Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman’ın Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik ortaya koyduğu dört maddelik müzakere çerçevesinin Kıbrıslı Türkler açısından önemli bir kazanım potansiyeli taşıdığını söyledi.
Derya, önerilen yöntemin bugüne kadar izlenen müzakere süreçlerinden farklı ve Kıbrıslı Türklerin lehine unsurlar içerdiğini vurgulayarak dört maddeyi kamuoyuyla paylaştı.
Birinci maddeye göre siyasi eşitliğin artık müzakere masasında pazarlık konusu yapılmayacağını belirten Derya, siyasi eşitliğin Denktaş’tan bugüne Kıbrıslı Türklerin en temel kazanımı olduğunu ve Birleşmiş Milletler parametresi haline geldiğini ifade etti. Derya, Nikos Anastasiadis’in Kran Montana’da bu konuyu pazarlık konusu yapma girişimine karşı Erhürman’ın net bir duruş sergilediğini söyledi.
İkinci maddenin sürecin takvime bağlanmasını öngördüğünü belirten Derya, yarım asrı aşan çözümsüzlüğün Kıbrıslı Türk toplumunu yorduğunu kaydetti. “Başlangıcı ve bitişi belli, ucu açık olmayan bir müzakere süreci talep ediyoruz. Aynı masada iki yüz yıl daha oyalanacak nesillerimiz yok” dedi.
Üçüncü maddenin ise geçmişte sağlanan yakınlaşmaların korunmasını ve sürecin sıfırdan başlatılmamasını içerdiğini belirten Derya, “Toplumumuzun kaybedecek zamanı yok. Sıfırdan başlayalım demek, yılların kazanımlarını çöpe atmaktır” ifadelerini kullandı.
Dördüncü maddeyle birlikte Rum tarafının olası bir masa terkinde Kıbrıslı Türklerin geleceğine dair net bir yol haritası talep edildiğini aktaran Derya, sürecin yine son anda bozulması halinde bedelin yalnızca Kıbrıslı Türklere ödetilmemesi gerektiğini vurguladı. “Sonrasında ne olacağının baştan netleşmesini istiyoruz. Bu, bugüne kadar yürütülen müzakere yöntemleri içinde bizim lehimize olan bir yeniliktir” dedi.
Derya, dört maddelik çerçevenin Kıbrıslı Türklerin hak ve kazanımlarını koruyan, sonuç odaklı ve belirsizliği azaltan bir yaklaşım sunduğunu sözlerine ekledi.






