Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kuzey Kıbrıs ziyareti sırasında yaptığı açıklamalara dair kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Erhürman, açıklamasında düşünce özgürlüğü, iki toplumlu çözüm, egemen eşitlik ve Türkiye-KKTC ilişkilerinin niteliği gibi pek çok kritik başlığa dikkat çekti.

“Düşünce özgürlüğü yaşam biçimidir”

Konuşmasının başında Erdoğan’ın ziyareti sırasında gerçekleşen şiddet içermeyen bir protestoya polis müdahalesini eleştiren Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı için düşünceyi açıklama özgürlüğü yalnızca Anayasa’da tanımlanmış bir hak değil, aynı zamanda yaşam biçiminin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi. Müdahalenin hukuki, meşru ve doğru olmadığını vurguladı.

“Diyalog eksikliği ve yönetim boşluğu”

Türkiye-KKTC ilişkilerinde sağlıklı bir iletişimin “monolog” değil, “diyalog” ile sağlanabileceğini belirten Erhürman, mevcut yönetsel boşluğun bu diyaloğu imkânsız hale getirdiğini dile getirdi. “Oradan buraya konuşmak değil, birbirimizle konuşmak gerekir” ifadelerini kullandı.

“BM kararları değişmedikçe iki devletli müzakere mümkün değil”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müzakerelerin artık “iki toplum” değil “iki egemen eşit devlet” arasında olması gerektiğine dair açıklamasına da değinen Erhürman, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 541 ve 550 sayılı kararlarını hatırlattı. Bu kararlar ışığında, BM şemsiyesi altında böyle bir müzakere sürecinin mümkün olmadığını vurguladı.

Tufan Erhürman: “Bir sevgi ustasını, kültürümüzün emekçisini kaybettik”
Tufan Erhürman: “Bir sevgi ustasını, kültürümüzün emekçisini kaybettik”
İçeriği Görüntüle

“Kıbrıslı Türkler yok sayılamaz”

İki devletli çözüm modelinin, yalnızca Kıbrıslı Rumların temsil edildiği bir “Kıbrıs Cumhuriyeti” algısını doğuracağına dikkat çeken Erhürman, bu durumun Kıbrıslı Türklerin uluslararası alanda tamamen dışlanması anlamına geleceğini belirtti. Bu yaklaşımın izolasyonların kaldırılması mücadelesine de zarar vereceğini söyledi.

“Federasyon masasına hapsedilmek istemiyoruz”

Erhürman, Erdoğan’ın “federasyon tezi Rumlar tarafından Türk tarafını masaya hapsetmek için savunuluyor” sözlerine de atıfta bulunarak, Kıbrıslı Türklerin de artık takvimsiz ve sonuçsuz süreçlere dahil olmak istemediğini vurguladı. “Masaya sadece görünmek için oturmak istemiyoruz” dedi.

“Egemenlik paylaşılmalı, statü eşitlenmeli”

Kıbrıs Türk halkının, bu adadaki iki eşit kurucu ortaktan biri olduğunu ve siyasi eşitliğinden vazgeçmeyeceğini belirten Erhürman, Kıbrıs Rum Liderliği’nin ada genelinde tüm halk adına egemenlik kullanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. “Biz çözüm istiyoruz, uluslararası alanda eşit statü talep ediyoruz” dedi.

“Türkiye ile konuşarak, ortak akılla yürümeliyiz”

Açıklamasının sonunda Türkiye ile sağlıklı, karşılıklı iletişime dayalı bir ilişki zemininin kurulmasının önemini vurgulayan Erhürman, “Kıbrıs sorunu ile ilgili süreçler, her zaman olduğu gibi, Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içinde yürütülecektir” ifadelerini kullandı.