti.

Dalkan, “Bu sözleşme ile BM genel kurulu, tüm dünya çocuklarının evrensel ve vazgeçilemez haklarını koruyacağına dair bir söz vermiştir. Fakat bugün, dünyanın Ukrayna, Suriye, Yemen, Libya gibi savaş olan yerlerinde, sosyo-ekonomik açıdan geri kalmış Afrika ülkelerinde ve kültürel nedenlerden bazı Ortadoğu, Nijerya gibi radikal grupların hakim olduğu ülkelerde başta kız çocukları olmak üzere milyonlarca çocuğun hakları ihlal edilmekte, haklarından mahrum bırakılmaktadır” dedi.

“Toplumumuzda eşitlik bozuldu, dezavantajlı gruplar daha da zorluklar içinde kaldı”

Dalkan açıklamasına şöyle devam etti;

“Çocuk hakları sözleşmesi gereği, her çocuğun onurlu ve güvenli bir yaşam, eşit bir muamele görebilme ve fırsat eşitliğine sahip olma hakkı vardır. Yeterli beslenme, temiz sağlıklı suya ulaşım hakkı; şiddet, istismar ve kötü muamele görmeme hakkı vardır.

Özellikle son ekonomik krizlerle ülkemizde eğitim, sağlık, barınma ve beslenme konusunda toplumumuz içinde eşitlik bozulmuş, dezavantajlı gruplar daha da zorluklar içinde kalmıştır.

“Resmî makamların herhangi bir sosyal programı yoktur”

Kamu okullarında görülen kötü hijyen koşulları bu okullara giden çocukları dezavantajlı konuma düşürmüştür. Sürekli artan temel ihtiyaç, süt, et vb gibi hayati gıda fiyatları bazı kesimler için bunlara erişimi imkânsız kılmaktadır.

Resmî makamların bu grupların desteklenmesi ile ilgili ne üzücüdür ki, herhangi bir sosyal programı yoktur. Okullarda bu çocuklara yönelik beslenme destek programları düzenlenmeli, büyüme gelişmeleri daha yakından izlenmeli, sorunlu çocuklara erken müdahale programları planlanmalıdır.

“Haksız durumun düzeltilmesi için herhangi birşey yapılmadığı apaçık ortadadır”

Biz en azından Kıbrıs’ın kuzeyinde, başta dezavantajlı gruplar olmak üzere, tüm çocuklarımızın haklarını savunmalıyız.

Her çocuğumuza eşit, adil ve mutlu bir bugün ve gelecek sunmalıyız. Her çocuk sevgiyi, mutluluğu, huzuru, fırsat eşitliğini, barışı, kaliteli eğitimi, etkin ve yeterli sağlık hizmetini hak etmektedir.

Çocukların haklarını savunmak, kabul etmek değil, bu hakları sağlamak ve bu hakların devamlılığını korumak önemlidir. Ülkemizde de bu haklar kabul edilmiş olsa da, bu haklardan yoksun yaşayan birçok çocuğun olduğu ve bu haksız durumun düzeltilmesi için herhangi birşey yapılmadığı apaçık ortadadır”