5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla açıklama yapan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, çevre mücadelesini feminist bir mücadele olarak tanımladı. Açıklamada, yıllardır siyasi irade eksikliği nedeniyle rafa kaldırılan imar planları, kamusal alanların sermayeye devri ve doğanın sistematik olarak yok edilmesine sert tepki gösterildi.
CTP Kadın Örgütü, çevre krizinin yalnızca ekolojik değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve cinsiyet temelli bir adalet krizi olduğuna vurgu yaparak, kadınların bu krizden en fazla etkilenen kesim olduğunu belirtti. Suya, gıdaya ve güvenli yaşam alanlarına erişimde yaşanan sorunların kadınların yaşamını doğrudan etkilediğine dikkat çekildi.
Açıklamada Fransız ekofeminist Françoise d’Eaubonne, Hintli çevre aktivisti Vandana Shiva ve sosyolog Maria Mies'in görüşlerine atıf yapılarak, doğa ve kadın emeğinin aynı ataerkil, sömürücü sistem tarafından istismar edildiği vurgulandı.
CTP Kadın Örgütü'nün Talepleri Şöyle Sıralandı:
-
Ülke genelindeki imar planları derhal hayata geçirilmeli, plansız yapılaşmaya son verilmelidir.
-
Kamusal alanlar halkındır, yatırım adı altında sermayeye devredilmemelidir.
-
Çevre politikaları kadınların ve yerel halkın katılımıyla yeniden şekillendirilmelidir.
-
İklim kriziyle mücadelede cinsiyet adaleti ve sınıfsal eşitsizlik mutlaka dikkate alınmalıdır.
-
Kadınların bilgisi, emeği ve direnci ekolojik yıkıma karşı görünür kılınmalıdır.
Açıklamada son olarak, “Bu düzeni değiştirme iradesini taşıyan kadınlar olarak doğayı yıkmaya değil, koruyup gelecek nesillere taşımaya kararlıyız. Doğayı ve yaşamı örgütlü kadınlar savunur!” denildi.