Kısıtlı hareket kabiliyeti olanlar ve engelli bireyler için tasarlanan Mağusa’da bulunan Hilmi Efendi Guest House, Kuzey Kıbrıs turizminde büyük bir eksikliği gideriyor

ODALAR ÖZEL DİZAYN EDİLDİ… Hilmi Efendi Guest House’ta 2 oda, kısıtlı hareket kabiliyeti olanlar için, 1 oda da engelli bireyler için hazırlandı. Hareket kabiliyetleri yerinde olan ancak kısıtlı hareket kabiliyeti bulunan aile yakınlarıyla tatile gelenler için de üst katta muhteşem bir oda yapıldı. Bu oda oldukça lüks. Jakuzisi ve dizaynı ayrıcalıklı, bir otel odası havasında. Aşağı kattaki odalarda ise nostalji yaşatılıyor.

KUYUYA ŞARAP MAHSENİ, MİSAFİRE ŞARAP KOÇANI… Hilmi Efendi Guest House sahibi Erol Adalıer, konukevinin hol bölümünde bulunan kuyunun ortaya çıkmaya başlamasıyla plan değişikliğine gittiklerini ve mutfak bölümünü kırılmaz camla kuyunun üzerine oturttuklarını söyledi. Adalıer, kuyuyu şarap mahzeni yapacaklarını, dileyen konuklarının şaraplarını bu mahzende saklayabileceğini belirtti. Adalıer, “Konuk, 10 yıl sonra dahi geldiğinde yine şarabını oradan çıkarıp içebilecek. Her şaraba bir koçan vereceğiz” dedi.

Ahmet İLKTAÇ

Tarihi yapılarıyla ünlü Mağusa Suriçi’nde faaliyete başlayan Hilmi Efendi Guest House, Kuzey Kıbrıs turizminde önemli bir eksikliği gidererek kısıtlı hareket kabiliyeti olanlar ve engelli bireylerin ev rahatlığında nostaljik bir ortamda konaklayabilmelerini sağlıyor.

Hilmi Efendi Guest House ismini geçmişin önemli simalarından olan Bahçeci Hilmi Efendi’den aldı. Hilmi Efendi Guest House’un sahibi olan Erol Adalıer’in dedesi olan Bahçeci Hilmi Efendi, tarihi yapıyı 1850’li yıllarda aşevi ve misafirhane olarak kullanıyordu.

Kusursuz şekilde restore edilerek faaliyete giren Hilmi Efendi Guest House’un binasının içerisinde ortaya çıkan 4 metrelik kuyu ise kırılmaz cam ile kaplanıp muhteşem bir görsel güzellik sunuyor. Kuyunun şarap mahzeni olarak kullanılacağı ve konuklarının ilerleyen yıllarda da bu mahzende saklayacakları şaraplarını yeniden tadabilmelerine olanak sağlayacağı belirtiliyor.

Kısıtlı hareket kabiliyeti ve engelli bireylere konforlu tatil imkanı sağlayabilen Hilmi Efendi Guest House’da herhangi bir hareket sorunu olamayan turistler için ayrıcalıklı dizayn edilmiş bir oda da hizmet veriyor.

Adalıer: Engelli turistlere ev rahatlığında konaklama

Gazetemiz NORTH CYPRUS UK’e konuşan Hilmi Efendi Guest House sahibi Erol Adalıer, Kızılkule Sokak ile Altun Tabya Sokak arasında, Akkule’nin çapraz karşısında olan konukevlerinin adının geçmişte Mağusa’nın önde gelen kişilerinden olan dedesi Bahçeci Hilmi Efendi’den aldığını söyledi.

Adalıer, konukevinin olduğu binanın dedesi Hilmi Efendi’nin 1850’li yıllarda aşhane ve yatı evi olarak kullandığını kaydetti.

Konukevlerine Hilmi Efendi ismini vermeyi ailece kararlaştırdıklarını anlatan Adalıer, Hilmi Efendi Guest House’da Mağusa’da olmayanları hayata geçirmeye çalıştığını kaydetti.

Kendisinin insanlara ve çevreye oldukça önem veren bir kişi olduğuna değinen Adalıer, sadece Mağusa Suriçi’nde değil, kentin dışında da engelli bireylerin konaklayabilecekleri yerlerin çok az olduğuna vurgu yaptı.

Kendilerinin engelli bireylerin ev rahatlığında kendilerini yabancı hissetmeden nostalji yaşayarak tatil yapmalarını istediğini ve konukevlerinin mimarisini buna göre tasarladıklarını ifade eden Adalıer şöyle konuştu:

“2 odamız kısıtlı hareket kabiliyeti olanlar için, 1 odamız da engelli bireyler için hazırlandı. Bunun yanında hareket kabiliyetleri yerinde olan ancak kısıtlı hareket kabiliyeti bulunan aile yakınlarıyla tatile gelenler için de üst katta muhteşem bir oda hazırladık. Bu oda oldukça lükstür. Jakuzisi ve dizaynı ayrıcalıklı yapılmıştır. Bir otel odası havasındadır. Aşağı kattaki odalarımızda nostalji yaşatmayı tercih ettik” dedi.

Hayran bırakan restorasyon

Erol Adalıer, Hilmi Efendi Guest House’u restore ederken Anıtlar Yüksek Kurulu ile Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin gerekli kontrolleri yaptığını dile getirdi.

Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nden uzmanların incelemeleri sırasında Hilmi Efendi Guest House’a adeta hayran kaldıklarını aktaran Adalıer, uzmanların UNDP’nin tarihi yapılara yaptığı restorasyonlardan sonra yapılan en düzgün yapının Hilmi Efendi Guest House olduğunu söylediklerini ifade etti.

Konukevinin hol bölümünde bulunan kuyunun varlığını önceden bilmediklerini anlatan Erol Adalıer, bu kuyu nedeniyle restorasyon aşamasında epeyi zorluklar yaşadıklarını, kuyunun kazı yapıldık sonra ortaya çıktığını bildirdi.

Kuyunun ortaya çıkmaya başlamasıyla plan değişikliğine gittiklerini ve böylece muhteşem görsellikteki kuyuyu ortaya çıkardıklarını belirten Adalıer, mutfak bölümünü kırılmaz camla kuyunun üzerine oturttuklarını söyledi.

Adalıer, kuyuyu şarap mahzeni yapacaklarını, dileyen konuklarının şaraplarını bu mahzende saklayabileceğini işaret etti ve “Konuk, 10 yıl sonra dahi geldiğinde yine şarabını oradan çıkarıp içebilecek. Her şaraba bir koçan vereceğiz” dedi.

Şarap koçanlarının üzerinde Mağusa’yı ve Hilmi Efendi’yi anlatan bilgiler olacağını kaydeden Adalıer, böylelikle de şarap sahibinin Mağusa’ya yeniden ziyaret etmesi için bir konuya sahip olacağına vurgu yaptı.

Erol Adalıer bir de engelli park yerleri olacağını dile getirdi ve şöyle devam etti:

“Misafirlerimiz her istediklerini 100 metre içerisinde bulabilecekleri bir konumumuz vardır. Örneğin, etrafımızda 3 adet restoran, 2 adet kafe ve hediyelik eşya satan işyerleri vardır. Market ve barlar çok yakındır. Misafirlerimiz çeşitli medeniyetlere ait kültürel mirasın içinde yaşayacak”.

“Başka Mağusa yok”

“Başka Mağusa yok” diyen Adalıer, Mağusa kadar güzel başka bir kent olmadığını söyledi.

Mağusa’nın kıymetinin yeteri kadar bilinmediğini ifade eden Adalıer, gençlerin son yıllarda Mağusa Suriçi’nde işyeri açmalarının ise oldukça sevindirici olduğunu aktardı.

Hilmi Efendi Guest House ile aile yadigarına sahip çıkmak için bu projeyi hayata geçirdiğini belirten Erol Adalıer, devletin de KOBİGEM ile kendilerine destek verdiğini, devletin desteğiyle kendilerini ateşlediğini açıkladı.

Erol Adalıer, yaklaşık 16 yıldır turizm sektöründe faaliyetleri olduğuna dikkat çekti ve şu şekilde konuşmasını tamamladı:

“Scooba, yelken, tekne ve balık turlarının yanında şimdi de konaklama alanında turizme hizmet ediyoruz. İnanıyorum ki bununla birlikte diğer dallar da hızlanacak. Bundan sonraki hedefimiz Kıbrıs menüsü olan bir restoran açmaktır. Böylelikle gelen misafirlerimizi hem konaklatırız. Hem gezdiririz. Hem de lezzetlerimizi tattırma imkanı buluruz. Bunlar önemli adımlardır. Kültürümüzün ve Kıbrıs’ımızın özelliklerini turistlere anlatmalıyız. Biz bunun için çaba harcıyoruz”.