Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu katıldığı bir programda, sol partilere çağrı yaparak “Biz sağ partiler 50 yıldır federasyon görüştük bir sonuç alınmadı gelin bu kez de siz iki devletliliği görüşün birlik olalım” dedi.

Sn. Hasipoğlu, ne kadar da erken unutuyorsunuz? Siz sağ partiler olarak ne zaman federasyon görüştünüz? 1998’de Ada’daki iki devlet arasında bir konfederasyon tesis edilmesini öneren Sn. Denktaş’la siz değil miydiniz? 12-13 Aralık 2002 tarihinde toplanan Kopenhag Zirvesi’nde şimdiki Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun Annan Planı’nın zemin olarak kabul edilmesi için yapılan toplantıya, sergilediği ayak oyunları ile Kopenhag’da olmasına rağmen katılmayan, 10-11 Mart 2003 tarihinde Lahey Zirvesi’nde Sn. Denktaş’ın katılımı ile Annan Planı’nın referanduma sunulmasını reddeden, bu toplantı gerçekleşirken dönemin başbakanı ve eski UBP Genel Başkanı Sn. Eroğlu’nun muz bahçelerini gezdiğini bu halk asla unutmayacaktır.

Sergilediğiniz bu tavırlarla Kıbrıslı Türklerin geleceği ile oynayan siz değil miydiniz? 2004’te Annan Planı referandumunda hayır diyen siz değil miydiniz? Bunun yanı sıra çözümle ilgili ortaya atılan bütün çözüm planlarını reddeden siz değil miydiniz?

Kıbrıs Türk halkının dünyada itibar gördüğü, ekonomik ve sosyal olarak da geliştiği dönemlerin federal çözümü müzakere ettiği yıllar olduğunu çok çabuk unuttunuz.

Siz 50 yıldır ayrılıkçı ve taksimci bir siyaset izliyorsunuz. Bu siyasetle Kıbrıs Türk halkının ulaştığı nokta ortada. Ortaya koyduğunuz “iki devletli çözüm” yani “çözümsüzlük çözümdür” tezinin kabul edilmesi asla mümkün değildir. Sadece söylemden ibaret olan bu tezin altını dahi dolduramıyorsunuz. Bu tezi savunmaya devam etmeniz durumunda Kıbrıslı Türklerin dünyadan soyutlanacağını, yalnızlaşacağını, süreç içerisinde elde ettiği kazanımları dahi kaybetme riski ile karşılaşacağını bildiğiniz halde yanlışta ısrar ediyorsunuz. Size bir kez daha çağrı yapıyorum. Gelin bu yanlıştan vazgeçin!

“Çözümsüzlük çözümdür” tezi Kıbrıs Türk halkının yararına olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır. Kıbrıs Türk halkının uluslararası toplum ve uluslararası hukukla buluşması, kendi kültürü ve kimliğiyle, dünya halklarının içinde yer alması ancak “federal çözümle” mümkün olacaktır. CTP bu anlayışla mücadelesine devam edecektir.

Erdoğan Sorakın

CTP Genel Sekreteri