Toplum olarak hayvanları çok seviyoruz… Kimimiz evinde sevimli bir kedi, kimimiz sadık bir köpek besliyoruz…

Onların tek dayanakları biz insanlar oluyor… Toplum olarak hayvanları sevdiğimiz de söylenebilse de çoğu zaman onları bir nesne olarak görüyoruz.

Kedilerimizi bir fare kapanına dönüştürmeye çalışanlarımız da var aramızda, köpeğini evinin bekçisi olarak gören de…

İşte tüm bunlarla ilgili gazetemiz NORTH CYPRUS UK’e konuşan Altın Patiler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Azizoğlu, nesne olarak gördüğümüz hayvanlarımızı bu görevlerini yerine getirmediklerinde sokağa bırakmamızdan yakınıyor.

Konuşmamızda dernek olarak sokak hayvanları için gösterdikleri çabalara ve barınaklarda toplumdan soyutlanan hayvanlara da değinen Hatice Azizoğlu, sahibi tarafından terk edilen hayvanların içerisine düştükleri durumu da…

Azizoğlu; “Geçen yıl dernekleştik”

Gazetemiz NORTH CYPRUS UK’e konuşan Altın Patiler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hatice Azizoğlu, “Altın Patiler’in” ilk olarak Girne’deki arkadaşlarının bireysel olarak hayata geçtiğini söyledi.

2012 yılında “Altın Patiler’in” kulüpleştiğini geçtiğimiz yıl da dernek haline geldiğini kaydeden Azizoğlu, üyelerinin yoğun olarak Girne’de bulunduğunu, 2 arkadaşlarının Lefkoşa’da bulunduğunu ve kendisinin Gazimağusa’da tek olduğunu kaydetti.

Hatice Azizoğlu, kulüp olarak önceleri hayvan barınaklara ziyaretler yaptıklarını belirtirken barınakların problemlerini tespit ettiklerini dile getirdi.

Yaptıkları ziyaretlerde Lefkoşa Barınağı’nda büyük problemler olduğunu tespit ettiklerini anlatan Azizoğlu, en çok köpek sayısının Lefkoşa Barınağı’nda olduğunu ifade etti.

Hatice Azizoğlu, daha sonra sokaklardaki hayvanlarla ilgilenmeye başladıklarını, günümüzde de hem sokaktaki hem de barınaklardaki hayvanlarla ilgilenebilecek kapasiteye geldiklerini söyledi.

Bu süre içerisinde Lefkoşa Barınağı’nın yanında gönüllülere ait Vadili Barınağı, Serdarlı Barınağı ve Gönyeli Barınağı’na ziyaretler düzenleyerek yardımlaştıklarını ifade eden Azizoğlu, Gazimağusa’daki barınağın Gazimağusa Belediyesi’ne ait olduğu için pek git gelleri olmadığını ancak yardımlaşma gerektiğinde yardımlaştıklarını bildirdi. 

Hatice Azizoğlu; “Lefkoşa Barınağı’nı sürekli ziyaret ederiz. Her gidişimizde en az bir köpek çıkarıp tedavi ettiriyoruz. Çünkü Lefkoşa Barınağı’nda hiçbir şekilde tedavi desteği uygulanmıyor. İlaç desteği sağlanmıyor. Sadece konaklamaları karşılanıyor. Barınaklardaki ve sokaklardaki hayvanları tedavi ederken maddi olarak sıkıntı yaşıyoruz. Sıkıntı yaşadığımız zamanlar için etkinlikler düzenleyip satışlar yapıyoruz. Geçen yıl Escape’de Beach Party yaptık. Geçtiğimiz ay Türkiye’den bir DJ arkadaşımız çaldı. Bir gece Koray Avcı bizim sattığımız biletlerin gelirini bize bağışladı. Magnet, takvim ve ayraçlar satıp bazı şeylerin gelirini sağlıyoruz Sokak hayvanlarının kısırlaştırmaya yoğunlaştık. Çünkü sayısı azalmadıkça insanların rahatsızlığı azalmayacaktır ” dedi.

“Hayvanları seviyoruz ama nesne gibi”

Kıbrıs halkı olarak hayvanları sevdiğimizi ancak değer verme konusunda çok nesne gibi davrandığımızı anlatan Azizoğlu; “nasıl ki kediyi fare kapanı gibi, köpekleri de evin bekçisi gibi görüyoruz. Daha ötesi yoktur. Görevini yerine getirmediği zaman ücra bir köşeye atan bir millet haline geldik ama onun dışında sokak hayvanlarına ve kendi hayvanlarına sahip çıkan çok insanımız vardır” diye konuştu.

Hatice Azizoğlu, hayvanlarını daha çok öğrenciler ve Türkiye’den gelen askeri görevliler sokağa bırakıp kaçtığını belirtirken, 2 yıllığına ülkemizde kalanların ülkeden ayrılırken hayvanlarını sokağa bıraktıklarından yakındı.

En çok öğrencilerin giderken hayvanlarını sokağa bıraktıklarından bahsedildiğine değinen Azizoğlu, kendisine göre askerlerin de bu konuda büyük sorun yarattığını dile getirdi.

Yuvalama yaparken sürekli insanlarla irtibat halinde olduklarını anlatan Hatice Azizoğlu, 2 yıllığına Türkiye’den KKTC’ye gelen ve hayvan sahiplenmek isteyen askeri bir görevlinin “ 2 yıl sonra bu hayvanı ne yapacaksınız ?” diye sorduğumuzda “ benden sonra gelene devrederim” diye standartlaşan bir cevap verdiklerinden yakındı.

Hatice Azizoğlu, Öğrencilerin hayvanlarını terk etmesinin özellikle şehirlerde çok yoğun olduğuna değinirken sürekli olarak Pet Shoplar’dan hayvan alma ve yazda okulun bitmesiyle sokağa bırakma gibi bir durumun söz konusu olduğunu kaydetti. Azizoğlu tüm bu nedenlerden ötürü sokak hayvanlarının nüfusu çoğalmakta olduğunu anlatırken belediyelerin de kısırlaştırma projelerinin bulunmaması nedeniyle de sokak hayvanlarının sayıları git gide artmakta olduğuna vurgu yaptı.   

Hatice Azizoğlu, Lefkoşa Belediyesi’nin geçmişte bir etkinlik yaparak gelirini sokak hayvanlarını kısırlaştırmaya harcadığını ve 100 köpeğin kısırlaştırıldığını söyledi. Azizoğlu, geçtiğimiz haftalarda da Girne Belediyesi ile bir işbirliği içerisine girilerek etkinlik düzenlendiğini ve belediyenin katkısı ve etkinliğin gelirinin kısırlaştırma için harcanacağını bildirdi.  

Gazimağusa’da maalesef kısırlaştırmanın söz konusu olmadığını anlatan Azizoğlu, Gazimağusa’da hedefin sadece köpekleri alıp barınağa koymak olduğundan şikayet etti.

Hatice Azizoğlu, kendisine göre sokak hayvanlarını alıp barınağa kapatmanın insanlardan soyutlamak olduğunu belirtirken, bu hayvanların kısırlaştırılıp sayılarının artmasının engellenerek sokakta kendi hallerine bırakılmaları halinde bundan kimsenin rahatsız olmayacağını ifade etti.

Kalıcı olarak sahiplenilen bir hayvanın habersiz bir şekilde sokağa atıldığı zaman o hayvanın sokakta en fazla bir buçuk hafta ömrü olduğunu anlatan Azizoğlu, ev hayatına alışmış bir hayvanın sokakta nasıl yaşayabileceğini bilmediğini ve illaki başına hayatını kaybetmesine neden olacak bir olay geldiğini söyleyerek sözlerine son verdi.