Doğa Noyan: “Gerçekleştireceğim bir çok hedefim var”

İş yaşamında henüz yolun başında olan 22 yaşındaki Doğa Noyan, girişimci bir ailenin evladı olarak gerçekleştirmek istediği bir çok hedefi olduğunu belirtti.

İnşaat sektörünün önede gelen isimlerinden olan ve yarım asır kadar önce Gökhan Noyan’ın kurup oğlu Ahmet Noyan ve eşi Zarif Noyan’ın geliştirdiği Noyanlar Şirketler Grubu, şimdilerde üçüncü neslin dahil olmasıyla daha enerjik ve daha büyük hedeflerle yola devam ediyor.

Noyanlar Şirketler Grubu’nun yeni nesil yöneticilerinden Doğa Noyan, eğitim ve spor alanında gösterdiği başarılarıyla dikkat çekerken, yolun başında olsa da kararlılık ve hedefleri sayesinde iş yaşamında adından söz ettirecek isimlerden.

Doğa Noyan, küçük yaştan itibaren kendini nasıl geliştirdiğini, çok çalışmanın yanı sıra hobilerin önemini, rol modellerini ve hayata geçirmek istediği planlarını North Cyprus UK Gazetesi’ne anlattı.

N.C. UK: İskele ve çevresine değer katan Noyanlar Şirketler Grubu’nda üçüncü nesil olarak yer alıyorsunuz. Okurlarımızın sizi daha yakından tanıyabilmesi amacıyla Doğa Noyanı anlatır mısınız?

D.N.: 31 Ocak 2000’de Gazimağusa’da doğdum. Eğitimime Doğu Akdeniz İlkokulu’nda başladım ve sonrasında Doğu Akdeniz Doğa Koleji’nde ortaokul ve lise eğitimimi tamamladım. Lisans hayatımı ise Doğu Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve İşletmecilik bölümüyle tamamladım. Mezuniyetimi gerçekleştirdikten sonra yüksek lisans hazırlıklarına başlayıp eğitimime devam edeceğim. Alanımda kendimi geliştirmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi geleceğime iyi bir yatırım olarak görüyorum. Eğitimime devam ederken aynı zamanda şirketimize de katkı sağlamaya devam edeceğim. Küçük yaştan beri her zaman şirketimizin bir parçası olmak hayallerim arasındaydı. Şirket büyüdükçe ben de büyüdüğümü fark ettim. Şirketimizin geleceğine ve daha da güçlenmesine her zaman destek olacağım. Bu süreçte diğer iki erkek kardeşim İbrahim ve Gökhanın bana katılmasıyla birlikte çok daha emin adımlar doğrultusunda ilerleyebileceğiz. Yarım asırlık bir şirketin 3. kuşak ferdi olarak şirketimizi ileriye taşımak her zaman ilk hedefimiz olacaktır.

N.C. UK: Sizin şirketle olan hikayeniz nasıl başladı?

D.N.: Bu hikaye, benim merakımla başlıyor. Ofisimiz henüz Mağusa’daydı, ben okuldan gelince anne ve babamı ziyarete giderdim. Neler yapıyorlar diye merak ederdim. Onlar bu yoğun temponun içerisindeyken ben de aslında etrafı analiz etmeye başlamıştım. Projelerimizin artışıyla birlikte anne ve babamın neden o kadar özen gösterdiğini daha iyi anlayabiliyordum. Çalışma hayatına 17 yaşında başladım. Şirketimizdeki her bölümden azar azar bilgiler edinerek bugünlere geldim. Yaz tatilindeyken şirkete katkı vermeye başlayarak hem boş zamanımı değerlendiriyordum hem de kendimi geliştiriyordum. Bugün, şirketimizde satış direktörü asistanı olarak görev alırken aynı zamanda dijital pazarlama/sosyal medya bölümünde de sorumluluk alıyor, satışlara destek veriyorum. Hala, şirketimizdeki çoğu bölüme destek sağlayabilmek adına kendimi devamlı geliştirmeyi önemsiyorum.

N.C. UK: Siz yetişirken şirketinizin kurucusu olan büyükbabanız, şirketi daha ileriye taşıyan anne ve babanızı kendinize rol model olarak aldınız mı? Girişimci bir ailenin evladı olmak nasıl bir duygu?

D.N.: Büyükbabam, babam ve annemi kendime her zaman örnek aldığımı belirterek başlamak istiyorum. Bugün karşınızda başarılı bir şirket varsa, bu onların başarısı. Onların da küçük yaştan iş hayatına atılıp birçok zorlu süreci geride bırakarak bugünlere gelebilmeleri, beni çok gururlandırıyor. Aynı zamanda işime karşı olan isteğimi ve tutkumu daha da arttırıyor. Büyükbabam, küçük yaşta büyük bir rahatsızlık yaşamış olmasına rağmen her zaman başarılı bir şekilde bizlere örnek olmuştur ve hiçbir zaman pes etmemiştir. Gerek spor, gerek sanat ve mesleki açıdan elde ettiği her başarısında yalnızca bana değil, birçok gence ilham veren birisi olmuştur. Girişimci bir ailenin evladı olmak çok özel ve güzel bir duygu. Bu, beni gururlandırdığı kadar, onlar gibi başarılı olmak için de teşvik eden bir unsur. Onların da benimle gurur duyması aslında en büyük başarı ölçütlerinden biri benim için.

N.C. UK: Noyanlar Şirketler Grubu yönetimine sizin gibi yeni bir jenerasyonun katılması şirkete de bazı yenilikler ve farklılıklar katacağınızın habercisi mi?

D.N.: Kesinlikle EVET. Henüz yolun başındayım ve gerçekleştirmek istediğim bir çok hedefim var. Ne kadar çok bilgi edinirsek o kadar başarılı oluruz. Bu nedenle hayat boyu öğrenmeye ve daima gelişmeye inanıyorum. Doğru zaman ve doğru adımlar çok önemlidir. Bunun için de kısa ve uzun vadeli bir plana ihtiyaç vardır. Her zaman için hayatımda küçük resim yerine büyük resme odaklanmak benim en büyük tercihim olmuştur. Sabırla ve kararlılıkla çalışarak her şeyin başarılacağına inanıyorum.

N.C. UK: Yeni biten bir eğitim sürecinden çıktınız, okul hayatınız nasıl geçti ve kendinizi geliştirmek için neler yaptınız?

D.N.: Okul hayatımın ilk yılları çok güzel geçti. Tam alıştım artık üniversiteliyim derken bir anda kendimi evde kapalı bir şekilde Covid 19’un getirdiği durumla karşı karşıya buldum. Motivasyonumu kaybetmemek için elimden geleni yapmaya özen gösterdim. Fakat git gide vakaların artmasıyla birlikte ve online sistemde hiçbir değişiklik oluşmamasına dayanamayıp aileme, “Ben artık işe başlıyorum ve kendimi tamamıyla işime adamak istiyorum” dedim. Bu süreçte hem online derslere girdim hem de okuduklarımı pratiğe dökmeye başladım. Şirketimize başlayalı bir yılı tamamlamış bulunmaktayım ve ‘iyi ki üniversite zamanımı değerlendirmişim’ diyorum. Bana bir yıl içerisinde inanılmaz deneyimler kazandırdı ve henüz yolun başında olmak beni her geçen gün daha da heyecanlandırıyor.

N.C. UK: İşler haricinde nelerle uğraşıyorsunuz? Aktif bisiklet sürdüğünüzü ve koştuğunuzu biliyoruz. Bu uğraşlar size motive ediyor mu? Hobilerinizden bahseder misiniz?

D.N.: Öncelikle beni şu an birçok motive edici unsur olsa da ilk üç içerisinde bu uğraşlarım olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yaptığım her işte başarıyı yakalamayı çok seviyorum. Sporda hedeflerim doğrultusunda yavaş yavaş ilerlemek beni çok heyecanlandırıyor. Beni spora teşvik eden anneme ve sporu bana her geçen gün sevdiren hocalarıma da içtenlikle teşekkür ediyorum. Aktif olarak bisiklet sürüyorum ve yaklaşık 5 aydır koşu ile beraber yüzüyorum. Bu üç dalın birleşimine triatlon deniyor. Benim şu anki hedefim, triatlon yarışını en iyi dereceyle tamamlayabilmektir. Zor hedefler belirlemeyi seviyorum. Küçüklüğümden itibaren farklı spor deneyimlerim olmuştur. Voleybolla başlayıp, binicilik sporuyla devam ettim. Sonrasında anne ve babamın ısrarıyla bisiklete başlayarak ‘aşık oldum’ diyebiliriz. Spor tutkusuna ek olarak, piyano çalmak ve resim çizmek de başlıca hobilerim arasındadır.

N.C. UK: Size baktığımız zaman çok pozitif bir kişiliğiniz olduğunu ve yüksek bir enerjiye sahip olduğunuzu görüyoruz. Bunu neye borçlusunuz?

D.N.: Arkadaşlarım ve ailemin de gözlemleri hep bu yönde olmuştur. Bu özelliğimi daima çevresine enerji veren, yardımsever, pozitif, empati duygusunu sonuna kadar kuran ve önemseyen, en düşük modumda bile beni canlandıran anneme borçluyum diyebiliriz. İyi ki var ve iyi ki her zaman yanımda.

N.C. UK: Son olarak sizin gibi genç yaşta büyük şirketlerin yönetiminde bulunan diğer girişimciler için ne söylemek istersiniz? Onlar için önerileriniz var mıdır?

D.N.: Hangi yaşta olursak olalım, ne seviyede tecrübeye sahip olursak olalım, başarının anahtarı çok çalışarak elimize geçiyor. Sadece çok istemek yetmiyor. Ancak tüm hayatımız çalışarak geçemez. Bu yüzden kendimize ait hobilerimiz ve zamanımız olmasını çok önemsiyorum. Son olarak genç yaşta iş dünyasına girenleri; hayatlarına bu şekilde tecrübe, renk, geniş bakış açısı, disiplin ve daha sayabileceğim birçok şey kattıkları için tebrik ediyor ve her zaman başarılı olmalarını diliyorum.