Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı, kişisel sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Dayanın, Işık iyice belirdi” dedi.

Bülent Dizdarlı, “Bu sabah iyi haberlerle uyandık. Sevgili dostum Dr. Erden Aşardağ  tarafından yapılan paylaşım Avustralya’da yapılan bir  çalışmanın, hastalığa karşı edinilen bağışıklığın, tatmin edici süre kalıcı olduğunu duyuruyor” ifadelerine yer verdi.

Dizdarlı, “Tüm dünyanın bulduğu aşıyı uyguladığı ortamda, bizim  “Ben aşı olmam, ya da ben o tür aşıyı olmam” demek abesle iştigal olacaktır.  Kimseyi zorla aşılayamayız ama sanırım toplum sağlığını ilgilendiren bir konuda Devlet(lerin) de kendi yasal düzenlemelerini yapmaları gerekecek” dedi.

Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı’nın paylaşımı şöyle:

“İYİ HABERLER GELİYOR VE AŞILAR

Bu sabah iyi haberlerle uyandık. Sevgili dostum Dr. Erden Aşardağ  tarafından yapılan paylaşım Avustralya’da yapılan bir  çalışmanın, hastalığa karşı edinilen bağışıklığın, tatmin edici süre kalıcı olduğunu duyuruyor. ( Ayrıntı Dr. Erden Aşardağ’ın sayfasından okuna bilir).

İkinci iyi haber ise Çin aşısı olarak bilinen SİNOVAC aşısının Hacettepe Tıp Fakültesi’ndeki faz 3 çalışmalarının ara analiz çalışması yayımlandı. Bu çalışmaya göre söz konusu aşı %92 civarında bir başarı sağlamıştır. Kısa sürede çalışmanın tamamlanıp onay alması bekleniyor.

Dünya aşı piyasası da inanılmaz talepler almaktadır. Kuzey Kıbrıs’a belli ki bir miktar Pfizzer Biontech, bir miktarda Sinovac aşısı gelecektir. Keşke Rus Sputnik -V aşısı da gelse.

Üç ayrı yöntemle yapılan bu aşıların dünya üzerindeki taleplerinin bir hayli fazla olmasına karşın erken temin edilmesi bizim için ayrı bir şans olur.

Tüm dünyanın bulduğu aşıyı uyguladığı ortamda, bizim  “Ben aşı olmam, ya da ben o tür aşıyı olmam” demek abesle iştigal olacaktır.  Kimseyi zorla aşılayamayız ama sanırım toplum sağlığını ilgilendiren bir konuda Devlet(lerin) de kendi yasal düzenlemelerini yapmaları gerekecek .

Örneğin; Seyahat edebilmek, iş yeri açmak, iş yerini çalıştırmayı sürdürmek, çalışmayı sürdürmek, devlet memuru olabilmek  ve benzeri şeyler için aşılanma koşulu istenecektir.

Tabi bu arada aşı karşıtı lobi de boş durmuyor. Akıl karıştırıcı propogandaya devam ediyor. Ancak bilinmesi gereken tek gerçek şudur : Bu güne kadar bulaşıcı hastalıklar aşısız kişilere daha çok zarar vermiştir. Bu nedenle herkesin bu saçmalıklara kulak tıkaması , sosyo-ekonomik normale dönüşmesi için aşılanmayı gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Dayanın, Işık iyice belirdi.”