Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Öğrenci Gelişim ve Danışma Merkezi, Uluslararası İlişkiler Kulübü tarafından “Doğuş Derya İle Siyasette Kadın Üzerine Söyleşi” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi.

Salgın tedbirleri kapsamında çevrim içi olarak gerçekleştirilen etkinlikte; kadının siyasetteki yeri, kadının barış sürecine olan katkısı ve kadın hakları kapsamında yaşanan eşitsizlikler irdelendi.

CTP Milletvekili Doğuş Derya kadının siyasetteki yeri konusunda çoğunlukla kadınların parlamentoda ya da kabinede sayısal olarak ne kadar bulunduklarının konuşulduğunu, aslında geniş anlamda siyasetin sokakta yürüyüşten kullanılan suya, içinde yaşanılan çevreden gelenek, örf ve adet olarak kodlanmış birçok davranış biçimine, iş gücüne katılıma, ücret politikalarına, karar alma süreçlerine dâhil olmaya, doğurganlık haklarına dair her şey olduğunu kaydetti.

Karar alma süreçlerindekadınların dışlanmış olduklarını anımsatan Derya, “Toplumsal cinsiyet dediğimiz şey aslında bireylerin biyolojik cinsiyetlerinden dolayı onların üzerine yüklenen davranış biçimleridir. Bunlar aslında iktidar ilişkisi barındırır. Yani tüm dünyada 200-300 yıldır yaşanan kadın hareketi aslında kadınların her şeyden önce temel insan haklarına erişimi için verilen mücadeledir” dedi.

Derya kadınların barış sürecine müdahil olmaları konusunda da konuşarak, bunun 100 yıllık bir konu olduğunu aktardı.Birçok kadın hakkı meselesinde olduğu gibi genelde uluslararası alanda da kadınların taleplerinin birçok dirençle karşılaştığına dikkat çeken Derya, “Kadınlar 1914 yılında bir toplantı gerçekleştirdiler. Toplantıda kadınların cinsiyetleri nedeniyle savaştan nasıl etkilendiklerini tartıştılar. Ancak Güvenlik Konseyi’nin bunu bir karar haline dönüştürmesi 100 yıl sürdü” ifadesini kullandı.

Doğuş Derya, Kıbrıs’ta 1968 yılından beridir yürütülen Kıbrıs müzakerelerinde hep küçük bir grup erkeğin ağırlıklı olduğunu da dile getirerek, kadınların karar alma süreçlerine dâhil edilmediklerini anımsattı.

DERYA: “KADINLARIN KARAR ALMA SÜREÇLERİNE KATILMALARI İSTENİYORSA ONLARIN KOŞULLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI”

Kadın hakları konusunda uzun ve kısa vadeli olarak yapılabilecekler olduğunu aktaran Derya, “Örneğin kadınların siyasal parti faaliyetlerine, sendikal faaliyetlere ya da karar alma süreçlerine daha çok katılmaları isteniyorsa onların koşulları göz önünde bulundurulmalıdır” şeklinde konuştu.

Derya konuşmasında gençlerin siyasi karar alma mekanizmalarında yer almaları konusunda da bilgi vererek, “Cinsiyetçilik bir sorun, içinde yaşadığımız ataerkil, beyaz, orta sınıf erkeğin egemen olduğu yerde yaş ayrımcılığı da başka bir sorun. Genç insanların siyasi karar alma mekanizmalarına gelmeleri en az kadınlar kadar zor” ifadesini kullandı.

Genç insanların kendilerine bu yapıda yer açmalarının çok kolay olmadığının altını çizen Derya, “Kadın ve gençlik örgütlenmeleribağımsız olmalıdır. Siyasal partilerin gençlik örgütleri ya da kadın örgütleri bağımsız anlamda politikalar üretiyorlarsa çok önemlidir. Ama partilileri yöneten erkeklerin uydusu şeklinde çalışıyorlarsa olmasa daha iyidir” dedi.

Doğuş Derya bağımsız örgütlenmelerin genç insanlar için ideal olduğunu söyleyerek, gençlerin çeşitli dernekler ya da kuruluşlar çerçevesinde görünür olmalarını ve seslerini duyurmalarını önemsediğini de kaydetti.