Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu, tüm dünyayı tehdit eden Korona virüs salgınının ülkedeki ekonomik etkilerini azaltmak amacıyla ivedi olarak alınması gereken bütünlüklü ekonomik ve mali önlemler konusunda tavsiye niteliğinde görüşler iletmek üzere oluşturulmuştu.

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu,  Cumhurbaşkanı Akıncı’nın belirlediği genel çerçeve dahilinde mutabık kaldığı belli prensipler ışığında, üzerinde hassasiyetle durulması gereken konularda politika önerileri oluşturmaya başladı.

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu yaptığı açıklamada, önerilerin, dünyanın birçok ülkesinde uygulanan politikalardan hareketle hazırlandığı belirtildi ve dayandığı genel prensipler şöyle aktarıldı:

“Dünyanın geri kalanı gibi Kıbrıs Türk halkı da yakın geçmişte görülmemiş bir küresel salgın tehlikesi ve bunun yol açtığı derin ekonomik sıkıntılar ve belirsizliklerle boğuştuğu zorlu bir sınavdan geçmektedir. Böylesi olağanüstü durumlarda, olağanüstü tedbirler almak elzemdir. 

Nitekim, tüm dünyada hükümetler ardı ardına önlem paketleri açıklamaktadır. Bu paketlerin ortak noktası hükümetlerin halklarını ve işletmelerini bu derin krizin etkilerinden korumak adına ellerinde bulunan mali ve parasal enstrümanları alışılmışın dışında ve nerdeyse sınırsız bir şekilde kullanma kararlılığını göstermeleridir. Bir hesaba göre, ABD, Almanya, Fransa, Britanya ve İtalya’nın çeşitli şekillerde harekete geçirmeyi taahhüt ettikleri kaynak miktarı bu ülkelerin toplam GSYİH’larının %23’üne tekabül etmektedir.” 

CESARET VE KARARLILIK TAVSİYESİ

Açıklamada, elbette ki ülkenin ekonomik şartlarının diğer ülkelerle mukayese edilebilecek durumda olmadığı yine de, hükümete  tavsiyelerinin, içinde bulunulan sıkıntılarla orantılı bir paket hazırlanması ve alışılagelmiş standart tedbirlerin ötesine geçme cesaret ve kararlılığını göstermeleri olduğu vurgulandı. 

Bunu yapmanın kriz yönetiminde hayati bir rol oynayacağı ifade edilen açıklamada, bu önlemleri alırken sosyal adalet ilkelerini esas almak, bugünlerde en fazla ihtiyaç duyulan toplumsal uzlaşıyı sağlamak için de olmazsa olmaz bir koşul olduğu kaydedildi. 

Bu doğrultuda, kaynakların, doğal olarak öncelikle sağlık altyapısının ivedilikle güçlendirilmesi için kullanılması, bunu yaparken de sağlık alanındaki uzmanlara kulak verilmesi gerektiği vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

“HÜKÜMET VE BANKALARA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR” 

“Yine ivedilikle ele alınması gereken bir diğer husus, içinde bulunulan şartlardan dolayı faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan işletmelerimize ve onların çalışanlarına bir an önce el uzatmaktır. Burada Hükümetimize ve bankalarımıza büyük görev düşmektedir. 

Örneğin, Hükümetimiz, bu işletmelerin devletimize olan yükümlülüklerini ilk aşamada üç ay süreyle ertelerken, bankalarımız da yine aynı süre için kendilerine olan yükümlülükleri erteleyebilirler. Bunu yaparken de iki tarafın da faiz talep etmemesi büyük önem taşımaktadır. Avrupa’da birçok ülkede olduğu gibi Hükümetimizin de maaş ödemekte güçlük çeken özellikle küçük işletmelerin yükünün bir kısmını üzerine alması, işletmelerimizinse bunun karşılığında çalışanlarını işten çıkarmamayı taahhüt etmesi faydalı olacaktır. Benzer şekilde, kendi namına çalışanlara ve esnaflarımıza da nakdi destek verilmesi yerinde bir adım olacaktır. 

Tüm bunları yaparken Anayasamızda da bulunan sosyal adalet ilkelerini gözetmek ve önceliği bu tür yardımları en fazla ihtiyaç duyan küçük işletmelere ve dar gelirlilere vermek, sosyal devlet olmanın bir gereğidir. Kararlılıkla atılacak bu tür adımlar, zor bir dönemden geçen halkımızın kaygılarının, en azından ekonomik boyutunun, bir nebze giderilmesine yardımcı olacaktır.”