Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman Johannes Hahn’ı kabul etti
Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman Johannes Hahn’ı kabul etti
İçeriği Görüntüle

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Tufan Erhürman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “bizim sözümüz” kavramının altını çizdi. Erhürman, yıllardır farklı kesimlerden vatandaşların yaşadığı sorunları dinlediğini, bu deneyimlerden edindiği gözlemleri de kamuoyuyla paylaştığını belirtti.

“Bizim sözümüz dayatma değil, dinleme ile oluşur”

Erhürman, “Bizim sözümüz”ün bir kişinin kendi düşüncelerini herkese dayatması olmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:

“Gerçekten ‘bizim sözümüz’sa oluşturmak istediğiniz, herkes adına konuşmaya kalkmadan önce dinlemek zorundasınız. Dinlemek de yetmez çoğu zaman… Acıyı, hasreti, kırgınlığı yüreğinizde hissetmek, sözünüzü yalnızca akıldan değil, yürekten de süzmek zorundasınız.”

Gençlerin aidiyet ve eşitsizlik sorunları

Erhürman, özellikle gençlerden sıkça duyduğu kimlik ve vatandaşlık sorunlarına değindi.

  • Türkiye kökenli ailelerden gelen bazı gençlerin “Türkiye’de Kıbrıslı, Kıbrıs’ta Türkiyeli” olarak görüldüğünü, bunun aidiyet bunalımı yarattığını aktardı.

  • AB vatandaşlığı hakkı olmayan gençlerin, daha başarılı oldukları halde Avrupa’da eğitim hayali kuramadıklarını dile getirdi. Aynı ailede kardeşlerden birine bu hak verilmişken diğerine verilmediğini de örneklerle anlattı.

Göç ve torun hasreti

Erhürman, 1975’te adaya yerleşmiş bir babanın hikâyesini de paylaşarak şunları söyledi:

“Oğlum burada doğdu, büyüdü, üniversiteyi de burada bitirdi ama iş bulamadığı için Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı. Torunum orada, benden uzakta büyüyor şimdi.”

Bu durumun aslında bir göç olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Doğup büyüdüğü topraklardan uzakta yaşamak zorunda bırakılan gençler var” dedi.

Hayat pahalılığı ve karar bilinci

40’lı ve 50’li yaşlardaki vatandaşların da hayat pahalılığı, güneydeki fiyat farkları ve alım gücü konusundaki şikâyetlerini dile getiren Erhürman, bu insanların aynı zamanda siyaseti de yakından takip ettiklerini belirtti:

“Biz onlarca yıldır bu topraklarda yaşıyoruz. Sorunlarını biliyoruz. Adayları tanıyoruz. Kararımızı vermeye fazlasıyla yetecek bilgimiz var.”

“Cumhurbaşkanlığı halkın evi olacak”

Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamını bir kişinin ya da dar bir çevrenin değil, halkın ortak sözünün buluşma noktası olarak gördüğünü ifade ederek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:

“Senin sözün benim sözüm, bizim sözümüz… Cumhurbaşkanlığı bir kişinin sarayı değil, halkın sözünün toplandığı, sorunlarının bilindiği, çarelerinin arandığı, hakları için mücadele edilen evimiz olacak. Sözün sözüm. Sözümüz söz.”