Biyologlar Derneği Başkanı Gizem Mulla, 22 Mayıs Biyoçeşitlilik Günü’nün bir kutlama günü değil, canlı çeşitliliğine dikkat çekme ve bilinç yaratma günü olduğunu vurgulayarak, “Çevrenin korunmaya ihtiyacının olmadığı bir dünyada yaşamak istiyoruz” dedi.
Mulla, 22 Mayıs Biyoçeşitlilik Günü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.
Mulla, biyoçeşitlilik ile ilgili sorunlara dikkat çekmek, halkı bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin kabul edildiği gün olan 22 Mayıs’ın, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Günü” olarak ilan edildiğini belirtti.
Biyoçeşitlilik gününün sadece var olan çeşitliliği tanımak değil, aynı zamanda çok değerli olan biyoçeşitliliğin nasıl korunacağını öğrenmek, öğretmek ve bunların nasıl uygulanacağını göstermek açısından da önemli olduğunu vurgulayan Mulla, şöyle devam etti:
“Sadece endemik, koruma altında olan veya nesli tükenmek üzere olan, yani ‘popüler’ türleri değil, biyoçeşitliliğimizi tehdit eden türleri de vurgulamak da böylesi bir günde önemli hale gelmiştir.”
“BİRÇOK CANLI TÜRÜ YOK OLMA TEHLİKESİ İLE KARŞI KARŞIYA”
Gizem Mulla, insan kaynaklı faaliyetler, küresel ısınma, kaçak avlanma, doğal su kaynaklarının giderek kuruması ve bilinçsizlik gibi birçok nedenden ötürü birçok canlı türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekti.
İklim değişikliğinin etkilerine de işaret eden Biyologlar Derneği Başkanı Mulla, “Bu günlerde özellikle deniz suyu sıcaklıklarının artmış olması hepimizin bildiği gibi, denizlerimizde daha önce görülmeyen aslan balığı, balon balığı ve denizanası gibi yeni türlerin var olmasına neden olmuştur. İstilacı olsun olmasın ortaya çıkan bu yeni türler mevcut besin zincirlerinin içerisine bir şekilde dahil olmakta ve dengenin bozulmasına yol açmaktadır” dedi.
Ekosistemler içerisinde yer alan her bir türün ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çizen Mulla, tek bir türün bile neslinin tükenmesi veya sayısının azalmasının ekolojik dengenin bozulmasına yol açtığına işaret etti.
