Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun Meclis kürsüsünden yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.

CTP Genel Sekreteri Akansoy, Tahsin Ertuğruloğlu’nun kendi gibi düşünmeyenlere tahammülü olmadığını açık bir şekilde gösterdiğini belirterek, “Bırakınız tahammül edememeyi, farklı düşünenleri hainlikle suçlayacak kadar da kendini kaybederek saldırganlaşmıştır” dedi.

Tüm bu yaşananların, Tahsin Ertuğruloğlu’nun, Meclis gibi diyalog, sağduyu ve hoşgörü gerektiren bir ortama uygun olmadığının en bariz göstergesi olduğunu kaydeden Akansoy, “Nefret, dışlama, kovma ve düşmanlaştırma bu toplumun sosyal genetiğinde olmayan unsurlardır” ifadelerini kullandı.

Akansoy, “Biz toplum olarak uzlaşı ve toleransa dayalı insanlık değerleriyle övüne geldik. Oysa burada durum çok farklı” diye konuştu.

Ertuğruloğlu’nun toplumun hassas dönemden geçtiği şu günlerde bile saygı gösterme vasfını ve öfkelerini yönetme kapasitesini yitirdiğini yeniden açık ettiğini dile Akansoy, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Ledra Palas'ta toplanan yardımların Kıbrıs’ın kuzeyine geçmesi konusunda yaşanan sıkıntı üzerine aynı gün aradığım üst düzey Dışişleri bürokratı, ‘aldıkları kararın’ Kıbrıs’ın güneyinde toplanan herhangi bir yardımın Kıbrıs’ın kuzeyine geçmemesi yönünde olduğunu bizzat ifade etmiştir. Zaten yeterli yardım da var, toplandı diye de eklemiştir. Durum ortadayken Ertuğruloğlu bugün, ‘Ben Türkiye’ye sordum vs.’ diyor... Yani bu kadar yalanın inanın ötesi yok. Böylesi bir dönemde insani yardımı bile reddedecek kadar kendinden geçmiş bir zihniyetin temsilcisinin bu halka katacak hiçbir şeyi yoktur.”

Asım Akansoy, CTP'yi ‘ihanet’ ile suçlayan Ertuğruloğlu’nun, milletvekillerine de saldırgan bir üslup ve tavırda bulunduğunu kaydetti.

“Tahsin Ertuğruloğlu’na kiminle nasıl konuşacağını iyi ayarlamasını öneririm” diyen Akansoy, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:

“Bu söylemini kınadığını ve reddettiğimi de belirtmek isterim. Toplumun bugünden yarına ne düşüncelerine ne de üslup ve düşmanlaştırıcı söylemine ihtiyacı vardır. Ertuğruloğlu ve gayrimeşru hükümeti süratle istifa etmelidir. Bu topraklarda faşizme geçit vermeyeceğiz...”